Yıllar yılıdır aynı görüntüyle varlığına devam eden sanatçımız ha unutmayayım Erol Evgin de öyle..Aslında biri daha var ama şu acele vakitte aklıma gelmedi..Geldi geldi önce yazdıgımı silemeyecegim aklıma gelmeyen kişi geliverdi Erol Büyükburç
Ortaokul birinci sınıftaydım.Ev köyde olduğundan bir yıl kadar bizim eniştede kaldım.O zamanlar şu an bir züppe olan yegenim Ahmet bebeydi.Ara sıra ablacığım 'Al bu çocuğu uyut bakayım' derdi ben ne yapardım? Ahmet'i beşiğine koyar,sallardım, Ahmet ne yapar? Ağlar tabi,o zaman ben ne yapardım,ağlamaması için tabi ki ağzına son sürat üflerdim.Ahmetçik nefessiz kalınca susardı tabi.İyi bir yöntem ama siz denemeyin! (07.08.2006 13:28)
Divan şiirinin el üstünde tutulan değerli belki de kutsallık yönü olan sözcügüdür.Çoğu şair tarafından kullanılmıştır.Kutsal veya el üstünde tutulmasının sebebi Eski yazı (osmanlıca) yazılışının Allah sözcüğügünün yazımıyla aynı olamsı aynı harflerle yazılmasıdır.Yani; her iki sözcükte de Elif, lam he (güzel he) harfleri vardır.
Genç yaşta edebiyat dünyasına adım atmıştır.İlk eserini yazdıgında yirmili yaşlarına yeni yei merdiven dayamıştır.Bu eserini devrin edebiyat otoritesi Ahmet Mithat Efendiye takdim edince hiç beklemedigi bir tavırla karşılanır Mithat Efendi ona” Bu eseri bu yaşta bir genç yazamaz sen bu eseri başkasına yazdırmışsın” demiş.Genç yazar bu suçlama karşısında evinin yolunu tutar ve başka bir eserini kaleme almaya başlar bir müddet sonra bu eserini bitirince yine eseri incelemesi için Mithat Efendi’ye gösterir ve Mithat Eefendi de Gürpınarın başarısına inanır ve onu takdir eder.Hasılı kelamm
Aslında siyasetin yeni yüzü olmaya adaydı ileri sürdüğü politikalar kötü de değildi(Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi) gelin görün ki Mumcu siyasetin kurnazlıkları ve ayak oyunları içinde çok hem de çok ham kaldı ve yenildi.Oysa vereceği kararlarda biraz daha dikkatli olmayı seçseydi çok başarılı olabilecekti ama maalaeseff olmadı…
Arkadaşlar bu uğursuz hatunun adını buralara taşımayaın ya.Valla korkmaya başladım yine siyasete girmeye karar verirse yanarız.Tansu Çiller bir hırsızdır hem de 5 nisan kararlarıyla benim ortaokul harçlığımdan çok çaldı..neyse siz beni bırakın da yetmiş milyonun hırsızlıgını yapan Çiller’i görün…
Hatırlatma kelimesine karşılık geliyor olsa da Türkiyede hep askerle (bana çok az da olsa kütüphaneden aldıgım ödünç kitapların iade edilecegi tarihi gösterir çizelgeyi de hatırlatmıyor degil) ilişkili haberlerle aklımıza geliverir.Ahir-i zamanda teknolojinin gelişmesile birlikte muhtıralar e- muhtıra oluverdiler
Türkiye’de öteden beri anlaşılamayan hep yanlış yerlere çekilmeye ma’ruz kalmış bir kelimedir.Çoğu zaman dini duygularına bağlı kişiler için kullanımakla birlikte bu kullanım hep olumsuz kullanılagelmiştir.Oysa muhafazakar olmak hiçbir zaman gerici,bağnaz,taşkafalı olmak degildir.Maalasef ülkemizde muhafazakarlık kelimesi hep bu anlamlar yüklenerek kullanıldı.
Yıllar yılıdır aynı görüntüyle varlığına devam eden sanatçımız ha unutmayayım Erol Evgin de öyle..Aslında biri daha var ama şu acele vakitte aklıma gelmedi..Geldi geldi önce yazdıgımı silemeyecegim aklıma gelmeyen kişi geliverdi Erol Büyükburç
Nâlân inleme sızlanma anlamına gelir kanımca
Ortaokul birinci sınıftaydım.Ev köyde olduğundan bir yıl kadar bizim eniştede kaldım.O zamanlar şu an bir züppe olan yegenim Ahmet bebeydi.Ara sıra ablacığım 'Al bu çocuğu uyut bakayım' derdi ben ne yapardım? Ahmet'i beşiğine koyar,sallardım, Ahmet ne yapar? Ağlar tabi,o zaman ben ne yapardım,ağlamaması için tabi ki ağzına son sürat üflerdim.Ahmetçik nefessiz kalınca susardı tabi.İyi bir yöntem ama siz denemeyin! (07.08.2006 13:28)
Divan şiirinin el üstünde tutulan değerli belki de kutsallık yönü olan sözcügüdür.Çoğu şair tarafından kullanılmıştır.Kutsal veya el üstünde tutulmasının sebebi Eski yazı (osmanlıca) yazılışının Allah sözcüğügünün yazımıyla aynı olamsı aynı harflerle yazılmasıdır.Yani; her iki sözcükte de Elif, lam he (güzel he) harfleri vardır.
Genç yaşta edebiyat dünyasına adım atmıştır.İlk eserini yazdıgında yirmili yaşlarına yeni yei merdiven dayamıştır.Bu eserini devrin edebiyat otoritesi Ahmet Mithat Efendiye takdim edince hiç beklemedigi bir tavırla karşılanır Mithat Efendi ona” Bu eseri bu yaşta bir genç yazamaz sen bu eseri başkasına yazdırmışsın” demiş.Genç yazar bu suçlama karşısında evinin yolunu tutar ve başka bir eserini kaleme almaya başlar bir müddet sonra bu eserini bitirince yine eseri incelemesi için Mithat Efendi’ye gösterir ve Mithat Eefendi de Gürpınarın başarısına inanır ve onu takdir eder.Hasılı kelamm
Aslında siyasetin yeni yüzü olmaya adaydı ileri sürdüğü politikalar kötü de değildi(Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi) gelin görün ki Mumcu siyasetin kurnazlıkları ve ayak oyunları içinde çok hem de çok ham kaldı ve yenildi.Oysa vereceği kararlarda biraz daha dikkatli olmayı seçseydi çok başarılı olabilecekti ama maalaeseff olmadı…
Arkadaşlar bu uğursuz hatunun adını buralara taşımayaın ya.Valla korkmaya başladım yine siyasete girmeye karar verirse yanarız.Tansu Çiller bir hırsızdır hem de 5 nisan kararlarıyla benim ortaokul harçlığımdan çok çaldı..neyse siz beni bırakın da yetmiş milyonun hırsızlıgını yapan Çiller’i görün…
Kendilerini yönetebilme kabiliyetinden mahrum,başkaları tarafından yönetilmeye mahkûm olan büyük bir coğrafya
Hatırlatma kelimesine karşılık geliyor olsa da Türkiyede hep askerle (bana çok az da olsa kütüphaneden aldıgım ödünç kitapların iade edilecegi tarihi gösterir çizelgeyi de hatırlatmıyor degil) ilişkili haberlerle aklımıza geliverir.Ahir-i zamanda teknolojinin gelişmesile birlikte muhtıralar e- muhtıra oluverdiler
Türkiye’de öteden beri anlaşılamayan hep yanlış yerlere çekilmeye ma’ruz kalmış bir kelimedir.Çoğu zaman dini duygularına bağlı kişiler için kullanımakla birlikte bu kullanım hep olumsuz kullanılagelmiştir.Oysa muhafazakar olmak hiçbir zaman gerici,bağnaz,taşkafalı olmak degildir.Maalasef ülkemizde muhafazakarlık kelimesi hep bu anlamlar yüklenerek kullanıldı.