Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Eski çağlardan beri meditasyon,dünyanın hemen her yanında çeşitli amaçlarla uygulanmıştır.Münzevi mistikler meditasyonla mutlak dinginliğe ya da ruh sükunetine ulaşmayı amaçlar.Din dışı çevrelerde de meditasyon uygulayanlar vardır.Onların amacı,ruhsal ya da bedensel yenileme ve günlük yaşamı zenginleştirmedir.

Zekanın değişik tanımları yapılabilir.Felsefi açıdan ele alındığında zeka içgüdülerden kaynaklanan davranışların karşıtı olan davranışlar ile açıklanabilir.Hayvan davranışlarının çoğu içgüdü davranışlarıdır.Oysa insanın ayırıcı özelliği davranışlarda zekasını kullanmasıdır.İnsan bir problemle ya da uyum göstermek zorunda olduğu yeni bir durumla karşılaştığında zekasına başvurur.

Yeryüzünde yaşayan en küçük canlılar olan mikroplar milyarlarca yıldır var.Ama insanlar onun varlığını ancak 1683 yılında öğrendi.Mercek yapmayı hobi olarak benimseyen Hollandalı tüccar Antony van Leeuwenhoek bu merceklerle çalışırken çok küçük canlıların varolduğunu keşfetti. Mikropların hastalıklara yolaçtığı ise, 2 yüzyıl sonra, 19'uncu yüzyılın sonlarında anlaşıldı. Mikrop başlığı altında birkaç tür biraraya gelmektedir.
.

İstanbul arkeoloji müzeleri nin 'Çağlar Boyu Anadolu ve Troia '
adlı sergi salonunda teşhir edilmekte olan troia buluntuları içinde yer alan hazine eserleri; Heinrich Schliemann ve Carl Blegen tarafından yapılan kazılarda ele geçen buluntulardır.Bu buluntular, 2 -8 tabakalr içinde olup M.Ö 2550 den M.Ö.6. yüzyıla kadar uzanan geniş bir zaman aralığına tarihlenmektedir...

' Maviyi çağıran kim, kimdir çağıran maviyi,asıl mavi kimi çağırıyor,
asıl onun adı ne? '

Yelken sporu 6 yaşından 90 yaşına kadar yapılabilir.
Hem bireysel hem de bir takım sporudur
Her kesimden insanların buluşturur
İnanıldığının aksine asla zengin sporu değildir.
Yelken sporunun ülkemizde deniz kenarlarında yapıldığı gibi
göllerimizdede yapılır...

'Deniz gülümsüyor uzaklarda köpükten dişler, gökyüzünden dudaklarla...'

en sevdğim ay diyebilirim, gerçekten hayatımı değiştiren bi ay oldu :)

Çoğu Ermeni olan hamallar efsanevi yükler kaldırıyolardı.
Edmondo d' Amicis, bu nedenle Türkler in Ermenilere 'İmparatorluğun develeri' adı taktıklarından söz edilir

Hamallar yük taşıma biçimine ve yükün cinsine göre çeşitli sınıflara ayrılırdı.Küfeci adı verilen hamallar daha çok pazar yerlerinde bulunur, meyva ve sebze taşırlardı.Arkalık denen içi saman doldurulmuş meşin koruyucu üzerinde yük taşıyan arka hamalları ise çoğunlukla iskele ve limanlarda çalışır, küfecilere oranla daha ağır yükleri taşırlardı.En ağır yüklerin taşıyıcıları ise sırık hamallarıyla at ve merkep hamallarıdır.