Büyük İskender, Diyojen’i özellikle ziyaret eder ve ona sorar: ‘’Beni tanıyorsun, beni biliyorsun, değil mi?’’ Diyojen cevaplar: ‘’ Evet, sizi gayet iyi tanıyorum ve biliyorum.’’ Büyük İskender devam eder: ‘’ O halde ben kimim söyler misin?’’ Diyojen, ‘’ Bendemin bendesisin.’’ Yani ‘’Esirimin esirisin.’’ der. Büyük İskender, ‘’ Ne demek istiyorsun?’’ diyerek bu söze tepki gösterir. Diyojen sakinlikle devam eder: ‘’ Esirimin esirisin çünkü sen toprak için insan öldürüyorsun, onlara kıyıyorsun. Dünyaya hâkim olmak istiyorsun. Ama dünya benim kölem ve esirim. Sen benim köleme köle olmuşsun. O yüzden bana söyle İskender, kim kimin önünde ayağa kalkacak? Kim kimin önünde eğilecek?’’ Büyük İskender, Diyojen’le hayretler uyandıran bu büyük bir karşılaşmanın ardından ona sorar: ‘’Peki, ne istersin?’’ Diyojen de o ünlü cevabını verir: ‘’ Gölge etme, başka ihsan istemem.’’
''Hak’ka tâlib olan kişi, başka murâd isteme, Dostun seninle beraber, başka vuslat isteme. Bu dünya bir sofradır, arzular gelir geçer, Eğer bizi buldun ise, başka murâd isteme.''
''Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Ortadoğu aç gözlü galipler tarafından farazi sınırlarla parçalandı ve petrole yönelindi. Oysa Ortadoğu'nun maden ve yeraltı zenginlikleri kadar medeni ve manevi bir atmosferi de vardır.Onu sadece Romalılar ve Türkler anladı.'' İlber Ortaylı
Büyük İskender, Diyojen’i özellikle ziyaret eder ve ona sorar: ‘’Beni tanıyorsun, beni biliyorsun, değil mi?’’ Diyojen cevaplar: ‘’ Evet, sizi gayet iyi tanıyorum ve biliyorum.’’ Büyük İskender devam eder: ‘’ O halde ben kimim söyler misin?’’ Diyojen, ‘’ Bendemin bendesisin.’’ Yani ‘’Esirimin esirisin.’’ der. Büyük İskender, ‘’ Ne demek istiyorsun?’’ diyerek bu söze tepki gösterir. Diyojen sakinlikle devam eder: ‘’ Esirimin esirisin çünkü sen toprak için insan öldürüyorsun, onlara kıyıyorsun. Dünyaya hâkim olmak istiyorsun. Ama dünya benim kölem ve esirim. Sen benim köleme köle olmuşsun. O yüzden bana söyle İskender, kim kimin önünde ayağa kalkacak? Kim kimin önünde eğilecek?’’ Büyük İskender, Diyojen’le hayretler uyandıran bu büyük bir karşılaşmanın ardından ona sorar: ‘’Peki, ne istersin?’’ Diyojen de o ünlü cevabını verir: ‘’ Gölge etme, başka ihsan istemem.’’
''Hak’ka tâlib olan kişi, başka murâd isteme,
Dostun seninle beraber, başka vuslat isteme.
Bu dünya bir sofradır, arzular gelir geçer,
Eğer bizi buldun ise, başka murâd isteme.''
Hacı Bektaş-ı Veli
''Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma,
Gerçek erenlerin sözünden çıkma.
Eğer insan isen ölmezsin, korkma,
Âşığı kurt yemez, uc’da değildir.
Gönül kâbesine girmesin hülya,
Nefsine hâkim ol, düşme bed huya.
Kirleri arıtan baksana suya,
Hep yüzü yerlerde, bucda değildir.''
Hacı Bektaş-ı Veli
'' Dili, dini, rengi ne olursa olsun, iyiler iyidir.'' Hacı Bektaş-ı Veli
''Yaşadıklarımızın bizim üzerimizde yarattığı etki, bizim onlara verdiğimiz değer ile ilişkilidir.'' Epiktetos
''Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Ortadoğu aç gözlü galipler tarafından farazi sınırlarla parçalandı ve petrole yönelindi. Oysa Ortadoğu'nun maden ve yeraltı zenginlikleri kadar medeni ve manevi bir atmosferi de vardır.Onu sadece Romalılar ve Türkler anladı.'' İlber Ortaylı
''…Başımı sallarım
ya giderken
bir Kudüsteyim
bir İstanbul’da…''
Nuri Pakdil
''Dağ yürür bir yerinde
çıkar üstüne dağın
bu çelik çağında
ata iyi binin
Kalbinde bir gül bu atın
Ceyhan sızar gibi gözlerinden
düş gören at
bellidir gözlerinden…''
Nuri Pakdil
''Kaplumbağa, böğürtlen, üzüm ve bağbazumları
Akan suda orucun aydınlığı ve iftar
Her sahurda davul davul Samanyolu’na bakmak var…''
(Sezai Karakoç, Gün Doğmadan Şiirler, s.324)
“Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Şiirde hikmet vardır.” (Buhârî, Edep, 90)