Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • müslüman bilginler04.04.2005 - 21:52

    ateist bilim adamları na yazdığımı buradada tekrarlıyorum bilimin dinlisi dinsizi olmaz bilim bilimdir
    bilimle elde edilen bilginin kaynağı onu bize bahşedendir yani insana küll den bir cüz verendir ve bunu verende herşeyi yoktan varedendir.
    bir bilim adamının aynı zamanda müslüman olması onun Rabbini anlamasının da bir yoludur
    eh başka dinden olunca anlamıyormu denilebilir onunda bilim sonucu elde ettiklerini idrak etmesiyle arasındaki sorundur

  • galatasaray04.04.2005 - 19:46

    bir galatasaraylının acısı........vah vah bir klübün takımı küme düşüyor diğeri Aprupa ikincisi oluyor bir klüp bütün branşlarda dökülüyor diğeri her branşda finalde acaba hangi klüp bu bilin bakalım

    aşağıdaki yazıyla avuntuları ve acılarını ele almış bir galatasaraylı

    Şükürler olsun ki Bahçelievler’de oturuyorum ve her gün Galatasaray için dikilen UEFA Kupası heykelini görüyorum. Ancak o bile kadın basketbolculara yapılanları affettirmiyor. 6-0’lık Fenerbahçe mağlubiyetinden sonra Galatasaray tarihine ‘kara bir leke’ daha kazındı. Kot pantolonlara model olan 6-0’lık lekenin silineceği günleri görme ihtimali var ama diğeri mümkün değil. Çünkü Galatasaray’ın 200’üncü yılında yaşamıyor olacağız.

    * Tez konusu olabilir

    Mevzuya insan kaynakları ve yönetim açısından bakarsanız ortada tam bir vaka çalışması (case study) olduğunu görebilirsiniz. Bu vaka çalışması üniversitelerde okutulabilir, üzerine tezler yazılabilir. Tez başlıkları şunlar olabilir:

    • Türk tipi yönetim: Başarısız olsan da koltuğa yapış!
    • Demotivasyon ve takım çökertme yöntemleri…
    • Hedefsizliklere göre yönetim…
    • 100 yıllık kurum kültürünü yok etme yöntemleri…
    • Mükemmel kurum imajını nasıl sıfırlarsınız?

  • son 24 saat04.04.2005 - 17:29

    Alparslan Türkeş'in Son Beyanatı

    Alparslan Türkeş son konuşmasını Almanya'dan döndükten sonra katıldığı partisinin Amasya İl Kongresinde 4 Nisan 1997 tarihinde yaptı. Türkeş konuşmasında; Hollânda ve Almanya'daki ırkçı saldırıları kınadı ve son günlerde yaşanan gerilimlere değindi. Çözüm olarak erken seçimin şart olduğunu ifade den Türkeş şu şekilde konuştu; ' Biz lâikliği savunduğumuz için erken seçim diyoruz. Demokratik, hür parlâmenter sistemi savunduğumuz için erken seçim diyoruz. Ayrıca bu ülkede millet, memleket, cumhuriyet, millî hâkimiyet, hukukun üstünlüğü ve seçim sözlerinin kimseyi rencide etmeyeceğini, aksine demokrasinin teminatı olacağına inanıyoruz. Eğer bu olmazsa devletin rejimi ayakta tutması fevkalâde güç olacaktır. Ben yüksek huzurlarınızda tarihten gelen sorumluluğum ile hükûmeti ve parlâmentoyu bir defa daha uyarıyorum. Erken seçim demokrasimizin teminatıdır'.

    Alparslan Türkeş'in Vasiyeti

    'Türk Devletinin yükselişini ve ihtişamını sağlamak. Bunun için de bütün milletle barış içinde yaşamak, herkesi ayrımsız sevmek, İslâmiyet'in ipine ihlâsla bağlanmak'.

    Ülkücü Gençliğin Başbuğuna Cevabı

    'Ey Ulu Kişi,

    Sana söz veriyoruz. Açtığın yoldan bıraktığın Ülkü'de, bize gösterdiğin doğrultuda izinden bir an bile şaşmayacak, ahlâklı, faziletli, kalbi hak ve vatan aşkıyla çarpan ve bu uğurda hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan insanlar olacağız.

    Böylece emanet ettiğin ülküyü gergefte nakış işler gibi tüm neslimize işleyeceğiz.

    Dün ATA'ya söz verdiğimiz gibi şimdi sana söz veriyoruz.'

  • oyun teorisi04.04.2005 - 15:54

    osman orkan özer doktora semineri
    oyun teorisi ve tarımda uygulanması pdf. dosyası
    geniş bilgi için http://www.ceterisparibus.net/arsiv/o_ozer.pdf

  • Bosnada sırplarca yapılan vahşet04.04.2005 - 01:24

    Beyaz Zambaklar

    Güneş nicedir
    Üzgün doğar
    Küskün batardı
    Bosna ufuklarında
    Vahşete inat
    Rezalete inat
    Üzgün doğar
    Küskün batardı

    Bosnalı üzgün
    Bosnalı küskün
    Tepeleri saran Sırp Topçuları
    Bodrumlar da yaşama mahkum
    Masum insanlar
    Güne hasret
    Güneşe hasret
    Barışa
    Huzura
    Güvene hasret

    Çalılar arasından
    Bir yiğit görünür
    Ellerinde mavzeri
    Yüreğinde umutları
    Islak Üniformalı
    kan ter içinde

    Biran önce
    İgman dağlarını
    Aşmalı
    Saraybosnaya ulaşmalı
    Yağmura rağmen
    Hiç durmadan yol almış
    Yorulmuş
    Bir ağaca dayanır
    Bir soluk
    Bir nefes alır
    İki fotoğraf çıkartır
    Yanyana getirir
    Bir ona
    Bir diğerine
    Bakar bakar
    Güller açar yanaklarında
    Savaşı zulmü zalimi unutur
    Nerede olduğunu unutur

    Oysa hain bir göz
    Üzerindedir
    Dürbünlü tüfekten
    Kanlı eller
    Çeker tetiği

    Bir üveyik havalanır
    Elemle
    Kederle
    Esefle
    Nefretle
    Çığlık çığlığa
    Zaman durur
    Kuşlar susar
    Yapraklar küser

    Ve bir kurşun
    Hain
    Zalim Kör bir kurşun
    Hedefe yönelir
    Öpülesi
    Koklanası
    Tertemiz alnın
    Tam ortasına

    Bir çift göz
    Bir yürek
    Bir ana
    Çevirir İgman Dağlarına
    Saraybosnadan
    Bir ana
    Özlem dolu gözler
    Süzer İgman'ı

    Bir korku
    Bir sızı
    Kümelenir
    Titrer
    Sararır,solar
    Kalb atışları hızlanır
    Ellerini yavaşca
    Kalbinin üzerine
    Koyar
    Bir sızı tarifsiz
    Bir yürek ana yüreği
    Alnından vurulan
    Bahar yiğidi

    Ellerini yerde gezdirir
    Son bir hamle ile
    Fotoğrafı alır
    Yetimim yavrum
    Dudakları titrer
    Allah'ım
    Anne kucağı görmedin
    Sen açarken gözlerini
    O kapadı
    Seni getirdi
    O göçtü

    Yeliz alışamadım sensizliğe
    Hayat büyüsünü kaybetti
    Gidişinle
    Güçlü bir his
    Yakın kavuşmamız
    Bekle Yeliz!
    Sana dağ çiçekleri
    Getireceğim.

    İgmana çevrili gözler
    Ağlar ağlar
    Sessiz oturan toruna
    Yan bakış
    Gözler telaşla silinir
    Neyin var babaanne
    Ne oldu
    Gömer acısını içine
    O soruyu sormasın
    Ne olur Allah'ım
    Babaanne
    Babam ne zaman gelecek
    Yakında diyemedi
    Dili varmadı
    Bilmiyorum yavrum
    Bilmiyorummmm
    Danayamadı
    Bıraktı kendini
    Hıçkırıklar sokağa taştı
    Ağladı ağladı

    Kapı çaldı
    Senat heyecanla kapıya koştu
    Babam babam
    İsmail Amcaa ya
    Sen miydin
    Ne oldu Senat neyin var
    Hoşgeldin oğlum
    Seni babası sandıydı
    Yutkundu İsmail Bey
    Gözlerini sildi
    Senat'ı kucakladı
    Farzet ki babanım

    Bir an şaşırdı
    Yavaş yavaş gülümsedi
    Gözleri parladı
    Açabildiği kadar
    kollarını açtı açtı
    İsmail Beye sarıldı
    Babasına sarılır gibi
    Bosna dağlarında kalan
    Mücahit çocuklarına
    Yetim çocuklarına
    sarılır gibi sarıldılar

    Yediği kurşuna değil
    Yetimine yanan yiğit
    Bunları gö...
    ................
    necmiye sarpkaya

  • aşk03.04.2005 - 23:51

    Asl olan sevda

    Aşk sevdanın kapısıdır
    Ve asl olan sevdadır sadece
    Aşk gelip geçici hevesler, zevklerdir
    Eğer kapılıp gitmezsen ona
    Yakalanırsın sevdaya
    Ve sana hiçbir şey mani olamaz
    Aşarsın en zor engelleri dahi
    Kara sevdanın sevdasıyla

    Sevdalı olmak vazgeçmektir herşeyden
    Hayat gaye herşey o olur
    Fani şeylere sevdalanmak
    Yalanın kendisidir
    Ve asl olan sevda kalıcı olandır
    O sevdaki vatandır millettir
    Gerisi sadece boş yalandır

    Bu bir şiir değil sadece yazmak istediğimi bu konuda alt alta yazdım ben fazla duygularını yazıya dökebilen bir insan değilim

    Serap olmasın sevgiler sevdalansın aşklar

  • kandilli rasathanesi03.04.2005 - 02:20

    Ahmet Mete Işıkara'yı meşhur eden yer hatta bir ara hızını alamadı milletvekili bile olacaktı.
    meclisde konuşması şöyle olacaktı sanırım
    sayın başkan sayın divan kurulu sayın meclis üyeleri
    bugün deprek olan bölgelerimiz...............

    bu rasathane bende deprem manyaklığı yaptı
    tv lere de iş çıkardı
    sayın seyirciler bugün marmara denizinde 1.1 şiddetinde deprem oldu
    yok devenin nalı

  • dünya02.04.2005 - 01:41

    arapçada dünya kelimesi dar, sıkışık,pis yer anlamından türemiştir

    acaba dünya hayatının ahiretle kıyaslanamayacak kadar basit ve değersiz olmasından mı

  • yolculuk02.04.2005 - 01:38

    'üç kişi sefere çıkarsa mutlaka içlerinden birini emir tayin etsinler'..hadis-i şerif

  • hadis02.04.2005 - 01:37

    'müslüman müslümanın kardeşidir ona zulmetmez,onu yardımsız bırakmaz ve onu düşmanlarına teslim etmez'..hadis-i şerif