iki seçeneğin var; ya kal, ya gitme !
Bütün iş, Tahir’le Zühre olabilmekte…Yani yürekte…
Yılları bir güne nasıl sığdırdın ? Bana da söyle Bana da söyle Ben de bileyim
Kalabalıkları yara yara Rengini, kokunu, desenini vursan Geçtiğin tüm yollara O senin bayram havası atmosferinPapatya bahçesi tazeliğinleHakkından gelsen bütün oyunlarınYaksan bütün planlarıSırtında küheylanın Kartları yeniden karsanDize getirsen karanlıklarıDizginlesen simsiyah tuvalleri, kapkara tabloları… İklimin sarsa bütün iliklerimiTenine değse elimYalnız seni görse gözlerimSeni söylese dilimAh,Dilim dilimim…
Kırk mevsim bekledim bekle deyinceMektup yazacakmış eli değince..
Neyin lafı çok ediliyorsa, o şeyin kendisi ortadayok demektir.Oktay Sinanoğlu
Herkes birini bulur ama birbirini bulmak çok az insana nasip olur
Sev seni seveni hak ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise
Ben, çünkü biz.
Bileklerimin üşümesinin... ...müsebbibi sensin...
Herhâlde değil her hâlde sen...
Bütün iş, Tahir’le Zühre olabilmekte…
Yani yürekte…
Yılları bir güne nasıl sığdırdın ?
Bana da söyle
Bana da söyle
Ben de bileyim
Kalabalıkları yara yara
Rengini, kokunu, desenini vursan
Geçtiğin tüm yollara
O senin bayram havası atmosferin
Papatya bahçesi tazeliğinle
Hakkından gelsen bütün oyunların
Yaksan bütün planları
Sırtında küheylanın
Kartları yeniden karsan
Dize getirsen karanlıkları
Dizginlesen simsiyah tuvalleri, kapkara tabloları…
İklimin sarsa bütün iliklerimi
Tenine değse elim
Yalnız seni görse gözlerim
Seni söylese dilim
Ah,
Dilim dilimim…
Kırk mevsim bekledim bekle deyince
Mektup yazacakmış eli değince..
Neyin lafı çok ediliyorsa, o şeyin kendisi ortada
yok demektir.
Oktay Sinanoğlu
Herkes birini bulur ama birbirini bulmak çok az insana nasip olur
Sev seni seveni hak ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise
Ben, çünkü biz.
Bileklerimin üşümesinin...
...müsebbibi sensin...
Herhâlde değil her hâlde sen...