'fakirin ekmeği' demeyeceğim çünkü İslamiyette ümitsizliğe yer yok.. 'Kün feyekün, ol der oluverir' bir cenneti yaratmak bir bahçe, bir çiçek kadar kolaysa, ki herşey O'nun elindeyse gam niye?
'bakışların köpük köpük sonsuzluğu anlatır gibi... bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim güldürecek misin sevgilim..' diyor İlhan İrem.. ne de güzel söylüyor :)
Dansöz Asena'nın 'gayri meşru çocuk doğurmak istiyorum' sözlerini kınıyorum.. bir annenin (ki en kötüsüne bile Allah şefkat ve merhamet vermiştir) çocuğunu pislikten uzak tutması gerekirken bu sözlere anlam veremedim.. ne vicdan varmış..
sevginin acı veren, haddi ve tahammülleri zorlayan bir hali olmalı.. âşık, sevdiği ve hataları sürekli affettiği için kendi iradesizliğine kızan bir hal alıyor.. ve haykırıyor: artık sevmeyeceğim, bütün kabahat benim, ne kadar yalvarsan boş, ne kadar ağlasan boş, sana dönmeyeceğim..
bir arkadaşı hatırlatıyor.. umarım werther gibi, sonu acıklı biten bir hayatı olmaz..
'fakirin ekmeği' demeyeceğim çünkü İslamiyette ümitsizliğe yer yok.. 'Kün feyekün, ol der oluverir' bir cenneti yaratmak bir bahçe, bir çiçek kadar kolaysa, ki herşey O'nun elindeyse gam niye?
teklif, bir sorun karşısında alternatif fikir üretilmesi... bir durumu eleştiriyorsan çözüm için öneri sunman ya da biraz kafa yorman gerekir ;)
nesine? ? ?
pahalı birşey olsun.. -sen alacaksın ya-
Güllüoğlu'nda tatlı?
çikolata neyimize yetmiyor canım :))
bu arada küçük bir not; yenilen güreşçi güreşe doymazmış o hesap.. insanlar hırs yapıyor maalesef..
beden dili diye birşey var.. belli etmemeye çalışsan da bakışlar yakayı ele veriyor.. gözler yalan söylemez.. :)
'bakışların köpük köpük
sonsuzluğu anlatır gibi...
bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim
güldürecek misin sevgilim..'
diyor İlhan İrem.. ne de güzel söylüyor :)
Fatih semtinde nezih bir mekanın adı.. ana cadde üzerinde Saraçhane'den Edirnekapı istikametinde solda.. tavsiye edilir :))
Dansöz Asena'nın 'gayri meşru çocuk doğurmak istiyorum' sözlerini kınıyorum.. bir annenin (ki en kötüsüne bile Allah şefkat ve merhamet vermiştir) çocuğunu pislikten uzak tutması gerekirken bu sözlere anlam veremedim.. ne vicdan varmış..
sevginin acı veren, haddi ve tahammülleri zorlayan bir hali olmalı.. âşık, sevdiği ve hataları sürekli affettiği için kendi iradesizliğine kızan bir hal alıyor.. ve haykırıyor: artık sevmeyeceğim, bütün kabahat benim, ne kadar yalvarsan boş, ne kadar ağlasan boş, sana dönmeyeceğim..
saatin tik taklarından nefret ettğiniz zamanlar oldu mu?