bi toplum içinde bireylerin şiddeti çözüm olarak benimsemesi, bireysel açıdan olgunlaşamadığının bi göstergesidir ama, savaşlar da devletlerin şiddeti çözüm olarak benimsemesidir, bu da güç göstergesi sayılır ve, çevremizdeki devletlerde hala devam eden bi olay bu....!
yerin seni çektiği kadar ağırsın kanatların çırpındığı kadar hafif.. kalbinin attığı kadar canlısın gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç... Sevdiklerin kadar iyisin nefret ettiklerin kadar kötü.. ne renk olursa olsun kaşın gözün karşındakinin gördüğüdür rengin.. yaşadıklarını kar sayma: yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa, sevdiğin kadardır ömrün.. gülebildiğin kadar mutlusun üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin sakın bitti sanma her şeyi,sevdiğin kadar sevileceksin. ..... can yücel
belli, pek doğal bırakmamışız doğayı... ama o habire kendini yenilemeye çalışırken, bizler yine ona müdahale de geç kalmıyoruz.... eğer böyle giderse, sanırım insanoğlu diğer canlılara kıyasla, doğanın dengesini de altüst edebilecek güç ve yapıda...
ortaokullu yıllarımdı, ufak bi mikroskobum vardı..ve evi de o yıl hamamböcekleri basmıştı... ben de yakalıdığımı bi jiletle kesip içine bakardım... ilk edindiğim bilgi 'onların harika bacakları var..' olmuştu... :))
varoluşçu felsefe... kabulden önce reddi makbul görmüş bi filozof... önce kendini reddetmekle yola koyulmuştur, 'düşünüyorum, öyleyse varım' demesinin sebebi de budur.. ama bana descartes farklı bi çağrışımda bulunuyor. newton'un felsefi fikir babasıdır aynı zamanda... ör: eylemsizlik prensibini açıklamıştır ve matematiksel temellerini de newton vermiştir..
ahhh... o dünyayı hep çok sevmişimdir...
ama dışarıdaki hayat, bize okullarda öğretildiği gibi diilmiş ki...
bi toplum içinde bireylerin şiddeti çözüm olarak benimsemesi, bireysel açıdan olgunlaşamadığının bi göstergesidir ama,
savaşlar da devletlerin şiddeti çözüm olarak benimsemesidir,
bu da güç göstergesi sayılır ve, çevremizdeki devletlerde hala devam eden bi olay bu....!
Herşey Sende Gizli
yerin seni çektiği kadar ağırsın
kanatların çırpındığı kadar hafif..
kalbinin attığı kadar canlısın
gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
nefret ettiklerin kadar kötü..
ne renk olursa olsun kaşın gözün
karşındakinin gördüğüdür rengin..
yaşadıklarını kar sayma:
yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan
yaşa,
sevdiğin kadardır ömrün..
gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma her şeyi,sevdiğin kadar
sevileceksin.
.....
can yücel
belli, pek doğal bırakmamışız doğayı...
ama o habire kendini yenilemeye çalışırken, bizler yine ona müdahale de geç kalmıyoruz.... eğer böyle giderse, sanırım insanoğlu diğer canlılara kıyasla, doğanın dengesini de altüst edebilecek güç ve yapıda...
mineraller ve madde bazında topraktan aldığımızı yine ona vericemiz bi durum...
bencillik kutsallaştıkça, duyarsızlaşma da had safhaya varacak... yazık...!
ortaokullu yıllarımdı, ufak bi mikroskobum vardı..ve evi de o yıl hamamböcekleri basmıştı...
ben de yakalıdığımı bi jiletle kesip içine bakardım...
ilk edindiğim bilgi 'onların harika bacakları var..' olmuştu... :))
varoluşçu felsefe...
kabulden önce reddi makbul görmüş bi filozof...
önce kendini reddetmekle yola koyulmuştur,
'düşünüyorum, öyleyse varım' demesinin sebebi de budur..
ama bana descartes farklı bi çağrışımda bulunuyor.
newton'un felsefi fikir babasıdır aynı zamanda...
ör: eylemsizlik prensibini açıklamıştır ve matematiksel temellerini de newton vermiştir..
karanlık odada monitörün ışığında harika görünüyorlar :)))
'Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı' adlı kitabı güzeldi,
ufo'lar ile ortaçağdaki cadı inancı arasında bi benzerlik kurmuştu...