bi kere gittim ve çook sevdim harikaydı orası kadar ordaki hatıralarımda güzel oldu...Hani şu kliseden bozma caminin yanında oturmuş ellerimizde kumpir(doğal olarak) boğaz artı köprü manzarasını izliyoruz şöyle 1o kişilik kalabalık bir grubuz biri -hadi fotoğraf çekilelim- diyene kadar herşey normaldi tabi bana göre çevredekilere göre değildi sanırım... neyse bi kaç grup fotoğrafı çekildikten sonra herkez tüm fotoğraflara atlamaya başladı herkez bize bakıyo biz aldırmıyoruz nasıl olsa bidaa bizi bok görürler... sonra sakinleştik insanları rahat bırakıp gezmeye karar verdik... İstanbul çok güzel bee...
o şarkı duymaktan kustuğum şarkılardan biri olup çıkmıştı son günlerde, bende okudum bi dergide kızın ölen bi sevgilisi olmadığını şarkı anlamlı olduğu için güzeldi, sesi pek diyemiycem kayıt olduğu içinde olabilir...hem şarkı için bu isim daha iyi...
Hoşçakal gitme vakti geldi yine binicem vapura ve çekip gidicem korkma elim mahkum dönücem yine...neler bırakıyorum ki geride bi kaç değersiz arkadaş, ailem, sevdiğim eski arkadaşlarım, evim, doğduğum şehir...Ordaysa beni sorusuz bir hayat, bir grup arkadaş, yatacak bi yatak ve kendim bekliyor...gitmeyi seçiyorum...
okulmuza geldi (bi nazım hikmet şiiri dinlemişliğim var yani) biz sorduk o yanıtladı pek laf alamadık ama...Oyununu izlemeye gittik sonra 'buluşma'ya oyun bittikten sonra bekledik fotağraf çektirmek için şimdi bi fotoğrafı var albümümde yanında ben, arkadaşlarım ve tiyatro aşığı öğretmenimiz Hasan Tahsin...
bi kere gittim ve çook sevdim harikaydı orası kadar ordaki hatıralarımda güzel oldu...Hani şu kliseden bozma caminin yanında oturmuş ellerimizde kumpir(doğal olarak) boğaz artı köprü manzarasını izliyoruz şöyle 1o kişilik kalabalık bir grubuz biri -hadi fotoğraf çekilelim- diyene kadar herşey normaldi tabi bana göre çevredekilere göre değildi sanırım... neyse bi kaç grup fotoğrafı çekildikten sonra herkez tüm fotoğraflara atlamaya başladı herkez bize bakıyo biz aldırmıyoruz nasıl olsa bidaa bizi bok görürler... sonra sakinleştik insanları rahat bırakıp gezmeye karar verdik... İstanbul çok güzel bee...
yok böyle bi yer...
avustralyanın kızılderilileride denilebilir bana geleceği çağrıştırıyorlar düşünceleriyle anlaşabildikleri bir dünyada yaşıyorlar...
o şarkı duymaktan kustuğum şarkılardan biri olup çıkmıştı son günlerde, bende okudum bi dergide kızın ölen bi sevgilisi olmadığını şarkı anlamlı olduğu için güzeldi, sesi pek diyemiycem kayıt olduğu içinde olabilir...hem şarkı için bu isim daha iyi...
tarçın olmadan salebin tadı çıkmıyo...
Hoşçakal gitme vakti geldi yine binicem vapura ve çekip gidicem korkma elim mahkum dönücem yine...neler bırakıyorum ki geride bi kaç değersiz arkadaş, ailem, sevdiğim eski arkadaşlarım, evim, doğduğum şehir...Ordaysa beni sorusuz bir hayat, bir grup arkadaş, yatacak bi yatak ve kendim bekliyor...gitmeyi seçiyorum...
yine haykırdım sana geçen gün kimseye söyleme güzel şey değildi söylediklerim...
okulmuza geldi (bi nazım hikmet şiiri dinlemişliğim var yani) biz sorduk o yanıtladı pek laf alamadık ama...Oyununu izlemeye gittik sonra 'buluşma'ya oyun bittikten sonra bekledik fotağraf çektirmek için şimdi bi fotoğrafı var albümümde yanında ben, arkadaşlarım ve tiyatro aşığı öğretmenimiz Hasan Tahsin...
filmin sonuna bayılmıştım...
bir gün çok özleyeceğim onu ama önce o beni özleyecek...