Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Osman Aslan
Osman Aslan

Kim demiş ki büyük insan kudretli olandır; İnsanın büyüğü, yüreğinde sevgi ve insanlık taşıyandır.

  • gilles deleuze26.04.2020 - 03:18

    Fransız filozof (1925-1995). 20'inci yüzyılın en moda isimlerinden. Felsefeyi "kavram icadı" olarak tanımladı ve kendisi de epeyce kavram üretti: Köksap", Yersiz yurtsuzlaşma, pop felsefe ..

  • Immanuel Kant26.04.2020 - 03:11

    Alman filozof (1724-1804). Doğduğu küçük şehir Könisberg'den dışarı adımını bile atmadı ancak "Ne bilebilirim? Ne yapmam gerekir? Neyi umabilirim?" sorularıyla birlikte felsefe tarihini hallaç pamuğu gibi atacağı en önemli üç eserini yazdı: Saf Aklın Eleştirisi, Pratik Akim Eleştirisi, Yargı Yetisinin Eleştirisi.

  • ibn rüşd26.04.2020 - 03:10

    Endülüslü filozof ve ilahiyatçı (1126-1198). Bunun yanı sıra hukukçu, hakim ve matematikçi. Dönemin Müslüman devlet adamları tarafından sapkın ilan edildi, Avrupa'da kimi tarihçiler tarafından laik düşüncenin kurucularından biri olarak kabul edilmektedir.

  • walter benjamin26.04.2020 - 02:54

    Alman filozof ve sanat eleştirmeni (1892-1940). Tekniğin Olanaklarıyla Çoğaltılabildiği Çağda Sanat Eseri adlı eserinde, fotoğraf döneminde eserle olan ilişkimizin nasıl değiştiğini düşündü.

  • aristo26.04.2020 - 02:52

    Yunan filozof (M.Ö. 384-322). Bir hekimin oğlu, Platon'un öğrencisi, Büyük İskender'in mürebbisi. Lise adı, kurduğu felsefe okulundan gelmektedir (Yunanca; Lykeion) Gerçekçilik ve ansiklopedicilik akımlarının da kurucusu. Düşünce tarihine etkisi büyük olmuştur. Arapça'ya çevrildi, İbn-i Sina ve İbn-i Rüşd'e esin kaynağı oldu, Kilise Babaları tarafından yorumlandı. Eserleri arasında Nikhomakhos'a Etik ve Politika'yı sayabiliriz.

  • arthur schopenhauer26.04.2020 - 02:51

    Alman filozof (1788-1860). Berlin'de Hegel'in geç gelen ama pir gelen ünüyle öğrencileri çektiği amfinin hemen bitişiğinde neredeyse bomboş sıralara ders verdi. En önemli eseri; İstenç ve Tasarım Olarak Dünya. Tabii bu eser pop şarkıcı gibi patlayınca, yerleşmiş olduğu Frankfurt'taki Englischer Haf adlı oteldeki konuşmalarına millet akın ediyordu.

  • seneca26.04.2020 - 02:49

    Romalı stoacı filozof, dramaturg ve devlet adamı (M.Ö. 4 - M.S. 65). Caligula döneminde imparatorluk danışmanı, Neron'un önce mürebbisi, sonra da danışmanı. Başlıca eserleri olarak; Hayatın Kısalığı Üzerine, Lucilius'a Mektuplar, Medeia, Oedipius ve Phaedrus sayılabilir..

  • erasmus26.04.2020 - 02:45

    Hollandalı hümanist ve ilahiyatçı (1469-1536). Geç Rönesans'ın en önemli şahsiyetlerinden, özgür irade (cüz'i irade) bağlamında Luther ile şiddetli tartışmalara girmiştir. En tanınmış eseri, Deliliğe Övgü.

  • blaise pascal26.04.2020 - 02:44

    Fransız filozof, yazar ve bilgin (1623-1662). Hesap makinesinin mucidi, gençlik yıllarında dogmatizm karşıtı, sonrasında Hristiyanlık savunucusu (]ansenist veya ]ansenius'çu). Tanrı olmadan insanın "sefaletini" göstermeyi amaçlayan dağınık el yazmaları, ölümünden sonra "Düşünceler" adıyla yayınlanmıştır.

  • sir isaac newton26.04.2020 - 02:42

    Hayal edin, akşam oluyor ve siz kırda bir gezinti yapıyorsunuz. Ağacın birinden bir elma düşüyor. Kafanızı yukarı kaldırıp harika bir Ay fark ediyorsunuz, yukarıda olan Ay ile aşağı düşen elmanın aynı doğa yasasına bağlı olduğu düşüncesi uyanıyor aklınızda (Halbuki çoğumuz elmayı yerden alıp yeriz, düşünmeyiz.), elmayı düşüren kuvvet ile Ay'ı Dünya'ya çeken kuvvetin aynı olduğu düşüncesi. Elma düşer, Ay döner: Ama aynı kuvvetin sayesinde. Voltaire'e göre Newton'un aklında evrensel çekim yasasına dair bir şimşek çakması işte böyle gerçekleşmiştir. Ay da tıpkı elma gibi Dünya'ya düşmektedir ama bunu hiçbir zaman başaramayacaktır çünkü Dünya olduğu yerde sabit değildir. Gök ile Yer'i ayıran bir katman yoktur. Newton'un paraşüte bu kadar aşina olması çok şaşırtıcı değil. Gök ve Yer için bambaşka yasaların olduğu yönündeki Antik Yunan görüşü, Aristo'nun görüşü tamamen kalktı. Aynı evrensel yasaların geçerli olduğu artık tek bir Dünya vardı sadece. Kaldı ki ... bu da Tanrı'nın başka bir adı değil mi? Yine hayal edin; gündüz saatleri ve siz kırda bir gezinti yapıyorsunuz. Ağacın birinden bir elma dosdoğru külçe gibi düşüyor yere. Hemen ardından bir yaprak düşüyor, hafifçe, yalpalanarak, hafifliği sayesinde sanki ara ara duraklayarak. Hareketin farklı görünümlerinde aynı yasayı bir dehanın gözü görse gerek. Newton görmekle de yetinmez, matematiğe döker. Hayatının son demlerinde bütün evreni tek bir düşünce ve matematik denklemlerle açıklamasına neyin yol açtığını sorarlar, şöyle cevap verir: "Sahildeki bir çocuk gibi oynuyordum sadece, rastlantı eseri çok güzel bir deniz kabuğu veya pürüzsüz bir çakıl taşı bulmuşken önümde hiç bilmediğim bir hakikat denizi uzanıyordu."