Ver elini Yukarı akpınar.başın yayla. İçime dolan hasret. Bir sabah gün doğmadan Geleceğim sana... Yakacagım tüm üşümelerimi. Gülüşlerimin yanında.. Sende çal kibriti yansın Ayaz gecelerin sabahı. Uzun tarlada... Kızıla bulanmadan Al götür türkülerimi. Fırınlı beşallıya... Aşkınla yoğurulan yüreğim Ezgiler,hoyratlar söyler. Koy başını yaslan. Kaya gibi sağlam ve serinim.. Sevda benim. Ben sevdanın ana diliyim....
Minnet etme zamana. Tut yelesinden.şahlandır aşkı Deli poyraz gibi es doruklarda.. Bu sevda senin. Bu aşk senin. Yok kimseye minnetin. Beni ara. Beni bul çamrakda... Yokluğun işlenmeden. Adı konmamış şiirler yazarım. Dize dize,sayfa sayfa... Dedilerki sevmenin öteki adı Dumansız yanmak. İrdeleyenler utansın Asırlarca beklemek olsa da. Yarım kalmışlar adına... Özgürce sevişmek ahdım,dı.. Öteden beri tutup elini Çekip çıkmak,esmek di çifte pınar göl alanın da, Zehirli sarmaşık gibi sarılıp Yanmaktı cehenneminde.. Haydi gidelim toparlan,da yüreğim. Düşmeden iblisin tuzagına......
Kırgınlığımı belli etmeden sana Gidiyorum Geçmişim işlenmiş mezar taşlarına Geleceğimi kimbilir Hangi diyar da Biliyorum unutulmazsın sen benim için Bencil akçakışla Kimler göçetmediki senden Dört mevsim Hem güzel hem özelsin Kim düşürebilir ki seni dilinden
Eyy yozlaşmış akçakışla Kurda kuşa yem etme Gecelerini ver bana Geceleri hayal güdÜYOUm Saat ondan sonra Gelmezsem namert olayım Arada bir sana Hani nerde söğütcük Nerde gölgeli VE başın yayla
Ormanı yeşil kokusu doğa Küfül küfül bir rüzğar Sabah çayı ağ pınar da Tere yağ sacda bazlama Yanında süzme yoğurt Buz gibi bir çalkama Artık kimsem kalmadı ki Ne içecek nede içirecek Bayramdan bayrama Gelsem de olur gelmesemde Ama yinede beni anlat
Yağmurulu havada renga renk Efsane çocukluğumu Dağa taşa fısılda yavaşca Bir kaç damla göz yaşıyla Uğurla beni gideyim Eyy zalım akçakışla Biz ne kadar vefasız olsak da Sen olma Heybemiz hasret dolu Eski bayramlardan kalma
Şimdi gidiyorum Haykıracak gücüm kalmadı Sana sesizliğimi bıraktım Çığlıklarıma inad Tozlu raflarda sakla Yaşlanmamış çocukluğumu Gelirsem eğer geri ver Gelemezsem olaki Unutma borçlusun bana Sen zalım akçakışla
Ankara Gücü Nedemek Tek başına gönülerin kralı aşk sevda yürek damarlarda dolaşan kan demek ankara güçlü olmayan bunu yaşayamaz ankaragücünü yazmaya kelimeler yetersiz aşkın tarifi yok ankara gücünü yaşamak gerek salim erben
Sevdanın Dili Akçakışla
Ver elini
Yukarı akpınar.başın yayla.
İçime dolan hasret.
Bir sabah gün doğmadan
Geleceğim sana...
Yakacagım tüm üşümelerimi.
Gülüşlerimin yanında..
Sende çal kibriti yansın
Ayaz gecelerin sabahı.
Uzun tarlada...
Kızıla bulanmadan
Al götür türkülerimi.
Fırınlı beşallıya...
Aşkınla yoğurulan yüreğim
Ezgiler,hoyratlar söyler.
Koy başını yaslan.
Kaya gibi sağlam ve serinim..
Sevda benim.
Ben sevdanın ana diliyim....
Minnet etme zamana.
Tut yelesinden.şahlandır aşkı
Deli poyraz gibi es doruklarda..
Bu sevda senin.
Bu aşk senin.
Yok kimseye minnetin.
Beni ara.
Beni bul çamrakda...
Yokluğun işlenmeden.
Adı konmamış şiirler yazarım.
Dize dize,sayfa sayfa...
Dedilerki sevmenin öteki adı
Dumansız yanmak.
İrdeleyenler utansın
Asırlarca beklemek olsa da.
Yarım kalmışlar adına...
Özgürce sevişmek ahdım,dı..
Öteden beri tutup elini
Çekip çıkmak,esmek di
çifte pınar göl alanın da,
Zehirli sarmaşık gibi sarılıp
Yanmaktı cehenneminde..
Haydi gidelim toparlan,da yüreğim.
Düşmeden iblisin tuzagına......
Salim Erben..............
irdelemek.anlamı.dışlamak
Akçakışlam
Sert rüzgarları kuzeyden eser
Söğütçük Akpınar görmeyi değer
Yayla yoğurdu çok mu çok özel
Kaymağı meşhurdur Akçakışlanın
Yufka gevreğinin doyumsuz tadı
Çöreğin katmerin birdir inadı
Soğan olmazsa olmaz bulgur pilavı
Mantısı meşhurdur Akçakışlanın
Haziranı temmuzu çağırır gel hele
Yerlisi yabancısı keyiş belene
Göbelek sorulmaz çamrağı bilene
Arabaşı meşhurdur Akçakışlanın
Bezdirme bazlama patates böreği
Küllü olur değirmencinin çöreği
Geline damada yapılır su böreği
Sinisi meşhurdur Akçakışlanın
ili ilçesi köyü kurtlar yuvası
Düğünü derneği ağırlama havası
Keşkek sulu köfte yayla çorbası
Madımağı meşhur Akçakışlanın
Mert olur ihtiyarı genci esmeri
Severse tam sever kıymet bileni
Bitmez tükenmez hasreti özlemi
Kavurması meşhurdur Akçakışlanın
Şiirdeki isimler yöresel
Salim Erben
Bu benim anladığım şekil
Eyy akçakışla
Kırgınlığımı belli etmeden sana
Gidiyorum
Geçmişim işlenmiş mezar taşlarına
Geleceğimi kimbilir
Hangi diyar da
Biliyorum unutulmazsın sen benim için
Bencil akçakışla
Kimler göçetmediki senden
Dört mevsim
Hem güzel hem özelsin
Kim düşürebilir ki seni dilinden
Eyy yozlaşmış akçakışla
Kurda kuşa yem etme
Gecelerini ver bana
Geceleri hayal güdÜYOUm
Saat ondan sonra
Gelmezsem namert olayım
Arada bir sana
Hani nerde söğütcük
Nerde gölgeli VE başın yayla
Ormanı yeşil kokusu doğa
Küfül küfül bir rüzğar
Sabah çayı ağ pınar da
Tere yağ sacda bazlama
Yanında süzme yoğurt
Buz gibi bir çalkama
Artık kimsem kalmadı ki
Ne içecek nede içirecek
Bayramdan bayrama
Gelsem de olur gelmesemde
Ama yinede beni anlat
Yağmurulu havada renga renk
Efsane çocukluğumu
Dağa taşa fısılda yavaşca
Bir kaç damla göz yaşıyla
Uğurla beni gideyim
Eyy zalım akçakışla
Biz ne kadar vefasız olsak da
Sen olma
Heybemiz hasret dolu
Eski bayramlardan kalma
Şimdi gidiyorum
Haykıracak gücüm kalmadı
Sana sesizliğimi bıraktım
Çığlıklarıma inad
Tozlu raflarda sakla
Yaşlanmamış çocukluğumu
Gelirsem eğer geri ver
Gelemezsem olaki
Unutma borçlusun bana
Sen zalım akçakışla
salim erben
vildan sonsuzluk demek
kocaman bir sıfır
Ankara Gücü Nedemek
Tek başına gönülerin kralı aşk sevda yürek damarlarda dolaşan kan demek
ankara güçlü olmayan bunu yaşayamaz
ankaragücünü yazmaya kelimeler yetersiz aşkın tarifi yok ankara gücünü yaşamak gerek
salim erben
aşk bir turşu suyuna benzer
içmeyenin ağzını sulandırır
içenin midesini bulandırır
ümidi kaybolan her insanın ümit beklediği bellek
rumuz erben