Bir şey söyle Denizler tutuşturulduğunda Dağlar yürütüldüğünde bir şey söyle Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze Bir şey söyle Ben seni unuturum Söyle Yer başka gök başka olduğunda Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema Hani biz Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda Bir şey söyle Unuturum ben seni söyle
Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman Gök yarıldığı zaman Ne oluyor bu yere böyle dediği zaman insan Ve kalakaldığında yüzkarası şiirlerim Ve sensiz bir zaman Ve ayaklarımızın altından toprak kayıp Dümdüz edildiği zaman Bir şey söyle Can gibi Hayat gibi Bir volkan patlar gibi Bir deprem olur gibi Yalnızlığıma dokunur gibi Yıldızlar dökülsün yere Güneş sönsün Bir şey söyle
Yoksa unuturum ben seni Bir şey söyle Emzikli anne kucağındaki yavrusunu unuttuğu zaman
Güneş katlanıp dürüldüğünde Unuturum ben seni Yıldızlar kararıp döküldüğünde Unuturum Dağlar yürütüldüğünde Gebe develer salıverildiğinde Vahşi hayvanlar toplanıp biraraya getirildiğinde Bir şey söyle Denizler bir kez daha tutuştuğunda Ruhlar birleştirildiğinde Diri diri toprağa gömülen kız için sorulduğunda Bunun ölümü hangi suçu sebebiyle Haydi söyle Bir şey söyle
Defterler açıldığında Gökyüzü sıyrılıp alındığında Cehennem tutuşturulduğunda Cennet yaklaştırıldığında Unuturum ben seni Her şeyin unutulduğu o anda Bir şey söyle
Gök sallanıp çalkalandığı Dağlar yürütüldüğü Yalanlayanın vay haline olduğu zaman Unuturum Bir şey söyle Bir şey söyle
O ses geldiği zaman Yıldızların ışığı söndürüldüğü Gökkubbe yarıldığı Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman Cehennem pusuda beklerken Ver herkesin kendine yetecek bir derdi olduğu zaman Unuturum ben seni Bir şey söyle
Yıldızların ışığı söndürüldüğü Gökkubbe yarıldığı Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman Göz kamaştığı Ay tutulduğu Güneşla ay biraraya getirildiği zamam Hani insan 'kaçacak yer neresi' dediği zaman Ben seni unuturum Bir şey söyle
Unuturum ben seni Denizler tutuşturulduğunda Dağlar yürütüldüğünde Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze Ben seni unuturum Söyle
Yer başka gök başka olduğunda Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema Hani biz Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda Unuturum ben seni Yıldızlar dökülsün yere Güneş sönsün Bir şey söyle
Transmission Control Protocol/Internet Protocol bilgisayar için adres de denebilir ama bazıları sanıyorki çok önemli bir şey burda dönen bir sürü aldatmaca var olmadığın bir adreste gözükmek gibi..... gerçi insandada var ya olmadığı bir şekle bürünmesi gibi.)
dünyayı dinleyen kulak........ sadece ses değil pc üzerinden yapılan görüşmelerin neredeyse tamamı kayıt altındadır özel 'belirlenmiş' kelimeler seçilerek kayıt tututlur.sonra istihbarati analizden geçmek üzre. unutma konuştuklarımız aramızda değil!
Bir gün kasabayı sel basar ve halk kaçışmaya başlar. Kasabayı terk etmeye yanaşmayan tek insan, kasabanın rahibidir. Rahibi almak için salla kiliseye yaklaşan kasabalılara rahibin verdiği cevap; “Ben Tanrıya en çok çalışanım, o beni korur, siz gidin! ” olmuştur. Sular yükselir. Bu sefer kasabalı motorla gelir, çatıya çıkan rahip yine aynı cevabı verir. Sular yükselir ve rahip çan kulesine çıkar. Bu sefer kasabalı helikopterle gelir, fakat rahibin cevabı yine aynı olur ve rahip sularda boğularak ölür. Öbür dünyada rahip meleklere Tanrı’yla görüşmek istediğini söyler ve görüşmede ‘Tanrım! Sana bu kadar çalışmış bir kulun olarak niye bana yardım etmedin’ diye sorar. Tanrı ise kuluna, ‘Ben önce sal, sonra motor, en son da helikopter gönderdim. Sen niye verdiğim şansları kullanmadın? ’ der..........
Sen yoksun ya her şey karmakarışık....... ümmetin ne halde ya nebi biliyordun dimi böyle bir ömür geçirip karşına geleceğimizi bunca olana rağmen dedin dimi ümmetim ümmetim ümmetim
gücünün hiç bir şeye yetmediğinde gecenin en ıssız anını bekle ellerini aç semaya ve gözlerinden akıttığın yaşla iste umulurki gözünden dökülenlere merhamet eder Allah Azza ve Celle.....
onların istiğfarları
istiğfar gerektirir
demiş biri.............
bizden mi bahsediyor!
Düşle hadi
Bir elinde taş
Diğer elinde umut
olan çocuğu......
Bulduğu ilk aralıktan içeri sızdı
Işık ne kadarda arsız oluyor
Koyu karanlığı gördüğünde
Bir şey söyle
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde bir şey söyle
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze
Bir şey söyle
Ben seni unuturum
Söyle
Yer başka gök başka olduğunda
Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
Hani biz
Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda
Bir şey söyle
Unuturum ben seni söyle
Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman
Gök yarıldığı zaman
Ne oluyor bu yere böyle dediği zaman insan
Ve kalakaldığında yüzkarası şiirlerim
Ve sensiz bir zaman
Ve ayaklarımızın altından toprak kayıp
Dümdüz edildiği zaman
Bir şey söyle
Can gibi
Hayat gibi
Bir volkan patlar gibi
Bir deprem olur gibi
Yalnızlığıma dokunur gibi
Yıldızlar dökülsün yere
Güneş sönsün
Bir şey söyle
Yoksa unuturum ben seni
Bir şey söyle
Emzikli anne kucağındaki yavrusunu unuttuğu zaman
Güneş katlanıp dürüldüğünde
Unuturum ben seni
Yıldızlar kararıp döküldüğünde
Unuturum
Dağlar yürütüldüğünde
Gebe develer salıverildiğinde
Vahşi hayvanlar toplanıp biraraya getirildiğinde
Bir şey söyle
Denizler bir kez daha tutuştuğunda
Ruhlar birleştirildiğinde
Diri diri toprağa gömülen kız için sorulduğunda
Bunun ölümü hangi suçu sebebiyle
Haydi söyle
Bir şey söyle
Defterler açıldığında
Gökyüzü sıyrılıp alındığında
Cehennem tutuşturulduğunda
Cennet yaklaştırıldığında
Unuturum ben seni
Her şeyin unutulduğu o anda
Bir şey söyle
Gök sallanıp çalkalandığı
Dağlar yürütüldüğü
Yalanlayanın vay haline olduğu zaman
Unuturum
Bir şey söyle
Bir şey söyle
O ses geldiği zaman
Yıldızların ışığı söndürüldüğü
Gökkubbe yarıldığı
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman
Cehennem pusuda beklerken
Ver herkesin kendine yetecek bir derdi olduğu zaman
Unuturum ben seni
Bir şey söyle
Yıldızların ışığı söndürüldüğü
Gökkubbe yarıldığı
Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman
Göz kamaştığı
Ay tutulduğu
Güneşla ay biraraya getirildiği zamam
Hani insan 'kaçacak yer neresi' dediği zaman
Ben seni unuturum
Bir şey söyle
Unuturum ben seni
Denizler tutuşturulduğunda
Dağlar yürütüldüğünde
Yıldızlar semadan bir bir döküldüğünde üstümüze
Ben seni unuturum
Söyle
Yer başka gök başka olduğunda
Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
Hani biz
Ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğumuzda
Unuturum ben seni
Yıldızlar dökülsün yere
Güneş sönsün
Bir şey söyle
Transmission Control Protocol/Internet Protocol
bilgisayar için adres de denebilir ama
bazıları sanıyorki çok önemli bir şey
burda dönen bir sürü aldatmaca var
olmadığın bir adreste gözükmek gibi.....
gerçi insandada var ya
olmadığı bir şekle bürünmesi gibi.)
dünyayı dinleyen kulak........
sadece ses değil
pc üzerinden yapılan görüşmelerin neredeyse tamamı kayıt altındadır
özel 'belirlenmiş' kelimeler seçilerek kayıt tututlur.sonra istihbarati analizden geçmek üzre.
unutma
konuştuklarımız aramızda değil!
ödenecekse!
ödenecek.
herşeyin bedeli var dimi
herşeyin bedeli kendince mi
Bir gün kasabayı sel basar ve halk kaçışmaya başlar. Kasabayı terk etmeye yanaşmayan tek insan, kasabanın rahibidir. Rahibi almak için salla kiliseye yaklaşan kasabalılara rahibin verdiği cevap; “Ben Tanrıya en çok çalışanım, o beni korur, siz gidin! ” olmuştur. Sular yükselir. Bu sefer kasabalı motorla gelir, çatıya çıkan rahip yine aynı cevabı verir. Sular yükselir ve rahip çan kulesine çıkar. Bu sefer kasabalı helikopterle gelir, fakat rahibin cevabı yine aynı olur ve rahip sularda boğularak ölür. Öbür dünyada rahip meleklere Tanrı’yla görüşmek istediğini söyler ve görüşmede ‘Tanrım! Sana bu kadar çalışmış bir kulun olarak niye bana yardım etmedin’ diye sorar. Tanrı ise kuluna, ‘Ben önce sal, sonra motor, en son da helikopter gönderdim. Sen niye verdiğim şansları kullanmadın? ’ der..........
Sen yoksun ya
her şey karmakarışık.......
ümmetin ne halde ya nebi
biliyordun dimi
böyle bir ömür geçirip
karşına geleceğimizi
bunca olana rağmen dedin dimi
ümmetim ümmetim ümmetim
gücünün hiç bir şeye yetmediğinde
gecenin en ıssız anını bekle
ellerini aç semaya
ve gözlerinden akıttığın yaşla
iste
umulurki gözünden dökülenlere merhamet eder
Allah Azza ve Celle.....