Fıkra bu ya, ReYizin ilk Abd ziyaretinde başkan Biden'la birbirlerine hava atarlar.
Biden, "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
ReYiz altta kalmaz: "Bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi 3 saniyede koşmayı beceriyor" der.
Bunun üzerine, Biden'ın Turkiye'ye yapacağı iade ziyaretinde iddialarını kanıtlamak için anlaşma imzalarlar.
Ancak, Türkiye'ye döndüğünde reYizi bir düşünce alır, ua iddiasini kanitlayamazsa?.. Danışmanlarını çağırır ve Biden'la iddiasını anlatıp sorar: "Yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?"
Danışmanlardan biri atılır: "Onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?" "Hayır sormadım." "O halde hiç korkmayın, geldiğinde Biden'ı Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin."
"Eee?" "Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!"
ŞAKA DEĞİL, AYIP !!! Hükümet, İzmir’deki 4,5 kilometrelik metro hattı projesi için, alay eder gibi 3 bin lira ödenek ayırdı. zmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ile Halkapınar-Otogar metrosu için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın ayırdığı bütçenin geçen yılki gibi 2023'te de 3 bin TL tutarında olduğunu açıkladı.
İzmir’de kent içi ulaşım için kritik öneme sahip olan, toplam yatırım tutarı ise 8 milyar 136 milyon olarak belirlenen projenin yapımı bu gelişmeyle birlikte ertelenmiş oldu.
Soyer, "Hükümetin İzmir yatırım programında Halkapınar-Otogar metrosu için 2023'te ayırdığı miktar geçen yılki gibi yine 3 Bin TL. Şaka değil, üzücü. İzmir'e bu kadar haksızlık etmek kabul edilebilir değil. Gerçekten çok üzücü. Söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. Yazık." ifadelerine yer verdi. (Haberler)
Yasemin hanım, 1) Boş fincan kısas'ını bir daha okudum. Düşüncem değişmedi. ["Otur, sıfır!" dediğinizi duyar gibiyim :)) ]
2) Cumhuriyetimizin ve kazanımlarının karşıtı cephede yer alan, ulusal onur yoksunu Ahmet ve Mehmet Altan kardeşlerin kişilikleri gibi yazarlıklarına da kuşku ile yaklaştığımdan hiçbir kitaplarını okumadım ve okumam da. "İsyan Günlerinde Aşk" da bu nedenle kara listemde.
3) Rahmetli Mina Urgan'la ilk kez Nobel Ödüllü İngiliz romancı William Golding''in "Lord of the Flies" adlı romanının Türkçesini okuduğumda tanışmıştım. Romanı dilimize rahmetli çevirmişti. (Sineklerin Tanrısı)
Çevirisi bile akıcı olan bir yazarın ana diliyle yazdığı yapıt kim bilir nasıl mükemmel olur, diyorum ve ayrıca tavsiyeniz üzerine "Bir Dinozorun Anıları"nı edinip okuyacağımı bildiriyorum. Hadi gözünüz aydın :))
Yasemin hanım, Kıssadan hisselerinizin müdavimi, abonesi olduk artık :)) Gerçekten ağırlığı olan kissalar seçiyorsunuz. Kutlarım.
Bugünkü derslerimize gelinceee :))
Ressam-Lokanta kısası: Tek cümleyle, emek'in değerini ölçecek bir ölçü birimi olamayacağını vurgulayarak emek'i yuceltmiş. Yani hakkını vermiş
Boş fincan kısası ise biraz karışık... Geçmiş yıllarda uzaktan da olsa ilgilendiğim Zen felsefesi, aklımda kaldığı kadarıyla yaşam, insan, aşk, dostluk ve benzeri kavramlarda aydınlanmayı kendimizde(içimizde) aramamızı önererek, farkındalık duygumuzu geliştirmeyi öğretir.
Bi nedenle çay örneği ile öğreti arasında bir bağlantı kuramadım. Ama diğer yandan, sabrı işaret ederek yine de bir işlev üstleniyor, diye düşünüyorum.
Fıkra bu ya, ReYizin ilk Abd ziyaretinde başkan Biden'la birbirlerine hava atarlar.
Biden,
"Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz" der.
ReYiz altta kalmaz:
"Bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi 3 saniyede koşmayı beceriyor" der.
Bunun üzerine, Biden'ın Turkiye'ye yapacağı iade ziyaretinde iddialarını kanıtlamak için anlaşma imzalarlar.
Ancak, Türkiye'ye döndüğünde reYizi bir düşünce alır, ua iddiasini kanitlayamazsa?.. Danışmanlarını çağırır ve Biden'la iddiasını anlatıp sorar:
"Yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?"
Danışmanlardan biri atılır:
"Onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?"
"Hayır sormadım."
"O halde hiç korkmayın, geldiğinde Biden'ı Anıtkabir'e götürün. Atatürk'ü diriltmesini isteyin."
"Eee?"
"Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!"
ŞAKA DEĞİL, AYIP !!!
Hükümet, İzmir’deki 4,5 kilometrelik metro hattı projesi için, alay eder gibi 3 bin lira ödenek ayırdı.
zmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşım ile Halkapınar-Otogar metrosu için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın ayırdığı bütçenin geçen yılki gibi 2023'te de 3 bin TL tutarında olduğunu açıkladı.
İzmir’de kent içi ulaşım için kritik öneme sahip olan, toplam yatırım tutarı ise 8 milyar 136 milyon olarak belirlenen projenin yapımı bu gelişmeyle birlikte ertelenmiş oldu.
Soyer, "Hükümetin İzmir yatırım programında Halkapınar-Otogar metrosu için 2023'te ayırdığı miktar geçen yılki gibi yine 3 Bin TL. Şaka değil, üzücü. İzmir'e bu kadar haksızlık etmek kabul edilebilir değil. Gerçekten çok üzücü. Söyleyecek başka bir şey bulamıyorum. Yazık." ifadelerine yer verdi. (Haberler)
KANAYAN
sen şimdi
derinlerimde
paslı ve kör bıçak gibi
-ve doymak bilmeyen-
bir ihanet olarak varsın.
kanarsın içime
durmaksızın
ve öldüresiye kanarsın
kanarsın
kanarsın
kanarsın...
GÜVEN ANKARA
Yasemin hanım,
1) Boş fincan kısas'ını bir daha okudum. Düşüncem değişmedi. ["Otur, sıfır!" dediğinizi duyar gibiyim :)) ]
2) Cumhuriyetimizin ve kazanımlarının karşıtı cephede yer alan, ulusal onur yoksunu Ahmet ve Mehmet Altan kardeşlerin kişilikleri gibi yazarlıklarına da kuşku ile yaklaştığımdan hiçbir kitaplarını okumadım ve okumam da. "İsyan Günlerinde Aşk" da bu nedenle kara listemde.
3) Rahmetli Mina Urgan'la ilk kez Nobel Ödüllü İngiliz romancı William Golding''in "Lord of the Flies" adlı romanının Türkçesini okuduğumda tanışmıştım. Romanı dilimize rahmetli çevirmişti. (Sineklerin Tanrısı)
Çevirisi bile akıcı olan bir yazarın ana diliyle yazdığı yapıt kim bilir nasıl mükemmel olur, diyorum ve ayrıca tavsiyeniz üzerine "Bir Dinozorun Anıları"nı edinip okuyacağımı bildiriyorum. Hadi gözünüz aydın :))
Günaydın Mekan,
Gününüz dünden daha keyifli geçsin.
E mi?
Yasemin hanım,
Kıssadan hisselerinizin müdavimi, abonesi olduk artık :)) Gerçekten ağırlığı olan kissalar seçiyorsunuz. Kutlarım.
Bugünkü derslerimize gelinceee :))
Ressam-Lokanta kısası:
Tek cümleyle, emek'in değerini ölçecek bir ölçü birimi olamayacağını vurgulayarak emek'i yuceltmiş. Yani hakkını vermiş
Boş fincan kısası ise biraz karışık...
Geçmiş yıllarda uzaktan da olsa ilgilendiğim Zen felsefesi, aklımda kaldığı kadarıyla yaşam, insan, aşk, dostluk ve benzeri kavramlarda aydınlanmayı kendimizde(içimizde) aramamızı önererek, farkındalık duygumuzu geliştirmeyi öğretir.
Bi nedenle çay örneği ile öğreti arasında bir bağlantı kuramadım. Ama diğer yandan, sabrı işaret ederek yine de bir işlev üstleniyor, diye düşünüyorum.
Teşekkürler paylaşım için.
Yorumunuz isabetliydi Nihat bey :))
Adam yolda giderken d.t üstü düşmüş.
O sırada propaganda gezisi yapan bir parti başkanı, fıkra bu ya, koşup adamı kaldırmış.
Düşen adam teşekkür edip, "Tanıdım sizi" demiş, "dileyin benden ne dilerseniz..."
Parti başkanı ricasını söylemiş:
“Bizim partiye oy verir misiniz?”
Adam kalçasını ovuşturarak yüzünü buruşturmuş, “Ben düşünce d.tümü yere vurdum" diye yanıtlamış, "kafamı değil!”
UTANMA SIKILMA ARANIYOR!..
Milletvekilleri geçen hafta toplanıp, hak ettikleri zaten şüpheli olan emekli maaşlarına zam yaptılar.
2022 Ocak ayında 18 bin 800 TL iken
Temmuz ayında 39 bin 900 TL’ye yükselttikleri maaşlarına bir zam daha yaparak 51 bin 900 TL’ye çıkardılar.
"Utanma-sıkılma nerde?" sorusunun nafile olduğu bu gelişmeyi bir kenara not edip konuyla bağlantılı bir başka hatırlatmaya geçelim.
Şöyle ki,
TBMM'de bir de hem vekil hem de emekli vekil olanlar var. Bunların maaşları toplam 125 bin 300 TL’yi buluyor.
Ben bu parayı onlara helal etmiyorum.
Ya siz?!