Muhammet Ahmed-i Dr. Ali Şeriati için şöyle diyor:
“O kevir (çöl) ’de ayağa kalktı ve bir çöl insanı gibi yaşadı. Çöldeki ağaçlar kadar susuzdu, buna rağmen o yıkılmadı. Fikri temellerini Kur’an’ın ayetleri üzerine inşa etti. Hz.Ali ile nasıl yaşanması gerektiğini, Hz.Hüseyin ile nasıl ölüneceğini, Hz.Ebu Zer ile nasıl feryat edileceğini kendine şiar edindi ve sözleri tarih boyunca süre gelen mustaz’afların dert ve feryatlarıydı
Tek parti faşizminden bunalmış halkın önüne alternatif olarak çıkmış ve yaptığı ufak tefek bazı değişiklikler nedeniyle saf halkımızın kendisini aziz ilan ettiği kişi....
Muhammet Ahmed-i Dr. Ali Şeriati için şöyle diyor:
“O kevir (çöl) ’de ayağa kalktı ve bir çöl insanı gibi yaşadı. Çöldeki ağaçlar kadar susuzdu, buna rağmen o yıkılmadı. Fikri temellerini Kur’an’ın ayetleri üzerine inşa etti. Hz.Ali ile nasıl yaşanması gerektiğini, Hz.Hüseyin ile nasıl ölüneceğini, Hz.Ebu Zer ile nasıl feryat edileceğini kendine şiar edindi ve sözleri tarih boyunca süre gelen mustaz’afların dert ve feryatlarıydı
Yaşamak umrumdadır...
Bir şehri düşlemek, hiç görmediğin...
Bir şehri özlemek...
Milliyetçilere bakın..
Esrarlı bir ezgi insanı büyülüyor. Lazca orjinali daha güzel...
Tek parti faşizminden bunalmış halkın önüne alternatif olarak çıkmış ve yaptığı ufak tefek bazı değişiklikler nedeniyle saf halkımızın kendisini aziz ilan ettiği kişi....
Milliyetçilik putunun bazılarını düşman ettiği öz be öz kardeşlerdir...
Müslümanlıktan önceki hayatını:' otuz üç yıl saatim çalışmış ben uymuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum' diye tarif eden şair...