© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
İsveç'in 28 Şubat 1986'da suikasta kurban giden Başbakanı.
Bahçe sahibi meyve ağacındaki çocuğu görünce çok kızmıştı.
- Çabuk in aşağıya, diye bağırdı ve ekledi. "Ayrıca babana da söyleyecek sözüm olacak".
Çocuk hemen yukarıya doğru seslendi.
- Baba, bak bir amca sana bir şeyler söyleyecekmiş.
HAKSIZLIK
Öğretmen iki öğrencisine kızmıştı.
Adlarını ellişer kez yazmalarını söyledi. Öğrencilerden biri bu karara itiraz etti.
- Öğretmenim, bu haksızlık olur, dedi.
- Neden haksızlık olurmuş?
- Onun adı Ali, benimki ise Abdurrahman.
Kaynak: Milliyet Çocuk (4 Haziran 1979 / Sayı:23)
Atatürk, Hitler tarafından kendisine yollanan bir filmi yanındakilerle birlikte sofraya oturmadan önce izlemiştir. Bu, Hitler ve partisinin bir propaganda filmidir. Salon aydınlanınca Atatürk ve arkadaşları sofraya geçmişlerdir ve adet olduğu üzere, “Nasıl buldunuz?” diye sormuştur. Etrafındakilerin yanıtlarını dinledikten sonra şunları söylemiştir:
“Efendim, bu adam filmde gördüğünüz gibi rol icabı bir hamle ile işe başladı. (...) Bugün Almanya’nın bütün askeri gücü onun elinde. Yarın harbe girişecektir. O ve onun mukallidi Mussolini harbe hazırlıkla meşguller. Evet, yakın bir gelecekte harbe dalacaklardır.”
“Dalacaklardır, çünkü asker değillerdir, harp ne demek bilmezler… Harp bir felakettir ve hele bu iki müttefik için mutlaka ölümdür. Talih Almanya’ya öyle bir toprak vermiştir ki, o, daima iki ateş arasında kalmaya mahkumdur.”
“Körü körüne hesapsız ve kitapsız bir nefis itimadı, tamamen otomatik bir ordu sistemi, ilk hamlede korkunç bir kuvvet tesiri yapacak fakat bir kere bir tarafı sakatlandı mı, tarumar olacak, o çalışkan millet yere serilecektir. Ortada ne Hitler, ne teşkilatı kalacaktır. Mussolini’den hiç bahse hacet yoktur, o, efendisinin ortadan kalktığı gün yok olacaktır…”
Kaynak: Prof. Ali Canip Yöntem’in Yeni Türk Edebiyatı Üzerine Makaleleri, s. 816 – 817.
Geçtiğimiz hafta 84 yaşında hayata veda eden, 1956 Melbourne Olimpiyatları'nda 3 altın madalya kazanan ve kariyeri boyunca 11 dünya rekoru kıran eski ABD'li sprinter. Morrow, Jesse Owens (1936), Carl Lewis (1984) ve Usain Bolt (2012, 2016) ile beraber bir olimpiyatta 100, 200 ve 4x100 metre üçlemesi yapan 4 erkek atletten biridir.
Elon Musk'ın sahip olduğu, kısa süre önce ilk defa Dünya dışına insan çıkaran firmadır. Merkezi ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Hawthorne şehrindedir.
70'lerde TRT'de yayınlanan, Yapımcılığını İzzet Öz, Yönetmenliğini ise Atilla İlvan'ın yaptığı Türk hafif müziği ve hafif batı müziği sanatçlarının yer aldığı oldukça kaliteli bir müzik programıdır. Ayda bir ve süresi 60 dakika olarak gerçekleştirilen programda, yaşları 13-15 arasında olan Türkiye'nin en genç dans grubu da ekranlara gelirdi. 17 genç kızdan oluşan bu dans grubu; yerli ve yabancı parçalar eşliğinde sergiledikleri koreografiler ile izleyenleri adeta büyülerdi. Koreografilerini Sait Sökmen'in hazırladığı bu programın ismi "Disko" ve "Vizyon" kelimelerinin birleşiminden ortaya çıkmıştır. Kısacası "Plağın Görüntüsü" demektir..
Eskiden sosyal olmak demek mahalle bakkalından alınan iki bardak çekirdekti.. Şimdi ise sanal sosyal ağlar içinde boğulmak..
Dünyanın en barışçıl ve birleştirici ideolojisi!!..
"Kitaplı bir tatil dinlendiricidir." ~Aziz Nesin