Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • nasılsın05.12.2016 - 22:51

    Gittikçe yükselen haller içindeyim
    İnsandan örülmüş duvarlar içindeyim...

  • kendime mektuplar05.12.2016 - 22:33

    Öfke yangınlarından kurtulsan
    Kendi kıyılarına yakın bir yerde
    Toz pembenin üstüne bassan
    Gök mavinin altında uzansan...

  • Sonra dedi ki04.12.2016 - 23:21

    Hadi beni yine sev
    Beni deli deli sev
    Beni yine yine yeni yeni
    Yine yeni yeniden sev...

  • Zaman öldürmek29.11.2016 - 00:09

    Çay, daha fazla istemiyorum ben.

  • iki29.11.2016 - 00:04

    Lanet rakamdır...

  • makul cevaplar vermek28.11.2016 - 23:47

    Ben de bilmiyorum...

  • hemen sonrasında28.11.2016 - 09:55

    Çoğaldı, çoğaldı anılar

  • sivas21.11.2016 - 08:27

    Ardından yine bir tenhalık çöker yüzüne. Oğlunu savaşta kaybetmiş bir babanın gözlerine çöken hüzün gibi kederini yalnızca kendinin hissettiği, kimseye söyleyemediği, o ketum yalnızlık hissi... Bu alışıldık döngü yüzlerce yıldır böyle cereyan eder bu kentin bedeninde. Her baharda biraz daha gençleştirip her kışta biraz daha yaşlandırır.

  • sivas20.11.2016 - 20:28

    O vakit hoyrat bir nara yankılanır ovalarda. Sivas boydan boya yeşil bir libas giyer. Bütün coğrafyası yeşile keser ki keyfine değme gitsin. Kızılırmak kan değil merhem niyetine akar baharda Sivas’ın yaralarından. Derken oğulları ve kızları çıkagelir gurbet ellerden, akın akın, gürül gürül çağıldayarak. Sivas onların sesini duyar da bir düğün evine döner telli duvaklı.

  • sivas20.11.2016 - 12:10

    Kış, kolay kolay da terk etmez Sivas’ın hanesini. “Koç karı, karakış, zemheri, gücük, kocakarı soğukları, mart dokuzu, abrul beşi” derken bakarsın uzamış gitmiş. Uzamış gitmiş de bir mevsimin içinde bir ömür geçmiş.