Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • adım ahmet hayatta çekmedim hiç zahmet20.09.2007 - 14:44

    yaşam olmaz çilesiz
    bu nasıl hayat dertsiz kedersiz.
    sen yaşamamışsın zavallı
    hayat olmaz ahmedim zahmetsiz.


    herkes ölür ama çok az insan yaşar

  • ene beşerun mislukum20.09.2007 - 14:39

    hepiniz ademin çocuklarısınız
    adem ise topraktandır.

  • yazmamışlar20.09.2007 - 14:37

    yazamazlar

    kalemi bir elden çok tutan olursa yazamazlar zaten

  • dağları deldim20.09.2007 - 14:33

    delinmesi gerekmiş dağların
    bir vesileymiş ferhat; aciz
    su gerekmiş dağların ardındaki köye
    suya yapılan, zavallı şirinmiş; taciz

    birşey o gün olacaksa o o gün olur
    o şey o gün olmayacaksa o o gün olmaz.
    dağlar engeldi
    türküler edildi
    kurbanlar verildi
    ve dağlar herşeye rağmen delindi.

  • aldatılanlar20.09.2007 - 14:26

    başını çevir dört yana
    kokla esen yeli
    sonra tahmin et bakalım
    aldatılan sen mi
    yoksa senden geçenmi?


    hepimiz aldatıldık çünkü hepimiz aldattık.

  • hayat memat meselesi20.09.2007 - 14:24

    atıldık ahlakın tam ortasına
    etik denildi kurallara
    hayat denildi kaçınılmazlığa
    ve ölüm dedik aslında gerçek yaşama

    iki kapı dedi gören gözler
    hayat dersin ezilişine, kahrına, hesabına
    anladığında geç olur yalnızlığına

    memat dersin gülerek
    ama içinden gizlice ürpererek
    bildiğin halde kabullenmeyerek
    herkesten gayrı sana da olduğunu istemeyerek
    istersin cenneti ama ölümü istemeyerek...

  • hayatın aktığı yerde farkında olamadıklarımız20.09.2007 - 14:19

    bir sudur yaşam dediğimiz ilham,
    bir rüzgardır kendinden habersiz.
    akıp gider; hızdır, korkudur biraz,
    biraz ekşi, biraz soğuk...
    farkında değilizdir yokluğumuzun
    yada sancılanan hayallerimizin.

    yürürüz bilmeden ayaklarımızın telaşını
    başımız ilerdedir, gözlerimiz aklımızın karıştığı yerde...
    hissetmeyiz soluk borumuzdan geçen milyarları
    ve tanımayız aslında köşe de duran pasaklı çocuğu.
    umrumuzda değildir şu ya da bu.
    dudağımıza saplanmış türkü, dakika gibidir
    ayakkabımızdan çıkan fırtınanın günahı günah keçilerinindir
    kaostur yarattığımız bakirlerin ezgisinde.

    anlayan olmayacak
    anlatamayacağımız hislerimizi.
    elbet biri okuyacak yazdığımızı
    biri tartacak ağırlığını
    ama idrak yine çatlayacak
    kan yine akacak
    adımlar atacak
    güneş yine akacak
    biz yine görmeyeceğiz köşede duran pasaklı çocuğu.

  • tuna ferit18.09.2007 - 15:08

    iki sanatçı iddaaya girerler. ikiside kendisinin daha yetenekli olduğunu söyler. ve sonra bir yarışma düzenlemeye karar verirler. konu serbesttir. boyutlar malzeme herşey sanatçının dileğine yeteneğinin seçimine bırakılır. şu tarihte eserleri getirmek üzere ayrılırılar. gün gelir çatar.
    biri övünerek resminin üstündeki örtüyü kaldırır. müthiş bir resimdir. bir asmayı resmetmiştir ve çok gerçekçidir. çok geçmez ki kuşlar tabloya konar ve üzüm tanelerini gagalamaya başlarlar. eserin sanatçısı güler ve övünerek der ki; 'bak ne kadar gerçekçi değil mi? zavallı hayvanlar onun gerçek olduğunu zannettiler. hahaha...'
    sıra ikinci sanatçıya gelmiştir. o sessizce durur. etkilenmiştir. boynu bükük bekler. biraz önce ki sanatçı yanına gelir 'hani senin ki nerde? göster bakalım neler yaptın' der. bizimki biraz utanarak 'ya benim ki o kadar iyi değil. ama ille de görmek istiyorsan işte orda. şu vardaki perdenin arkasında' der. diğeri görüp dalga geçmek için hızla duvarın yanına gider ve perdeyi açmaya çalışır. ama.... ama perde yoktur. aman Allah'ım. tekrar dener. olamaz. perde hakikaten yoktur. o sadece perde çizmiştir. ve kendisi aklı olduğu halde bunu farkedememiş ve gerçek olduğunu zannettmiştir. oysa o sadece hayvanları kandırabilmişti. bizim sanatçı gayet mütevazii ve bilge bir gülümseme ile yavaşça oradan ayrılır.

    evet bu hikayeyi neden anlattım. çünkü günümüzde eğer o üstün yetenekli bir sanatçı varsa o kesinlikle Tuna Ferit Hidayetoğlu'dur.

    meraklıları için;
    deviantart.com ve dinodream.com sitelerinde tuna ferit olarak aratmalarını tavsiye ederim

  • tuna ferit18.09.2007 - 14:56

    kimileri der ki resim ışıktır renktir. herşey onda gizlidir. ışığı yakalarsan huzura ulaşırsın.
    kimileri de derki hayır resim çizgidir ahenktir.bu eşsiz ritmi yakalarsan hürriyeti hissedersin.
    kimileride der ki hayır resim ışıktır resim çizgidir. bu ikisini birleştirebilirsen hürriyeti hissedip huzura ulaşırsın. soluğun kesilir umursamazsın.

    tuna ferit böyle bir yetenek. çizgiyi ışığa öyle yedirmiş ki onun çizimlerine bakarken bazen dudaklarınıza engel olamıyor ve şunları fısıldıyorsunuz ürkekçe 'vaayy! adam ne kadar güzel çekmiş. makinesi çok kaliteli olmalı...' evet çizimin aslında bir fotoğraf olduğu kanısına varıyorsunuz. o kadar etkili o kadar ileri

    tuna ferit hidayetoğlu... yakında ders kitaplarında da işlenecek olan yetenek

  • tuna ferit17.09.2007 - 20:56

    tuna ferit hidayetoğlu!
    yaşayan bir efsane olarak nitelendirsek abartmış olmayız.
    illustrasyon alanında sadece türkiye de değil hemen tüm dünya da saygıdeğer bir yer edinmiş nadide bir şahsiyet.
    1970'li yıllarda ortaya çıkan hiperrealizm sanat akımının günümüzdeki (şahsi kanaatimce) nadir temsilcilerinden.
    gazi üniversitesi resim öğretmeliğinden mezun olan Üstad çok sayı da ünlünün illustrasyon çalışmasını yapmıştır. başlıcaları;
    amy lee
    milla jovovich
    britney spears
    tuba ünsal
    robyn'dir.
    meraklıları için deviantart.com ve dinodream.com sitelerinde 'tuna ferit' olarak aratmalarını tavsiye ederim.