setlerde çok fazla klasik yönetmen tribine yattığı söylenir.reklam yönetmenliğinden geçmiştir.bir çok filmde kısa kısa görünmüştür..filler ve çimen dahil..oyunculuğu berbattır ama ben sevmeye başladım nedense bu herifi..baya bi konuşmalarını ve fikirlerini okudum mantıklı konuşuyo ukalalık da yaşıyo..ayrıca karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmininde önümüze gelmesinde büyük katkısı vardı,yapımcısıydı..şimdi ise hacivat ve karagözü çekmekte..
en en sevdiğim türk aktrislerden.her role uyabildiğini düşündüğüm halde,çoğu insanın onu cinsellik barındıran ve genellikle tesadüfen önine gelmiş fahişe rollerini hatırlar..burda aslında bi yanılsama da var.atıf yılmaz'ın kadın filmleri dışındaki ve son dönem oynadığı üç film dışında diğer tüm filmleri istediği gibi olmadı bence..diğer üç filmde de muhteşem bir şekilde oynamıştı üç farklı fahişeyi,en azından o üç fahişe karakterini ben hayatta tanımıştım bilmiyorum bu bi gösterge olurmu ama.. diğer üç film dediğim-(dar alanda kısa paslaşmalar,ağır roman,komser şekspir)
yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak o zaman da çok geçtir ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayatta.
artık bünye üzerinde nasıl izler bırakıyorsa sokakları, caddeleri, mekanları ile her an gözlerimin önüne gelen şehir. belki de lise yıllarımın inanılmaz güzelliğindendir adana'nın bu kadar memleket oluşu. çünkü lise yıllarıma geldiğimde artık gazipaşa benim için piyasa falan değildi, insanları tanıyordum, onlar beni tanıyordu, kişilik ile ilgili sorunlarım tükenmeye başlamıştı ve şehir bu yüzden giderek sokaklarını açmıştı bana. ve tabii arkadaşlarıma. bir zamandan sonra yürüdüğümüz her yolu sahiplendik, sahiplenmek için yürüdük. dershaneden volkan büfe ye yürüdük, oradan kitapsan'a gittik sonra gazipaşa'ya gitmeden fenerli'nin yanındaki biciciden bici bici yedik. gazipaşa metro sineması ziyapaşa derken eve döndük. sonra bilfenden gündoğduya yürüdük. oradan kurttepe anadolu ya yürüdük. yollar boyu yıllar boyu yürüdük. şehir uysalca aktı ayaklarımızın altından. asfaltın eridğini, havanın sıcaktan titrediğini, yılda bir kere kar yağdığında insanların yüzündeki coşkuyu gördük.
insanda nasıl bir iz bırakıyorsa artık, yazlarının pis kokuları, kazım büfenin oralar, fdd ve belki de en çok ziyapaşa bulvarı tüter burnumda, sıkıcı derslerin, boğucu karanlığın ortasında.
gerçek adanalılardan özür: ben sadece lise sonrasını anlattım burada o yüzden pek sınırlı kaldı mekanlar. derseniz şu şu şu niye yok diye, işte bundandır bir de benim delik deşik hafızamdandır derim. (daughtear, 15.03.2005 22:59 ~ 23: ekşisözlükten...teşekkürler..çok hoşuma gitti bu yazı ya..
haluk bilginer : ' senaryoyu çok beğendim. çok iyi iş yaptık; tarzı olan bir film çıktı ortaya. sanırım seyirci de benimle aynı fikirleri paylaşacak…'
özcan deniz : 'firuze benim 5 yıllık hayalim. ve firuze'nin kastı 5 yıldan beri hep buydu, hiç değişmedi. ezel akay bambaşka bir dünyanın içinde başarılı bir iş çıkartıp bizi şaşırttığı için tebrik ediyorum. artık türkiye'nin bir 'kült' filmi var…
demet akbağ : 'iyi ki yapmışım dediğim işlerden biri oldu bu film. firuze rolünü kabul etmeyip ya da edemeyip bir seyirci olarak seyretmeye gitseydim sanırım çok üzülürdüm. ezel akay ve tüm oyuncu kadrosu ile müthiş bir uyum içinde çalıştık. bu filme emeği geçen herkese çok teşekkürler.'
cem özer : 'mahallede arkadaşlar toplanmışız da 'plakçı'cılık oynuyormuşuz sandım. filmin kaba montajını seyrettiğimde kim bizi kameraya aldı duygusunu yaşadım. ayrıca ezel akay'ın eli çok hafif hiç acımadı. ellerine sağlık ezel, nihayet film gibi bir film izleyeceğim.'
şebnem dönmez : 'firuze filmi senaryosu, gökkuşağı renkleri ve ilginç oyunculuk gösterileri ile uzun süre hafızalardan silinmeyecek.. benim için unutulmaz bir deneyimdi. şansı bol olsun! ..'
ragip savaş : benim için yaşanabilecek en güzel duyguların yaşandığı bir proje oldu. iyi ki vardım iyi ki oynadım. bu filmin türk sinemasının unutulmazlarından olacağına inanıyorum. emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, sevgiler…
ruhi sari : 'neredesin firuze' hüzünlü isminin ardında son derece eğlenceli, renkli, tiraji-komik ezel akay'ın düş yolculuğunun canlı karakterleriydik. her zamanki hayramlığımla ve her tavrından çok şey öğrendiğim haluk bilginer, setten sete koşan nerdesin demet dedirten sevgili demet akbağ, sesinin olgunluğunu tavrına da taşıyabilen özcan deniz, dostluğunu her an hissettiğim ragıp savaş ve oyuncu cem özer'le birarada olmak en az film kadar keyifliydi. bu keyfi bize sunan bütün teknik ekibe; sanattan ışığa, setten makyaja kadar performanslarını üst düzeye taşıyan ezel akay'la çalışmak benim için son derece mutluluk vericiydi. ona ve tüm ekibine sonsuz teşekkürler. sanırım hep birlikte iyi bir film çektik. bu serüvenin keyfini seyircinin de tatmasına az kaldı. filmlerin çoğalarak artsın, keyfin daim olsun yönetmenim!
'dünya biz sıradan insanlar için umutların tükenmediği bir yer' derya alabora ve erkan can'ın oynadığı artık büyümüyorsun sadece başını egiyorsun' diyen..
setlerde çok fazla klasik yönetmen tribine yattığı söylenir.reklam yönetmenliğinden geçmiştir.bir çok filmde kısa kısa görünmüştür..filler ve çimen dahil..oyunculuğu berbattır ama ben sevmeye başladım nedense bu herifi..baya bi konuşmalarını ve fikirlerini okudum mantıklı konuşuyo ukalalık da yaşıyo..ayrıca karpuz kabuğundan gemiler yapmak filmininde önümüze gelmesinde büyük katkısı vardı,yapımcısıydı..şimdi ise hacivat ve karagözü çekmekte..
en en sevdiğim türk aktrislerden.her role uyabildiğini düşündüğüm halde,çoğu insanın onu cinsellik barındıran ve genellikle tesadüfen önine gelmiş fahişe rollerini hatırlar..burda aslında bi yanılsama da var.atıf yılmaz'ın kadın filmleri dışındaki ve son dönem oynadığı üç film dışında diğer tüm filmleri istediği gibi olmadı bence..diğer üç filmde de muhteşem bir şekilde oynamıştı üç farklı fahişeyi,en azından o üç fahişe karakterini ben hayatta tanımıştım bilmiyorum bu bi gösterge olurmu ama..
diğer üç film dediğim-(dar alanda kısa paslaşmalar,ağır roman,komser şekspir)
Charles Bukowski
yalnız kalmaktan daha kötü
şeyler de vardır hayatta
ama genellikle
bir ömür alır bunun
farkına varmak
o zaman da
çok geçtir
ve çok geçten
daha kötü
bir şey yoktur
hayatta.
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor' y.o
neredesin yavuz?
özellikle dar alanda kısa paslaşmalardaki rolü aşmıştır...ordaki karakterede bayılırım zaten antrenör hacı hoca.müthişti dün yine izledim...
artık bünye üzerinde nasıl izler bırakıyorsa sokakları, caddeleri, mekanları ile her an gözlerimin önüne gelen şehir.
belki de lise yıllarımın inanılmaz güzelliğindendir adana'nın bu kadar memleket oluşu. çünkü lise yıllarıma geldiğimde artık gazipaşa benim için piyasa falan değildi, insanları tanıyordum, onlar beni tanıyordu, kişilik ile ilgili sorunlarım tükenmeye başlamıştı ve şehir bu yüzden giderek sokaklarını açmıştı bana. ve tabii arkadaşlarıma.
bir zamandan sonra yürüdüğümüz her yolu sahiplendik, sahiplenmek için yürüdük. dershaneden volkan büfe ye yürüdük, oradan kitapsan'a gittik sonra gazipaşa'ya gitmeden fenerli'nin yanındaki biciciden bici bici yedik.
gazipaşa metro sineması ziyapaşa derken eve döndük.
sonra bilfenden gündoğduya yürüdük. oradan kurttepe anadolu ya yürüdük. yollar boyu yıllar boyu yürüdük.
şehir uysalca aktı ayaklarımızın altından. asfaltın eridğini, havanın sıcaktan titrediğini, yılda bir kere kar yağdığında insanların yüzündeki coşkuyu gördük.
insanda nasıl bir iz bırakıyorsa artık, yazlarının pis kokuları, kazım büfenin oralar, fdd ve belki de en çok ziyapaşa bulvarı tüter burnumda, sıkıcı derslerin, boğucu karanlığın ortasında.
gerçek adanalılardan özür: ben sadece lise sonrasını anlattım burada o yüzden pek sınırlı kaldı mekanlar. derseniz şu şu şu niye yok diye, işte bundandır bir de benim delik deşik hafızamdandır derim.
(daughtear, 15.03.2005 22:59 ~ 23: ekşisözlükten...teşekkürler..çok hoşuma gitti bu yazı ya..
geliyor...yavaş yavaş holywood'a..
haluk bilginer : ' senaryoyu çok beğendim. çok iyi iş yaptık; tarzı olan bir film çıktı ortaya. sanırım seyirci de benimle aynı fikirleri paylaşacak…'
özcan deniz : 'firuze benim 5 yıllık hayalim. ve firuze'nin kastı 5 yıldan beri hep buydu, hiç değişmedi. ezel akay bambaşka bir dünyanın içinde başarılı bir iş çıkartıp bizi şaşırttığı için tebrik ediyorum. artık türkiye'nin bir 'kült' filmi var…
demet akbağ : 'iyi ki yapmışım dediğim işlerden biri oldu bu film. firuze rolünü kabul etmeyip ya da edemeyip bir seyirci olarak seyretmeye gitseydim sanırım çok üzülürdüm. ezel akay ve tüm oyuncu kadrosu ile müthiş bir uyum içinde çalıştık. bu filme emeği geçen herkese çok teşekkürler.'
cem özer : 'mahallede arkadaşlar toplanmışız da 'plakçı'cılık oynuyormuşuz sandım. filmin kaba montajını seyrettiğimde kim bizi kameraya aldı duygusunu yaşadım. ayrıca ezel akay'ın eli çok hafif hiç acımadı. ellerine sağlık ezel, nihayet film gibi bir film izleyeceğim.'
şebnem dönmez : 'firuze filmi senaryosu, gökkuşağı renkleri ve ilginç oyunculuk gösterileri ile uzun süre hafızalardan silinmeyecek.. benim için unutulmaz bir deneyimdi. şansı bol olsun! ..'
ragip savaş : benim için yaşanabilecek en güzel duyguların yaşandığı bir proje oldu. iyi ki vardım iyi ki oynadım. bu filmin türk sinemasının unutulmazlarından olacağına inanıyorum. emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, sevgiler…
ruhi sari : 'neredesin firuze' hüzünlü isminin ardında son derece eğlenceli, renkli, tiraji-komik ezel akay'ın düş yolculuğunun canlı karakterleriydik. her zamanki hayramlığımla ve her tavrından çok şey öğrendiğim haluk bilginer, setten sete koşan nerdesin demet dedirten sevgili demet akbağ, sesinin olgunluğunu tavrına da taşıyabilen özcan deniz, dostluğunu her an hissettiğim ragıp savaş ve oyuncu cem özer'le birarada olmak en az film kadar keyifliydi. bu keyfi bize sunan bütün teknik ekibe; sanattan ışığa, setten makyaja kadar performanslarını üst düzeye taşıyan ezel akay'la çalışmak benim için son derece mutluluk vericiydi. ona ve tüm ekibine sonsuz teşekkürler. sanırım hep birlikte iyi bir film çektik. bu serüvenin keyfini seyircinin de tatmasına az kaldı. filmlerin çoğalarak artsın, keyfin daim olsun yönetmenim!
'dünya biz sıradan insanlar için umutların tükenmediği bir yer' derya alabora ve erkan can'ın oynadığı
artık büyümüyorsun sadece başını egiyorsun' diyen..