Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:53

    Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu ki: Ben bir kimsenin önünce gitmem ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve
    sellem” buyurdu ki, (Kıyâmet günü Alî bin Ebî Tâlib, bir güzel
    ata bindirilir. Görenler, acabâ bu hangi Peygamberdir, der. Allahü teâlâ, bu, Alî bin Ebî Tâlibdir, buyurur.)

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:33

    (O kimse ki, malından Allah için harcar, şirk ve isyândan sakınıp ve ihsân olan kelîme-i şehâdeti, yâhud infâk etdiği malın mukâbili va’d-i ilâhiyi tasdîk ede. Biz ona âsân ve râhata sebeb olucu ve Cennete girmeğe sebeb olan yolunu kolaylaşdırırız.) [Leyl sûresi 5, 6, 7.ci âyet-i kerîme meâli.] Demişlerdir ki, bu âyet-i kerîme Ebû Bekr-i Sıddîkın “radıyallahü anh” şânı hakkında nâzil olmuşdur. Her ne eline geçse halka dağıtırdı. Bunda da Allahü teâlânın buyurduğu üzere iş yapmasından dolayı onu medh buyurdular. Demişlerdir ki, Hüsnâ, Hak sübhânehü ve teâlâ hazretlerinin sevâb vermeği va’d etmesidir....

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:33

    Eshâb-ı Kehfin köpeği, o civânmert olan Eshâb-ı Kehf ile dünyâda birkaç adım yürüdüğü için, mağarada onlar ile berâber oldu. Yatmakda onlar ile oldu. Kıyâmetde ve Cennetde onlar ile olur. Acâib olan odur ki, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh”hazretleri, Muhammed Mustafâ “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin, sohbetinde bulundu. Mihnetde Onun ile oldu. Da’vetde Onun ile oldu. Seferde Onun ile oldu. Hazarda Onun ile oldu. Mağarada Onun ile oldu. Yolda ve hicretde, cân ve mal vermekde Onunla oldu. Kabrde, şefâ’atde, Onunla olur. Makâm-ı Mahmûdda, Cennetde, Allahü teâlâyı görmekde, Onunla olur. Zikr olunan âyet-i kerîme ki, hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîkın şânı ile alâkalı olduğunu tefsîrde gördük, işitdik ve yazdık. Ebû Bekr “radıyallahü teâlâ anh” hakkında nasıl kötü düşünülebilir? [Eshâb-ı Kehfin köpeği, o mertler ile birkaç adım gitmekle kıymetleniyor da; Ömrü Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” yanında geçenler kıymetlenmez mi?]...

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:32

    Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” rivâyet eder. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu. Bir kimse vardır ki, Cennete girdiği zemân, köşklerde, serâylarda, odalarda bulunan herkes ona merhabâ, merhabâ derler. Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü anh” dedi ki, biz o kimseyi, o kasrlarda görür müyüz! Resûlullah aleyhisselâm buyurdu ki, Evet, yâ Ebâ Bekr, o mert sensin...

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:32

    Esâd bin Zürâh “radıyallahü teâlâ anh” diyor ki: Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerini hutbe okurken gördüm. Ebû Bekre iltifât edici şeyler söyledi. Nerede Ebû Bekr, buyurdu. Cebrâîl aleyhisselâm bana şimdi haber verdi ki, Ümmetin hayrlısı, Senden sonra Ebû Bekrdir “radıyallahü teâlâ anh”....

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:32

    Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” rivâyet eder. Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” huzûrunda, Ebû Bekr-i Sıddîk zikr olundu. Hazret-i Server-i âlem buyurdular ki, Ebû Bekrin misli gibi kimse olamaz. İnsanlar beni tekzîb ederken, ya’nî yalanlarken o beni tasdîk etdi ve bana îmân getirdi. Herkes benden kaçarken, o bana kızını tezvîc etdi. Malını bana fedâ etdi. Benimle zor kaldığımız sâatde ve gecede berâber mücâhede etdi. Âgâh olun ki, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” kıyâmet gününde Cennet develerinden bir deveye binmiş olarak gelir. Eğeri yeşil zebercedden, yuları inciden, kendisi de sündüs ve istebrakdan yeşil iki elbise giymiş olduğu hâlde, bana anlatır, ben de ona anlatırım. Kıyâmet ehli derler ki, bunlar kimlerdir. Allahü teâlânın Resûlü Muhammed aleyhisselâm ve Ebû Bekr-i Sıddîkdır “radıyallahü teâlâ anh”, diyeler....

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri05.09.2024 - 20:31

    Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü anhümâ” buyurdu: (İzâcâ’e) sûresi nâzil olduğu vaktde, hazret-i Abbâs, hazret-i Alînin yanına geldi. Dedi ki, yâ Alî! Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin vefâtlarını haber veren âyet gelmişdir. Bizler bilmeyiz, kendilerinden sonra kim halîfe olur, hangi kimsede karâr verir? Varalım Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” huzûruna süâl edelim. Eğer bu işi bize tevdî buyurursa, Kureyşin bizim ile düşmânlığı olmaz. Eğer bizden gayriye buyurur ise, ricâ ederiz ki, o kimseye, bizim hakkımıza riâyet etmesi için vasiyyet buyursun. Abbâs “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin huzûr-ı şerîflerine vardı. Süâl etdi; yâ Resûlallah! Sizden sonra kim halîfe olur. Cevâb buyurdular ki, yâ Abbâs! Yâ Resûlallahın amcası. Allahü teâlâ, benim halîfeliğimi Ebû Bekre vermişdir. Din üzerine kendi vahy eyledi. Benden sonra halîfe Ebû Bekr olur. Ebû Bekrin her söylediğini kabûl edin, necât ve felâh bulursunuz. Ona mutî’ olun, doğru yolu bulursunuz. Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” dedi ki, Onlar Ebû Bekr hazretlerine mutî’ oldular; doğru yolu buldular. Her kim ki, Ebû Bekr-i Sıddîkın “radıyallahü anh” hilâfetini hak bilip, bütün sahâbe-i kirâmı dost tutar, doğru yolu bulur ve emîn olur...

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri04.09.2024 - 14:57

    Sa’d bin Ebî Vakkâs “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet olunmuşdur. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri Uhud günü buyurdular ki: (Yâ Rabbî! Atdığını isâbet etdir, düâsını kabûl et!) Yine Sa’d hazretlerinden rivâyet olunmuşdur. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdular ki: (Yâ Rabbî! Sa’d sana düâ etdiği zemân kabûl et!) Câbir “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyetdir ki, Sa’d “radıyallahü teâlâ anh” Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” ile karşılaşdı. Buyurdu ki, (Bu benim dayımdır!) Sa’d, benî Zühreden idi. Ömer ibni Hattâbın “radıyallahü teâlâ anh” menâkıbında da anlatıldığı üzere, altı kimsenin arasında hilâfet emrini şûrâya bırakmışlar idi. Sa’d bin Ebî Vakkâs “radıyallahü teâlâ anh” da orada zikr olunmuşdur.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri04.09.2024 - 14:57

    Zübeyr “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet olunmuşdur. Uhud günü, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerinin üzerinde iki zırh var idi. Kaya üzerine çıkmak istedi, çıkamadı. Talha “radıyallahü anh” sırtına alıp, kayaya çıkardı. Râvî [nakl eden] der ki, ben işitdim, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Talha vâcib kıldı). Kâdî der ki: Bu hadîs-i şerîfin ma’nâsı, (Talha yapdığı iş sebebi ile Cenneti kendine vâcib kıldı) demekdir. Veyâ (Nefsini tehlükeye atdı. Kendini Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretlerini korumak uğruna fedâ etdi) demekdir. Tayyibî “rahimehullahü teâlâ” rivâyet etmişdir.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri04.09.2024 - 14:56

    Ebû Hüreyre “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl edilmişdir. Buyurdu ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri Sebir dağına vardılar. Ebû Bekr, Ömer, Osmân, Alî, Talha ve Zübeyr “radıyallahü anhüm” hazretleri de berâber idiler. Sebir dağı hareket etdi. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu: (Sâkin ol! Senin üzerinde, Peygamber, Sıddîk ve şehîdler var!) (Mesâbîh)de yazılıdır. Tayyibî “rahimehulah” buyurmuşlar ki, burada şehîd buyurulmasından maksad, ismi cins kasd edilmişdir ki, şehîdler demekdir. Zîrâ adı geçen hadîs-i şerîfde hazret-i Sıddîk da şühedâdandır [şehîdlerdendir]. Önce nakl olan hadîs-i şerîfden başka, buraya kadar nakl olan hadîslerin hepsi Eshâbdan nakl olunmuşdur. Bundan böyle hasen hadîsdirler.