Bir siyasal görüş. Ne olduğunu tam bilmemekle beraber ne sağ ne sol görüşlü olan günün gelişmelerini takip eden ve çağdaşlığı isteyen bir şey olduğunu düşünüyorum. Ama solcu değil orası kesin. Sola yakın sağ gibi bişey. Farkındayım saçmalıyorum. Sustum.
Bu burcun insanları pratik zekalı, zeki, konuşmayı seven, hızlı konuşan ve hızlı düşünen, sabır yoksunu, çabuk kızabilen ve sinrli olduğu bu kısa süre içinde çevresine çok zarar veren ama çabucak pişman olan kişilerdir. Dost olmayı çok iyi bilirler, dost olmayı bildikleri kadar berbat bir düşman da olurlar. Sır saklayabilirler, pek çok derdi çekebilirler.
Büyük ihtimalle koşuşturacakları bir işte çalışırlar çünkü rutini sevmezler hatta nefret ederler. Yeteneklidirler, özellikle dil öğrenme ve konuşma, sanat ve spor alanlarında. Sayısalı pek sevmezler. Orgazm taklidi konusunda çok başarılıdırlar.
Valla bu grup acayip neşeli, coşmayı ve coşturmayı seven, her grupta mutlaka bir adet bulunması gerekenlerdendir.
Sadece ve sadece kendine güveni olmayan, pısırık ve sıkıcı kişiler bunları sevmezler.
A bayan milli voleybol takımımızın ve vakıfbank güneş sigorta'nın başarılı orta oyuncusu.
Tek ayak üstünde kayarak smaçlarına hastayım. Herkes hasta zaten...Pasörle anlaşabilirse acayip etkili oluyor, boşlukları görmede de başarılı...
Servis atmayı 2003 Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonasına çok az bir zaman kala öğrendi. Gerçekten... Şampiyonadan önce doğru dürüst servis atamıyordu...
Maçlar dışında yakından baktığınızda pek 185 boyunda gibi durmuyor daha minyon gibi, çok şirin, göz göze geldiğinizde gülümsüyor, daha sohbet fırsatı bulamadım bir gün olacak inşallah... Bacakları biraz kalın ama fiziği fena değil...
Bu arada ankara atatürk spor salonunda yapılan avrupa şampiyonası maçlarının birinde maç başlamadan takım olarak tribünlere tişört rozet falan fırlatıyorlardı, fırlattığı şeylerden biri kafamdan sekip arkaya düştü... ama ben zaten neslihan'ın fırlattığı rozetlerden birini kapmıştım, o da göğsüme çarpmıştı, aysun'unkini yeğlerdim.
Valla mutlaka oturup konuşmak istediğim kişilerden biri... İzleyin...
Iron maiden ın the trooper ve dance of death adlı sonraki en güzel şarkısı. Sözleri pek anlaşılmasa da biraz yardım alarak şöyle olduğunu farkettim:
I am a man who walks alone And when I'm walking a dark road At night or strolling through the park
When the light begins to change I sometimes feel a little strange A little anxious when it's dark
Fear of the dark, fear of the dark I have constant fear that something's always there Fear of the dark, fear of the dark I have a phobia that someone's always there
Have you run your fingers down the wall And have you felt your neck skin crawl When you're searching for the light? Sometimes when you're scared to take a look At the corner of the room You've sensed that something's watching you
Have you ever been alone at night Thought you heard footsteps behind And turned around and no one's there? And as you quicken up your pace You find it hard to look again Because you're sure there's someone there
Watching horror films the night before Debating witches and folklores The unknown troubles on your mind Maybe your mind is playing tricks You sense, and suddenly eyes fix On dancing shadows from behind
Fear of the dark, fear of the dark I have constant fear that something's always near Fear of the dark, fear of the dark I have a phobia that someone's always there
When I'm walking a dark road I am a man who walks alone..............
Ortamında dinlediğinizde harbiden tırstırıyor, deneyin... Tavsiye olunur.
Müziği çok güzeldir, grubun her şarkısında olduğu gibi ritmi de değişkendir. Aslında Iron Maiden'ın kötü şarkısı yoktur... Iron Maiden da tavsiye olunur...
Sırf bağımlılık yapar diye gitmediğim şehir. Karadeniz'den sonra en sevdiğim mekan... Çok seviyorum, küçükken gitmiştim bir ara çok sevmiştim. Şimdi gitmeye korkuyorum.
Tamam iyi smaç çakıyor da bir de servisleri fileye fazla takmasa ve svunma yapmayı da öğrense...
1.87 boyunda, sıçrama tekniği fena sayılmaz ama unutulmasınki Polonya'nın 1.78 boyundaki oyuncusu 3 metre 11 cm BLOK YÜKSEKLİĞİNE ulaşabilmekte, Neslihan'ınsa SMAÇTA 3 metre bile değil...
Dün A erkek voleybol takımımız Avrupa'da Final Four'a kalmak için gruptaki son maçında çek cumhuriyetini 3-2 mağlup etti (ankara atatürk spor salonu) . Final Four'a katılmamız garantiydi zaten maçtan önce, bu sonuçla da final güzel oldu. Takımda alınan sayılara setlere doğru dürüst sevinebilen 3 kişi vardı ama hatırlamıyorum şimdi isimlerini biri Volkan'dı. Oyun tarzımız sürekli aynıydı, çok sevdiğim Hüseyin'in pasörlüğü unuttuğunu üzülerek bir kez daha farkettim. A bayan voleybol takımımızdan Neslihan Demir'in nişanlısı Ali'yse sanki eski formunda değil gibi, 2004'te daha iyi gibiydi.
Ooooooffffffffff of öğrenmeyi çok istiyorum ama nasıl ve nereden öğreneceğimi bilmiyorum... Bazı internet sitelerinde var da hiçbirşey anlamadım... Rahmetlik Kazım koyuncu'nun şakıları dışında da hakkında hiçbirşey bilmiyorum... Güzel bir dile benziyor... Tabi yani Karadeniz'e ait olan hangi şey güzel değilki...
Karadeniz ormanlarının içinde yürürken mutlaka kemençeyle çalınan bir türkü dinleyin, birbirlerine ne kadar yakıştıklarını göreceksiniz.
Ayrıca kemençenin sesi de aynı karadeniz gibi değişkendir. Karadeniz nasıl bir an çarşaf gibi bir an fırtınalıysa kemençenin de bir anı bir anına tutmaz...
Hayran olduğum müzik aleti.
O küçücük çalgıdan o kadar ses nasıl çıkıyor hala anlayabilmiş değilim...
Herşeye rağmen Karadeniz sahip olduğu şeylerle bir bütün ve kemençe de bu bütünün bir parçası... Hastasıyım....
Bir siyasal görüş. Ne olduğunu tam bilmemekle beraber ne sağ ne sol görüşlü olan günün gelişmelerini takip eden ve çağdaşlığı isteyen bir şey olduğunu düşünüyorum. Ama solcu değil orası kesin. Sola yakın sağ gibi bişey. Farkındayım saçmalıyorum. Sustum.
Bu burcun insanları pratik zekalı, zeki, konuşmayı seven, hızlı konuşan ve hızlı düşünen, sabır yoksunu, çabuk kızabilen ve sinrli olduğu bu kısa süre içinde çevresine çok zarar veren ama çabucak pişman olan kişilerdir. Dost olmayı çok iyi bilirler, dost olmayı bildikleri kadar berbat bir düşman da olurlar. Sır saklayabilirler, pek çok derdi çekebilirler.
Büyük ihtimalle koşuşturacakları bir işte çalışırlar çünkü rutini sevmezler hatta nefret ederler. Yeteneklidirler, özellikle dil öğrenme ve konuşma, sanat ve spor alanlarında. Sayısalı pek sevmezler. Orgazm taklidi konusunda çok başarılıdırlar.
Valla bu grup acayip neşeli, coşmayı ve coşturmayı seven, her grupta mutlaka bir adet bulunması gerekenlerdendir.
Sadece ve sadece kendine güveni olmayan, pısırık ve sıkıcı kişiler bunları sevmezler.
Burcum, gurur duyuyorum, asabiyet bölümü hariç...
A bayan milli voleybol takımımızın ve vakıfbank güneş sigorta'nın başarılı orta oyuncusu.
Tek ayak üstünde kayarak smaçlarına hastayım. Herkes hasta zaten...Pasörle anlaşabilirse acayip etkili oluyor, boşlukları görmede de başarılı...
Servis atmayı 2003 Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonasına çok az bir zaman kala öğrendi. Gerçekten... Şampiyonadan önce doğru dürüst servis atamıyordu...
Maçlar dışında yakından baktığınızda pek 185 boyunda gibi durmuyor daha minyon gibi, çok şirin, göz göze geldiğinizde gülümsüyor, daha sohbet fırsatı bulamadım bir gün olacak inşallah... Bacakları biraz kalın ama fiziği fena değil...
Bu arada ankara atatürk spor salonunda yapılan avrupa şampiyonası maçlarının birinde maç başlamadan takım olarak tribünlere tişört rozet falan fırlatıyorlardı, fırlattığı şeylerden biri kafamdan sekip arkaya düştü... ama ben zaten neslihan'ın fırlattığı rozetlerden birini kapmıştım, o da göğsüme çarpmıştı, aysun'unkini yeğlerdim.
Valla mutlaka oturup konuşmak istediğim kişilerden biri... İzleyin...
Iron maiden ın the trooper ve dance of death adlı sonraki en güzel şarkısı. Sözleri pek anlaşılmasa da biraz yardım alarak şöyle olduğunu farkettim:
I am a man who walks alone
And when I'm walking a dark road
At night or strolling through the park
When the light begins to change
I sometimes feel a little strange
A little anxious when it's dark
Fear of the dark, fear of the dark
I have constant fear that something's
always there
Fear of the dark, fear of the dark
I have a phobia that someone's
always there
Have you run your fingers down
the wall
And have you felt your neck skin crawl
When you're searching for the light?
Sometimes when you're scared
to take a look
At the corner of the room
You've sensed that something's
watching you
Have you ever been alone at night
Thought you heard footsteps behind
And turned around and no one's there?
And as you quicken up your pace
You find it hard to look again
Because you're sure there's
someone there
Watching horror films the night before
Debating witches and folklores
The unknown troubles on your mind
Maybe your mind is playing tricks
You sense, and suddenly eyes fix
On dancing shadows from behind
Fear of the dark, fear of the dark
I have constant fear that something's
always near
Fear of the dark, fear of the dark
I have a phobia that someone's
always there
When I'm walking a dark road
I am a man who walks alone..............
Ortamında dinlediğinizde harbiden tırstırıyor, deneyin... Tavsiye olunur.
Müziği çok güzeldir, grubun her şarkısında olduğu gibi ritmi de değişkendir. Aslında Iron Maiden'ın kötü şarkısı yoktur... Iron Maiden da tavsiye olunur...
Sırf bağımlılık yapar diye gitmediğim şehir. Karadeniz'den sonra en sevdiğim mekan... Çok seviyorum, küçükken gitmiştim bir ara çok sevmiştim. Şimdi gitmeye korkuyorum.
Beyler artık ondan vazgeçin, o artık nişanlı...
Tamam iyi smaç çakıyor da bir de servisleri fileye fazla takmasa ve svunma yapmayı da öğrense...
1.87 boyunda, sıçrama tekniği fena sayılmaz ama unutulmasınki Polonya'nın 1.78 boyundaki oyuncusu 3 metre 11 cm BLOK YÜKSEKLİĞİNE ulaşabilmekte, Neslihan'ınsa SMAÇTA 3 metre bile değil...
Dün A erkek voleybol takımımız Avrupa'da Final Four'a kalmak için gruptaki son maçında çek cumhuriyetini 3-2 mağlup etti (ankara atatürk spor salonu) . Final Four'a katılmamız garantiydi zaten maçtan önce, bu sonuçla da final güzel oldu. Takımda alınan sayılara setlere doğru dürüst sevinebilen 3 kişi vardı ama hatırlamıyorum şimdi isimlerini biri Volkan'dı. Oyun tarzımız sürekli aynıydı, çok sevdiğim Hüseyin'in pasörlüğü unuttuğunu üzülerek bir kez daha farkettim. A bayan voleybol takımımızdan Neslihan Demir'in nişanlısı Ali'yse sanki eski formunda değil gibi, 2004'te daha iyi gibiydi.
Ooooooffffffffff of öğrenmeyi çok istiyorum ama nasıl ve nereden öğreneceğimi bilmiyorum... Bazı internet sitelerinde var da hiçbirşey anlamadım... Rahmetlik Kazım koyuncu'nun şakıları dışında da hakkında hiçbirşey bilmiyorum... Güzel bir dile benziyor... Tabi yani Karadeniz'e ait olan hangi şey güzel değilki...
Karadeniz ormanlarının içinde yürürken mutlaka kemençeyle çalınan bir türkü dinleyin, birbirlerine ne kadar yakıştıklarını göreceksiniz.
Ayrıca kemençenin sesi de aynı karadeniz gibi değişkendir. Karadeniz nasıl bir an çarşaf gibi bir an fırtınalıysa kemençenin de bir anı bir anına tutmaz...
Hayran olduğum müzik aleti.
O küçücük çalgıdan o kadar ses nasıl çıkıyor hala anlayabilmiş değilim...
Herşeye rağmen Karadeniz sahip olduğu şeylerle bir bütün ve kemençe de bu bütünün bir parçası... Hastasıyım....
Taşına toprağına kurban olduğum şehir... Çok özledim hem de çok,,, Bir gün geleceğim Trabzonum... Geleceğim ve bir daha asla senden ayrılmayacağım...