Özeleştiri yapmak kişiyi pozitif yönde geliştirir. Özeleştiri; her Zaman kusurlarını görmek değildir. Size yapılan kusurları da görmektir.
Her zaman suçu kendinde arama, bazı kişiler kalplerinde size karşı besledikleri çeşitli sebeplerden dolayı sakladıkları olumsuz duygularını ustalıkla sizin hatalarınız gibi gösterebilirler.
İnsanları analiz etmek zorunda değilsiniz çünkü herbiriniz birer uzman doktor değilsiniz. Sadece sizi aşağıya çekip çekmediğini bilmeniz yeterli.
Bakınız Neşet Ertaş ne demiş; Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kâsenizde tutmayın...
Bugün de nereden başlayacağım? Sorusuna cevap arayalım.
İnsan kendini kandırışlarıyla kendisine zaman kaybettirir. Bunların başında da nereden başlamalıyım kararsızlığı gelir. Oysaki cevabı çok açık! Elbette ki “En başından” çünkü her şeye en başından başlanır. Vazgeçiller ise; “artık çok geç “ düşüncesinden kaynaklanır. Gerçek hiç de öyle değildir. Uzak diyarlardan örnek vereyim size; “Obama 55 yaşında emekli olurken, Trump 70 yaşında görevine başladı.” Herkesin zamanı farklıdır. Bazılarının erken yaşta yaşadıklarını, bazı insanlar daha ileriki yaşlarda yaşıyorlar. “Önemi olan ne zaman başladığınız değil, nasıl başlayacağınızı bilmektir. Ve zaman; içinde bulunduğunuz andan ibarettir. Dün geçmiş, yarın ise meçhuldür. Doğru yolda yürürken son durak ne zaman diye düşünmek yerine ardında bıraktıklarını düşünerek mutlu olmayı hak ediyorsun. Ve son olarak da okuyan kişi. Dünyanın bize verdiği değil, bizim ona kattıklarımızdır yaşamak. Aslı Birer
Güzel bakmasını bilen insanların her zaman birbirlerine öğretecek bir şeyleri vardır. Yeterki alçakgönüllü olup öğrenmeğe açık olalım. Okuyan ve yorumlayan o güzel yüreğine sağlık.
Hazine aklın ta kendisidir ve kullanmasını bilen herkese saygım sonsuz. Teşekkür ederim.
Yazmak, akıl, yürek ve kalem arasında gerçekleşen bir eylem ancak, kağıda döküldükten sonra okura aittir. Ve takdir edersiniz ki okunması da yazarın motivasyonunu geliştirir ve onu daha çok yazması için kamçılar. beğeninize sunduğum yazıların da ilgi gördüğünü bilmek ziyadesiyle mutlu ediyor. Çoğumuz çeşitli sebeplerden dolayı bunu göstermese de istatistiklerde gördüğüm kadarıyla beklentileri tam anlamıyla karşılamasa da memnun edici. Dileğim daha fazla akla ve yüreğe ulaşmak ve elbette ki fayda sağlamaktır. Pozitif bir etki yaratmak için kalemim daima yazacak. Şunu da söyleyebilirim,” yazmak kesinlikle gönül işi” ve ben bu işi çok seviyorum.
Özeleştiri yapmak kişiyi pozitif yönde geliştirir. Özeleştiri; her Zaman kusurlarını görmek değildir. Size yapılan kusurları da görmektir.
Her zaman suçu kendinde arama, bazı kişiler kalplerinde size karşı besledikleri çeşitli sebeplerden dolayı sakladıkları olumsuz duygularını ustalıkla sizin hatalarınız gibi gösterebilirler.
İnsanları analiz etmek zorunda değilsiniz çünkü herbiriniz birer uzman doktor değilsiniz. Sadece sizi aşağıya çekip çekmediğini bilmeniz yeterli.
Bakınız Neşet Ertaş ne demiş; Şahsınıza karşı haddi aşan, hududu geçen, küstahlaşanları, altın olsa kesenizde, bal olsa kâsenizde tutmayın...
Aslı Birer
Sentiment ve imgelerden akıp gelen dünyanın,
felsefeyle taçlandırılmasıyla açarsa çiçekler, baharın toprağa düştüğü gibi sayfalara düşer.
Aslı Birer
Kalbiniz de değil, aklınızda bulunsun herkes zeytinin dalını göremez… içindeki kurt yüzünden!
Aslı Birer
Zaman zaman içinden çekilirsin vakitlerin dışında kalır seyredersin, tıpkı gökyüzü gibi… dost, dost mu diye.
Aslı Birer
Günaydın,
Bugün de nereden başlayacağım? Sorusuna cevap arayalım.
İnsan kendini kandırışlarıyla kendisine zaman kaybettirir. Bunların başında da nereden başlamalıyım kararsızlığı gelir. Oysaki cevabı çok açık! Elbette ki
“En başından” çünkü her şeye en başından başlanır. Vazgeçiller ise;
“artık çok geç “ düşüncesinden kaynaklanır. Gerçek hiç de öyle değildir. Uzak diyarlardan örnek vereyim size;
“Obama 55 yaşında emekli olurken, Trump 70 yaşında görevine başladı.” Herkesin zamanı farklıdır. Bazılarının erken yaşta yaşadıklarını, bazı insanlar daha ileriki yaşlarda yaşıyorlar.
“Önemi olan ne zaman başladığınız değil, nasıl başlayacağınızı bilmektir. Ve zaman; içinde bulunduğunuz andan ibarettir. Dün geçmiş, yarın ise meçhuldür. Doğru yolda yürürken son durak ne zaman diye düşünmek yerine ardında bıraktıklarını düşünerek mutlu olmayı hak ediyorsun. Ve son olarak da okuyan kişi. Dünyanın bize verdiği değil, bizim ona kattıklarımızdır yaşamak.
Aslı Birer
Sağır, kör, dilsiz dünyanın, kulağı, göz’ü diliyim.
Yaşamın bir amacı varsa şayet dünya içinde…
(İnsan)
Varsa öğrendiğim bir şeyler şu hayatta, baki olan gökkubbede bir zerrecik dünyayım.
Aslı Birer
Güzel bakmasını bilen insanların her zaman birbirlerine öğretecek bir şeyleri vardır. Yeterki alçakgönüllü olup öğrenmeğe açık olalım. Okuyan ve yorumlayan o güzel yüreğine sağlık.
Hazine aklın ta kendisidir ve kullanmasını bilen herkese saygım sonsuz. Teşekkür ederim.
Yazmak, akıl, yürek ve kalem arasında gerçekleşen bir eylem ancak, kağıda döküldükten sonra okura aittir. Ve takdir edersiniz ki okunması da yazarın motivasyonunu geliştirir ve onu daha çok yazması için kamçılar. beğeninize sunduğum yazıların da ilgi gördüğünü bilmek ziyadesiyle mutlu ediyor. Çoğumuz çeşitli sebeplerden dolayı bunu göstermese de istatistiklerde gördüğüm kadarıyla beklentileri tam anlamıyla karşılamasa da memnun edici. Dileğim daha fazla akla ve yüreğe ulaşmak ve elbette ki fayda sağlamaktır. Pozitif bir etki yaratmak için kalemim daima yazacak. Şunu da söyleyebilirim,” yazmak kesinlikle gönül işi” ve ben bu işi çok seviyorum.
Hala aynaya bakıp, seni çok seviyorum demedin mi?
Sen bu tablonun yegane sanatçısı,
Birkaç damlacık düştüyse de yaprağına yine de coşkuyla bekle gökkuşağını.
Aslı Birer