İşte ben , içi dışı bir insanı , tabiat ananın şefkatle , özene bezene yarattığı , gerçek , normal insan olarak görürüm. Böyle bir adamı delicesine kıskanırım. Ahmak olmasına ahmaktır; bunun aksini iddia edecek değilim, fakat normal adamın ahmak olması gerekmediği ne malum ? Belki bu halin kendine göre güzelliği bile vardır.
Yeraltından notlar; Dostoyevski
Acaba ne kadar doğru :) gerçekte insanın sınırlı olması gerekmiyor muydu? Ne kadar dışarı yansımalıyız?
Güneş gibi ol şefkatte,merhamette. Gece gibi ol ayıpları örtmekte. Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte. Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette. Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette. Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.
Mevlana
Bugün sayfaya nasihatler taşımayı istiyorum. Çeşitli düşünürlerden bakalım neler çıkacak:)
bilemedim ki! yokluğunun acı yıllarında bendeki özlemi, çölün suya hasreti dillense vahada, ben kadar kurumamıştır kelimeleri dudaklarında. seni nasıl anlatsam bilemedim. sen benim lisanım, sen benim en güzel yanım, sen benim hayalimden taşan, hayat ağacımsın. Aslı Birer
Minnet ve dua ile ruhun şad olsun Mustafa Kemal Atatürk
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.
Ataerkil yapının sarsılmasını bugün hazmedemeyen insan tüccarlarına inat tüm insanlar eşittir anlayışını yasalar önünde zaten kabul görmüş, bireysel olarak da herkesin artık sorunsuz kabullenmesi dileğiyle…
Dinler insanın esrarını çözmeyle ilgilenmez.
Homo absconditus “nvs” kökeninden türemiş insan kelimesini incelemeye değer:)
İnsanın özellikleri doğrultusundan fikirler yürütmek bizler için daha kaliteli ve yaşanır bir dünya oluşturur.
İşte ben , içi dışı bir insanı , tabiat ananın şefkatle , özene bezene yarattığı , gerçek , normal insan olarak görürüm. Böyle bir adamı delicesine kıskanırım. Ahmak olmasına ahmaktır; bunun aksini iddia edecek değilim, fakat normal adamın ahmak olması gerekmediği ne malum ? Belki bu halin kendine göre güzelliği bile vardır.
Yeraltından notlar; Dostoyevski
Acaba ne kadar doğru :) gerçekte insanın sınırlı olması gerekmiyor muydu? Ne kadar dışarı yansımalıyız?
Güneş gibi ol şefkatte,merhamette.
Gece gibi ol ayıpları örtmekte.
Akarsu gibi ol keremde,cömertlikte.
Ölü gibi ol öfkede ,asabiyette.
Toprak gibi ol tevazuda,mahviyette.
Ya olduğun gibi görün,ya göründüğün gibi ol.
Mevlana
Bugün sayfaya nasihatler taşımayı istiyorum. Çeşitli düşünürlerden bakalım neler çıkacak:)
Gökyüzü bardak
Boşaldı ağaçlara
Yaprak uyandı
Ahşap verandam
Limon ağacım ve ben
Ama güneş yok
İyi kilerim, hem varoluşuma hem de insan oluşuma katkıda bulunan değerlilerim iki karanfilim için yazdığım şiirden bir kesit.
Sadece dokuz yılda da büyüyebiliyormuş insanlar…
:)
bilemedim ki! yokluğunun acı yıllarında bendeki özlemi,
çölün suya hasreti dillense vahada, ben kadar kurumamıştır kelimeleri dudaklarında.
seni nasıl anlatsam bilemedim.
sen benim lisanım,
sen benim en güzel yanım,
sen benim hayalimden taşan, hayat ağacımsın.
Aslı Birer
Minnet ve dua ile ruhun şad olsun Mustafa Kemal Atatürk
1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı.
Ataerkil yapının sarsılmasını bugün hazmedemeyen insan tüccarlarına inat tüm insanlar eşittir anlayışını yasalar önünde zaten kabul görmüş, bireysel olarak da herkesin artık sorunsuz kabullenmesi dileğiyle…
Şiirlerini cümle cümle işleyip şiirinizin içine serpiştirince anlaşılmıyor mu? Hırsızlar…
?si=CFE0umjXXCdEE7OG
Hey bre ağalar
beği şikâyet edelim
söylen çektiğimiz neden
yoğu şikâyet edelim.
Yollar menzilde kalıyor
alçaldıkça alçalıyor
buluttan rüşvet alıyor
göğü şikâyet edelim.
Fezalar dolusu dert var
yalnız köylülerde mert var
boş yere akıyor sular
dağı şikâyet edelim.
Turna bağının gülüyüz
taşlı dağların yoluyuz
göğcelim şimdi ölüyüz
sağı şikâyet edelim…
Yaşar Kemal