Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri11.09.2024 - 04:40

    Üsâme bin Zeyd “radıyallahü teâlâ anh” hazretleri rivâyet etmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri beni kucağına alırdı ve Haseni “radıyallahü anh” da kucağına alırdı. Buyururdu ki: (Yâ Rabbî! Bu ikisini– sev, ben bunları seviyorum.) Yine Üsâmeden “radıyallahü anh” rivâyet edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri beni bir dizi üzerine oturtdu. Haseni de diğer dizi üzerine oturtdu. Sonra ikimizi bir yere getirdi ve buyurdu ki: (Yâ Rabbî, bu ikisine merhamet et! Ben bunlara merhamet ediyorum!) Ma’lûm olsun ki, bu bâbın evvelinden buraya kadar nakl olunan hadîs-i şerîfler, (Mesâbîh-i şerîf)in sahîhinden [sahîh hadîslerinden] nakl olunmuşdur. Bundan böyle, inşâallahü teâlâ haseninden nakl olunur [hasen hadîsler bildirilir].

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri11.09.2024 - 04:40

    Abdüllah ibni Abbâs “radıyallahü teâlâ anhümâ” hazretlerinden rivâyet edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri bir gün beni mubârek sînelerine basdı. Buyurdu ki, (Yâ Rabbî! Buna hikmeti öğret!) ve bir rivâyetde (Kitâbı öğret!) buyurdu. Tayyibî “rahimehullah” buyurmuş ki, bunun ma’nâsı budur ki, hikmetden sünnet murâd olunur. Zîrâ hikmet kitâb ile söylenince, sünnet irâde olunur. [Ya’nî sünnet ma’nâsına gelir.] Hikmet, eşyânın aslını efdal ilmler ile bilmek demekdir. Buhârî şerhinde beyân olunmuş ki, kitâbdan murâd ile Kur’ân-ı azîm-üş-şânın lafzları kasd edilmekdedir. Allahü teâlâ hazretleri, Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”, Abdüllah ibni Abbâs hakkındaki düâsını kabûl etmişdir. Yine Abdüllah ibni Abbâsdan rivâyet edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” halâya gitmişdi. Ben abdest suyunu hâzırladım. Buyurdular ki, bu suyu kim hâzır etdi. Cevâb verdiler ki, Abdüllah ibni Abbâs hâzırladı. Buyurdular ki: (Yâ Rabbî! Onu dinde fakîh yap!)

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri11.09.2024 - 04:39

    Zeyd bin Erkam “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden rivâyet olunmuşdur. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, Mekke ile Medîne arasında bulunan Gadırhum denilen mevzi’de hutbe okudu. Allahü tebâreke ve teâlâ hazretlerine hamd ve senâ etdi. Va’z ve nasîhat etdi. Sonra buyurdu ki: (Ey insanlar! Ben insanım. Rabbimin huzûruna da’vet olundum. Benden sonra size iki şey bırakıyorum. Bunlara yapışırsanız, yoldan çıkmazsınız. Birincisi ikincisinden dahâ büyükdür. Biri Allahü teâlânın kitâbı olan Kur’ân-ı kerîmdir ki, gökden yere kadar uzanmış sağlam bir ipdir. İkincisi ehl-i beytimdir, ehl-i beytimdir, ehl-i beytimdir. Bunların ikisi birbirinden ayrılmaz. Bunlara uymıyan benim yolumdan ayrılır.) Bir rivâyetde, Allahü teâlânın kitâbı, Allahın ipidir. Ona tutunan hidâyete kavuşur. Onu terk eden dalâletde olur, buyuruldu. (Şerh-i sünne)de dedi ki, bunlara sekaleyn tesmiye etdi. Onun için ki bunlar ile ahz, bunlar ile amel etmek ağırdır. Ve yine böylece muhâfaza ve onlara ihtirâm ve halîfe oldukları zemân emrlerine uymak ağırdır.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:56

    Ebû Hüreyre “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl
    edilmişdir. Buyurdu ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve
    sellem” hazretleri Sebir dağına vardılar. Ebû Bekr, Ömer, Osmân, Alî, Talha ve Zübeyr “radıyallahü anhüm” hazretleri de
    berâber idiler. Sebir dağı hareket etdi. Resûlullah “sallallahü
    teâlâ aleyhi ve sellem” buyurdu: (Sâkin ol! Senin üzerinde, Peygamber, Sıddîk ve şehîdler var!) (Mesâbîh)de yazılıdır. Tayyibî
    “rahimehulah” buyurmuşlar ki, burada şehîd buyurulmasından
    maksad, ismi cins kasd edilmişdir ki, şehîdler demekdir. Zîrâ
    adı geçen hadîs-i şerîfde hazret-i Sıddîk da şühedâdandır [şehîdlerdendir]. Önce nakl olan hadîs-i şerîfden başka, buraya
    kadar nakl olan hadîslerin hepsi Eshâbdan nakl olunmuşdur.
    Bundan böyle hasen hadîsdirler.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:55

    Enes “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinden nakl edilmişdir. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki: (Her ümmetin bir emîni vardır. Bu ümmetin emîni
    Ebû Ubeyde bin Cerrâhdır.) (Mesâbîh)de yazılıdır. (Müslim)
    kitâbını şerh eden buyurmuşdur ki, (Emîn, güvenilen ve kendisinden râzı olunan kimse demekdir.) Âlimler buyurmuşlardır
    ki, emânet, Ebû Ubeyde ile bütün Eshâb-ı güzînde “rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma’în” müşterekdir. Lâkin, hazret-i Resûlullah, Eshâbdan ba’zısını ba’zı sıfatla üstün kıldı.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:55

    – Sa’d “radıyallahü teâlâ anh” dedi ki: (Ehl-i islâmın fîsebîlillah evvel ok atanı benim.) Müslim şârihi “rahimehullah” beyân buyurmuşlardır. Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri, Ebû Ubeyde bin Hâris bin Abdülmuttalib “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerini muhâcirînden altmış atlı bölük
    ile Ebû Süfyânın üzerine gönderdi. Sa’d da onlar ile berâber idi.
    Ebû Süfyân o vakt müşriklerin serdârı idi. İslâmda ilk harb bu
    idi. Önce müşriklere ok atan Sa’d hazretleri oldu. (Mesâbîh)den nakl olunmuşdur.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:55

    Zübeyr “radıyallahü teâlâ anh” der ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdular ki, (Benî Kureyzâ kabîlesine gidip, onlardan bana kim haber getirir.) Ben
    gitdim. Geri döndüğümde hazret-i Resûl-i ekrem bana ebeveynini cem’ etdi. Ya’nî (Babam anam sana fedâ olsun) buyurdular. (Mesâbîh)den nakl edilmişdir.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:54

    Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerine varan silsileye (Sıddîkıyye) denilmişdir. Üveysîler, o tâifelerdir
    ki, onlar zâhirde bir pîr-i mürşid-i kâmile hizmet eylemeyip,
    âlem-i ma’nâda bir azîzin rûhâniyyetinden terbiye olurlar. Veyâ hazret-i Hızır aleyhisselâmdan terbiye olup, feyz alırlar.
    Müceddidiyyenin ma’nâsı odur ki, Allahü teâlâdan başka olan
    şeylerin izlerini, te’sîrlerini gönül levhasından kazıyıp, Allahü
    tebâreke ve teâlâ hazretlerini gönlüne nakş etmekdir. Bu anlatılan açıklama, Ebû Bekr-i Sıddîk “radıyallahü teâlâ anh” hazretlerinin menâkıb-ı şerîfleri anlatılırken adı geçen (Güzîde) risâlesinin sâhibi, Seyyid Mahmûd-el Mulakkab bil azîz “kuddise sirruh” hazretlerinin risâle-i şerîflerinden nakl olunmuşdur
    ki, müceddidiyye yolunu açıklamakdadır.

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:54

    Ebû Bekr “radıyallahü anh” buyurdu: Ben bir kimsenin
    önünce gitmem ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem”
    hazretleri buyurdu: (Allahü teâlâ buyurur ki: Ey Cennet, senin
    dört köşeni, dört kimse ile bezerim. Biri, Peygamberlerin üstünü Muhammed “aleyhisselâm”dır. Biri, Allahdan korkanların
    üstünü Alîdir. Biri, Fâtıma-tüz-zehrâdır, kadınların üstünüdür.
    Dördüncü köşesindeki de, temizlerin üstünü Hasen ile Hüseyndir.)

  • din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri06.09.2024 - 21:53

    Alî “radıyallahü teâlâ anh” buyurdu: Ben bir kimsenin
    önünce gitmem ki, Resûlullah “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri buyurdu: (Ben ve Ebû Bekr, bir toprakdanız.
    Tekrâr bir olacağız.)