Yüreği bahar bahçe olanın sözünde çiçekler açarken, zoraki olumlanan bir hayatın akışına ayak uydurmak zorunda kalmış kişilerin en ortak özellikleri sürekli kusur arayıp başkalarını aşağıya çekmek gibi davranışlar sergilemektir. Bir kişiyle olan olumsuz durumlarda hedef alınan kişilerin etrafındaki insanların aklı karışır ve acaba mı? Soruları oluşur. Fakat bu kavga olumsuz kişilerin kendisiyle olduğu için, karşılarındaki aktörler değişir ama olumsuz kişilerin tavrı değişmez. Aslında bu insanların kavgaları kendileriyledir. Fakat unutulmaması gereken bir gerçek var; herkes psikolog ya da psikiyatrist olmadığı için, sağlıklı insanların etkilenmesi ihtimali olduğundan, mümkün olduğunca bu tür kişilerden uzaklaşmak gerekir. En büyük özelliklerinden birisi de bu kişiler ustalıkla yansıtırlar! Yani; Kendilerinde olan biten içsel rahatsızlıklarını sanki seçtikleri insanlar yapıyormuş gibi göstermeyi zaman içinde başarabilirler. Tabii ki bu tamamen uydurdukları senaryo olduğu için. Yine zaman her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya serer. Toplumda maalesef olmadan olmuş gibi yapan çok fazla insan var. Bunun sebeplerinden biri de kalıtımsal faktörlerin haricinde sosyolojik bir sorundan da bahsetmek mümkün. Çok hızlı değişimden kaynaklanan ayak uydurma çabası. Ve mükemmel yaşam standartlarında olmadığımız halde sanki öyle yaşamaya çalışırken herkesin birbirinden çok fazla beklentisi olması ve insanların belli guruplara dahil olabilmek için olduğundan farklı görünmeye zorlanması. Bu çok önemli toplum sosyolojisi açısından gözlemlediğimiz sorunun hem genel uygulamalar hem de bireysel çabalarımızla farkında olarak çözümlenmesi gerekir. Aksi halde bu toplumsal yozlaşmanın da Türk aile yapısını bozacağını, hatta kırılmaların çoktan başladığını şahsen görüyorum.
Bu yazı uzar ve söylenecek daha çok şeyler var. Keşke bolca zamanım olsa da daha çok yapabilsem. Saygıyla ve sevgiyle okuyan kişiler. :)
Görüyor ve çok memnuniyet duyuyorum, ağır ve ağrılı da olsa geçmiş zekalar ve dehalara, “saygıyla” ilaveten kendi fikirlerini yazabilen kalemler var. Öyle ya herkes herkesten zeka olarak üstün, ya da düşük seviyede olabilmesi objektif bilgi ise bu konuda bilgi ve donanımınızdan ve zekanızdan eminseniz çekimser durmak yerine fikirlerinizi söylemek cesaretini göstermek, akıllıca ve faydalı olacaktır. Nasıl? 1.fayda; Düşünceniz doğru olmayabilir bunu ancak ifade edip tartışmaya açarsak öğrenebiliriz. Bu doğru düşünmek konusunda sizi bir adım ileriye taşıyacak. 2.fayda; düşüncenin doğruluğunu ispat ederek hem kendini yine bir adım ileriye taşımış hem de insanlık adına eksik kalan bir düşünceyi geliştirmiş olacaksın.
kendine iyi bir hayat mı kurmak istiyorsun? geçmişi hiç dert etmiyeceksin, kendini hep yeni dogmuş sayacaksın, hergün ne istedigini sana söyliyecektir. kendi işinden zevk alacaksın, başkalarının yaptıgına deger vereceksin. en küçük şey senin canını sıkmak ister, sense hep günü gün edeceksin, en öemlisi kimseden nefret etmiyeceksin ve yarını tanrıya bırakacaksın.
Boşuna biçme çalıları elin bağında
Bağbozumunu kendi özünde
Gönül bahçende ara dilbaz şair,
Akisleri aklına vuran, kalbinde ayna!
Aslı Birer
Yüreği bahar bahçe olanın sözünde çiçekler açarken, zoraki olumlanan bir hayatın akışına ayak uydurmak zorunda kalmış kişilerin en ortak özellikleri sürekli kusur arayıp başkalarını aşağıya çekmek gibi davranışlar sergilemektir. Bir kişiyle olan olumsuz durumlarda hedef alınan kişilerin etrafındaki insanların aklı karışır ve acaba mı? Soruları oluşur. Fakat bu kavga olumsuz kişilerin kendisiyle olduğu için, karşılarındaki aktörler değişir ama olumsuz kişilerin tavrı değişmez. Aslında bu insanların kavgaları kendileriyledir. Fakat unutulmaması gereken bir gerçek var; herkes psikolog ya da psikiyatrist olmadığı için, sağlıklı insanların etkilenmesi ihtimali olduğundan, mümkün olduğunca bu tür kişilerden uzaklaşmak gerekir. En büyük özelliklerinden birisi de bu kişiler ustalıkla yansıtırlar! Yani; Kendilerinde olan biten içsel rahatsızlıklarını sanki seçtikleri insanlar yapıyormuş gibi göstermeyi zaman içinde başarabilirler. Tabii ki bu tamamen uydurdukları senaryo olduğu için. Yine zaman her şeyi tüm çıplaklığıyla ortaya serer. Toplumda maalesef olmadan olmuş gibi yapan çok fazla insan var. Bunun sebeplerinden biri de kalıtımsal faktörlerin haricinde sosyolojik bir sorundan da bahsetmek mümkün. Çok hızlı değişimden kaynaklanan ayak uydurma çabası. Ve mükemmel yaşam standartlarında olmadığımız halde sanki öyle yaşamaya çalışırken herkesin birbirinden çok fazla beklentisi olması ve insanların belli guruplara dahil olabilmek için olduğundan farklı görünmeye zorlanması. Bu çok önemli toplum sosyolojisi açısından gözlemlediğimiz sorunun hem genel uygulamalar hem de bireysel çabalarımızla farkında olarak çözümlenmesi gerekir. Aksi halde bu toplumsal yozlaşmanın da Türk aile yapısını bozacağını, hatta kırılmaların çoktan başladığını şahsen görüyorum.
Bu yazı uzar ve söylenecek daha çok şeyler var. Keşke bolca zamanım olsa da daha çok yapabilsem.
Saygıyla ve sevgiyle okuyan kişiler. :)
Yeter ki adil olsun bakışlar ve niyetler…
Görüyor ve çok memnuniyet duyuyorum, ağır ve ağrılı da olsa geçmiş zekalar ve dehalara, “saygıyla” ilaveten kendi fikirlerini yazabilen kalemler var. Öyle ya herkes herkesten zeka olarak üstün, ya da düşük seviyede olabilmesi objektif bilgi ise bu konuda bilgi ve donanımınızdan ve zekanızdan eminseniz çekimser durmak yerine fikirlerinizi söylemek cesaretini göstermek, akıllıca ve faydalı olacaktır. Nasıl?
1.fayda; Düşünceniz doğru olmayabilir bunu ancak ifade edip tartışmaya açarsak öğrenebiliriz. Bu doğru düşünmek konusunda sizi bir adım ileriye taşıyacak.
2.fayda; düşüncenin doğruluğunu ispat ederek hem kendini yine bir adım ileriye taşımış hem de insanlık adına eksik kalan bir düşünceyi geliştirmiş olacaksın.
kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı”
Diyen; Cemal süreya
Evet çok ilgisi var:)
Sessizce düşer yapraklar ağaçtan, sonra rüzgara yenilir bahar, sessiz sedasız…
Aslı Birer
Kaliteli yaşam
Goethe
kendine iyi bir hayat mı kurmak istiyorsun?
geçmişi hiç dert etmiyeceksin,
kendini hep yeni dogmuş sayacaksın,
hergün ne istedigini sana söyliyecektir.
kendi işinden zevk alacaksın,
başkalarının yaptıgına deger vereceksin.
en küçük şey senin canını sıkmak ister,
sense hep günü gün edeceksin,
en öemlisi kimseden nefret etmiyeceksin
ve yarını tanrıya bırakacaksın.
Sadece burayı ve bir sayfayı daha okumaktan keyif alıyorum.
“Sanat= insan” dedim ben de sevgiyle.
“Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu, ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh.”
Nietzsche
…ve şairin, ruhundaki medcezirlerde sayfalara dökülmesiydi şiir,
Kimi zaman yakamozlarda kayboluşlarıydı
Derin derin iç çekişlerinde…
Aslı Birer
Eğer; doğrular, menfaatler doğrultusunda saptırılmasaydı, bugün yaşanan savaşların yaşanması ihtimalinin hayali bile olmazdı.
Aslı Birer