Kolordu Komutanı Nurettin Ersin Paşa, Pladini'ye çıkacak Bora Özel Görev Kuvvetleri'ni beklemeden, 3 gün elindeki kuvvetlerle taarruza geçmek kararını vermiş ve bunun içinde dün geceden emirleri yayınlamıştı. Buna göre Kıbrıs Türk Alayı, Hava İndirme Tugayı ve Komando Tugayı karşılarındaki düşmana taarruz edeceklerdi.
Kolordu Komutanı, bugün helikopterle gelen Kıbrıs Alayı Değiştirme Birliği ile Alayı takviye etmiş ve ona Lefkoşe Havaalanı'nı ve Küçük Kaymaklı'yı ele geçirme görevini vermişti. Alayın taarruzu saat 15.00'de doğru, yani Bora Tugayının kıyıya çıktığı saatlerde başladı ve Havaalanı doğrultusunda hızla gelişti. İki saat kadar sonra Yerelokko yolu kesilmiş, Havaalanı Batıdan kuşatılmıştı.
Yunan Alayı savunmada zorluk çekiyordu. Ama sağdan soldan yardıma gelen takviyeleri cepheye sürerek ve ağır bir topçu ateşi açarak Türk Alayı'nın taarruzunu durdurmayı başardı. Akşam karanlığı çökerken iki taraf da yeni mevzilerinde toparlanmaya çalışıyorlardı. Halbuki gelen emirlere göre saat 17.00'de, yani dört saat önce ateşin kesilmesi lazımdı.
Lefkoşe'nin Batısında Havaalanı çevresinde bunlar olurken, Lefkoşe Doğusunda Küçük Kaynaklı etrafında da kıyasıya bir savaş vardı. Türk Alayı'nın bir piyade bölüğü ile takviye ettiği Lefkoşe Sancağı Mücahitleri burada hücuma geçmişlerdi. 11 yıl önce 1963 Kanlı Noel olayları sırasında, 15 Temmuz darbesini yapan Samspon'un başında bulunduğu EOKA-B militanlarının Türklerin elinden aldığı Küçük Kaymaklı için yeniden kavga başlamıştı.
Bu kez durum değişikti. Türklerin coşkulu hücumuna düşman fazla dayanamadı. Sokak sokak, ev ev yapılan savaştan sonra, saat 18.30'da Küçük Kaymaklı Türklerin eline geçti. Köye zaferle giren delikanlı Mücahitler arasında 11 yıl önce 1963'te altı yedi yaşında bir küçük çocukken anasının kucağında Rum zulmünden kaçanlar da vardı.
Lefkoşe şehrinde iki tarafı ayıran Yeşil Hat boyunca süren savaşta ise; Lefkoşe Sancağı Mücahitleri ile Rum Milli Muhafız Ordusu kuvvetleri arasında geçiyordu. İki taraf da, evlerin pencerelerinden, kazılmış hendeklerden veya kum bidonları ve kum torbalarıyla oluşturulmuş mevzilerden karşılıklı olarak birbirlerine ateş ediyorlardı. Ev ev, sokak sokak çarpışıyorlardı.
Lefkoşe'nin 15 km. kadar Kuzeyinde, Boğaz'ın Doğusunda Hava İndirme Tugayı'nın taarruzu ise, Bora Tugayı'nın kıyıya kapak atmasından 4 saat sonra ancak saat 15.00'te başlayabildi. Birliklerin dağlık ve ormanlık bölgede tertiplenmeleri ve taarruz için ileri yanaşmaları zaman almıştı. Tugay dört taburla (Kuzeyden itibaren 2. Hava İndirme Taburu, Jandarma Komando Taburu, 3. Hava İndirme Taburu ve 230. Piyade Alayının 1. Taburu) Rum Bozdağı ve her iki yanından taarruz ederek, bölgeyi ele geçirecekti. Bozdağı gibi Beşparmak Dağlarının yüksekliklerini elinde bulunduran düşman, Lefkoşe-Girne Boğazı'nı kontrol ve ateş altında tutuyordu.
Ateşkesin yürürlüğe girdiği saat 17.00'de taraflar arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürüyordu. İnatla direnen düşman çözülmek üzereyken, akşam karanlığı bastırdı. Ayrıca, ateşkes resmen yürürlüğe girmişti.
Komando Tugayı'nın 3. Taburu, Bora birlikleriyle ortaklaşa ve başarılı bir şekilde Girne'ye taarruz ederken; takviyeli 1. Taburu ile de Batıya, Beşparmak Dağları üzerindeki Karmi Ormanları bölgesine hücum ediyordu. Saatler sonra Tabur, Karmi eteklerine ulaşmıştı ama, sarp ve ormanlık bir arazi şartları ve şiddetli düşman direnişi karşısında, ağır kayıplar vermişti. Kaybedilenler arasında Tabur komutanı da vardı. Tugay Komutanı, bu yüzden taburun karanlıkta tekrar eski mevzilerine çekilmesini emretti. Tugayın 2. Taburu ise, Kolordu Komutanının emriyle geride Kırnı bölgesinde toplanmış ve Kolordu ihtiyatı görevini üstlenmişti.
1932 doğumlu mit müsteşar eski yardımcısı. abas, saint josef ve sbf'yi bitirdikten sonra mit'te çalışmaya başladı. batum, atina, beyrut gibi yurt dışı görevlerde çalışan abas, 12 mart döneminde operasyonlara katıldı. bu operasyonlardan birinde yaralandı. mit istihbarat daire başkanı sabahattin savaşman'ın cia adına casusluk yaparken yakalandığı operasyonu planladı. 1979 yılında emekli olan ve 1983'te tekrar mit'te çalışmaya başlayan abas, özallar ile yakın ilişkisi sayesinde mit'in sivilleşmesi düşüncesinin bir sonucu olarak mit müsteşar yardımcılığına getirildi. 1988'de mit raporu olayı'nda sorumlu görüldü ve ikinci kez teşkilattan ayrıldı. beyrut'ta tanıdığı ve silah kaçakçılığı ile uğraşan ganduri'lerin yanında çalışmaya başlayan abas, 26 eylül 1990'da dev-sol tarafından üstlenen karanlık bir eylem ile öldürüldü.
kahraman komutanlarımızdan biridir ama oda kurulmuş bu adaletsiz düzenin kurbanlarındandır oysaki bu kahraman şahıs bir zamanlar devlete çok yardım etmesine rağmen mükafatı üç beş metrelik bir hüçre oldu.
teröle mücadelede devlete yardım eden bucak aşiretinin reisidir.şanlıurfa milletvekili sedat edip bucak'ın değerli komutanımız korkut ekeninde ricasıyla devlete büyük ölçüde yardımları olmuştur.
Zamanında devlet için çalışmış terörle mücadelede yeşil kod adıyla tanınmış bir şahıstır türkiyenin bulunduğu bu durumda bunun gibi adamlar gereklidir.kimi katil olarak görebilir ama bence gerekeni yaptı.
Eski bir tarihte vurulması zor seri bir kuşun adı.Bu kuşu vurana sniper denirmiş orduda keskin nişançı silahını kullanan kişiye denir.
Anayasayı ihlali gerekçesiyle 17 Eylül 1961'de imralıda idama mahkum edildi.
Kolordu Komutanı Nurettin Ersin Paşa, Pladini'ye çıkacak Bora Özel Görev Kuvvetleri'ni beklemeden, 3 gün elindeki kuvvetlerle taarruza geçmek kararını vermiş ve bunun içinde dün geceden emirleri yayınlamıştı. Buna göre Kıbrıs Türk Alayı, Hava İndirme Tugayı ve Komando Tugayı karşılarındaki düşmana taarruz edeceklerdi.
Kolordu Komutanı, bugün helikopterle gelen Kıbrıs Alayı Değiştirme Birliği ile Alayı takviye etmiş ve ona Lefkoşe Havaalanı'nı ve Küçük Kaymaklı'yı ele geçirme görevini vermişti. Alayın taarruzu saat 15.00'de doğru, yani Bora Tugayının kıyıya çıktığı saatlerde başladı ve Havaalanı doğrultusunda hızla gelişti. İki saat kadar sonra Yerelokko yolu kesilmiş, Havaalanı Batıdan kuşatılmıştı.
Yunan Alayı savunmada zorluk çekiyordu. Ama sağdan soldan yardıma gelen takviyeleri cepheye sürerek ve ağır bir topçu ateşi açarak Türk Alayı'nın taarruzunu durdurmayı başardı. Akşam karanlığı çökerken iki taraf da yeni mevzilerinde toparlanmaya çalışıyorlardı. Halbuki gelen emirlere göre saat 17.00'de, yani dört saat önce ateşin kesilmesi lazımdı.
Lefkoşe'nin Batısında Havaalanı çevresinde bunlar olurken, Lefkoşe Doğusunda Küçük Kaynaklı etrafında da kıyasıya bir savaş vardı. Türk Alayı'nın bir piyade bölüğü ile takviye ettiği Lefkoşe Sancağı Mücahitleri burada hücuma geçmişlerdi. 11 yıl önce 1963 Kanlı Noel olayları sırasında, 15 Temmuz darbesini yapan Samspon'un başında bulunduğu EOKA-B militanlarının Türklerin elinden aldığı Küçük Kaymaklı için yeniden kavga başlamıştı.
Bu kez durum değişikti. Türklerin coşkulu hücumuna düşman fazla dayanamadı. Sokak sokak, ev ev yapılan savaştan sonra, saat 18.30'da Küçük Kaymaklı Türklerin eline geçti. Köye zaferle giren delikanlı Mücahitler arasında 11 yıl önce 1963'te altı yedi yaşında bir küçük çocukken anasının kucağında Rum zulmünden kaçanlar da vardı.
Lefkoşe şehrinde iki tarafı ayıran Yeşil Hat boyunca süren savaşta ise; Lefkoşe Sancağı Mücahitleri ile Rum Milli Muhafız Ordusu kuvvetleri arasında geçiyordu. İki taraf da, evlerin pencerelerinden, kazılmış hendeklerden veya kum bidonları ve kum torbalarıyla oluşturulmuş mevzilerden karşılıklı olarak birbirlerine ateş ediyorlardı. Ev ev, sokak sokak çarpışıyorlardı.
Lefkoşe'nin 15 km. kadar Kuzeyinde, Boğaz'ın Doğusunda Hava İndirme Tugayı'nın taarruzu ise, Bora Tugayı'nın kıyıya kapak atmasından 4 saat sonra ancak saat 15.00'te başlayabildi. Birliklerin dağlık ve ormanlık bölgede tertiplenmeleri ve taarruz için ileri yanaşmaları zaman almıştı. Tugay dört taburla (Kuzeyden itibaren 2. Hava İndirme Taburu, Jandarma Komando Taburu, 3. Hava İndirme Taburu ve 230. Piyade Alayının 1. Taburu) Rum Bozdağı ve her iki yanından taarruz ederek, bölgeyi ele geçirecekti. Bozdağı gibi Beşparmak Dağlarının yüksekliklerini elinde bulunduran düşman, Lefkoşe-Girne Boğazı'nı kontrol ve ateş altında tutuyordu.
Ateşkesin yürürlüğe girdiği saat 17.00'de taraflar arasındaki savaş tüm şiddetiyle sürüyordu. İnatla direnen düşman çözülmek üzereyken, akşam karanlığı bastırdı. Ayrıca, ateşkes resmen yürürlüğe girmişti.
Komando Tugayı'nın 3. Taburu, Bora birlikleriyle ortaklaşa ve başarılı bir şekilde Girne'ye taarruz ederken; takviyeli 1. Taburu ile de Batıya, Beşparmak Dağları üzerindeki Karmi Ormanları bölgesine hücum ediyordu. Saatler sonra Tabur, Karmi eteklerine ulaşmıştı ama, sarp ve ormanlık bir arazi şartları ve şiddetli düşman direnişi karşısında, ağır kayıplar vermişti. Kaybedilenler arasında Tabur komutanı da vardı. Tugay Komutanı, bu yüzden taburun karanlıkta tekrar eski mevzilerine çekilmesini emretti. Tugayın 2. Taburu ise, Kolordu Komutanının emriyle geride Kırnı bölgesinde toplanmış ve Kolordu ihtiyatı görevini üstlenmişti.
Ülkelerin hayatı tehlikeye girmedikçe savaş bir cinayettir.m.k.atatürk
Kosavada arnavut gerillaların sırplara karşı kurduğu örgüttür. U.Ç.K'nın açılımı ise 'ulştriye çilimtare komtare' ulusal kurtuluş örgütü.
Osmanlı torunları
1932 doğumlu mit müsteşar eski yardımcısı. abas, saint josef ve sbf'yi bitirdikten sonra mit'te çalışmaya başladı. batum, atina, beyrut gibi yurt dışı görevlerde çalışan abas, 12 mart döneminde operasyonlara katıldı. bu operasyonlardan birinde yaralandı. mit istihbarat daire başkanı sabahattin savaşman'ın cia adına casusluk yaparken yakalandığı operasyonu planladı. 1979 yılında emekli olan ve 1983'te tekrar mit'te çalışmaya başlayan abas, özallar ile yakın ilişkisi sayesinde mit'in sivilleşmesi düşüncesinin bir sonucu olarak mit müsteşar yardımcılığına getirildi. 1988'de mit raporu olayı'nda sorumlu görüldü ve ikinci kez teşkilattan ayrıldı. beyrut'ta tanıdığı ve silah kaçakçılığı ile uğraşan ganduri'lerin yanında çalışmaya başlayan abas, 26 eylül 1990'da dev-sol tarafından üstlenen karanlık bir eylem ile öldürüldü.
kahraman komutanlarımızdan biridir ama oda kurulmuş bu adaletsiz düzenin kurbanlarındandır oysaki bu kahraman şahıs bir zamanlar devlete çok yardım etmesine rağmen mükafatı üç beş metrelik bir hüçre oldu.
teröle mücadelede devlete yardım eden bucak aşiretinin reisidir.şanlıurfa milletvekili sedat edip bucak'ın değerli komutanımız korkut ekeninde ricasıyla devlete büyük ölçüde yardımları olmuştur.
Zamanında devlet için çalışmış terörle mücadelede yeşil kod adıyla tanınmış bir şahıstır türkiyenin bulunduğu bu durumda bunun gibi adamlar gereklidir.kimi katil olarak görebilir ama bence gerekeni yaptı.