Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • serbest kürsü27.04.2022 - 13:34

    yav dur bi sakin ol
    yer öptürme falan deyince bir tutuştun sen
    canım seçimden bahsetti millet korkma
    metaforlar öpesi o dilini

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:44

    kızmayın kendisi şimdi nasıl üste çıkarım diye çaycı makarnacı esprileri araştırmakta efendim
    gelir kendisine söylersiniz sözünüzü
    hem bekleyin efendim
    seçimi
    sakin olun

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:41

    kim bize saygı duymuyormuş elli iki kere tokat atar
    dokuz kere yer öptürür
    yedi kere diz çöktürür
    iki ile çarparız adamı

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:33

    yaaa on yedi kırkbeş şu milletin işine bak di mi
    bu milleti kendi haline bırakırsan ya çaycıya varır ya imamın oğluna

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:30

    zilenski de teklif ediyor
    onu unutmuşsun
    herzogu
    yoksa zilenskiyi adamdan saymadın mı
    parlak parlak
    anlat da başkanım adam görsünler
    bi de tabii şu onyedi kırkbeşin saygı duymayı bir gün öğreneceği elli iki var

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:19

    otobüs dedin de benim de aklıma it geldi
    ittir geldi
    niyeyse
    sahi hiç otobüs ittirdin mi
    nasıl da kol gücü ister
    kaya gibi sert sinir ister
    başkana it pardon ittir dememek için
    kendini tutabilmek içün

  • serbest kürsü27.04.2022 - 12:13

    " Bu kitap, son bölümde kaçınılmaz bir biçimde Amerika birleşik devletleri' ne çok fazla yer ayırırkendünya üzerindekiyaklaşık iki yüz ülkenin çoğundan hiç söz etmiyor.bu ülkelerin çoğu sık sık kötü şey yaptığından belki de bu kitapta yer almamak
    onlar açısından daha iyidir."
    taş devrinden günümüze
    insanın hikayesi
    kitabının önsözünde
    james davis adlı bir yazar
    yukarda tırnak içindeki cümleyi kullanmış
    batılı akademisyenlerin kibrini üsttenciliğini kendilerine tapınma halini nasıl da güzel yansıtıyor değil mi?

  • serbest kürsü27.04.2022 - 11:34

    on yedi kırkbeş isterdim senin gibi olmayı şahsen
    yerli yersiz içimden gülme gelip o gülmeyi bastıramamayı,
    kapanma döneminden kalma bir stoklama istifleme alışkanlığı ile makarnanın dibine vurup
    çayla kafa bulmayı
    isterdim muhattaplarımla aramdaki kalibre farkını farkedemeyecek kadar hadsiz hududsuz olmayı
    seninkisi tarkovskinin deliliği değil, yanlış anlaşılmasın
    vurdumduymazlığın nirvanası
    emmi senin de işin zor
    yok senin gibi olmak istemezdim
    cıks

  • serbest kürsü27.04.2022 - 10:24

    büyük usta dostyevski
    bir vakit avrupaya seyahat eder
    döndüğünde dostları sorar
    ey üstad
    Avrupa nasıldı
    çok güzeldi der dostyevski
    gerçekten medeniyette ilerilerdi
    binaları şöyle harika
    sanatları böyle muhteşem
    ama bizim gibi çay demleyemiyorlardı
    evet dostlar gerçekten sallama çayı bile sadece kendine demleyen
    arkadaşa akrabaya dosta çay ısmarlamaktan bi haber
    akşamları öğleden sonraları çaya oturmaya gitmeyen
    uzatmalı kahvaltılarda haftanın yorgunluğunu atmak için sülalece bir araya gelip semaverin dibini gören bizimle kıyaslanabilir mi slav cermen aryan ırkı

  • serbest kürsü27.04.2022 - 10:18

    çay avroamerikalıların tabiriyle biz oryantalist toplumlarda çok önemli bir ritüeldir.
    çay sohbettir
    çay sohbetin de ötesinde muhabettir
    kışın sıcaklık yazın serinliktir.
    bir ağaç altında beş dakika soluklanıp serinlerken iki lafın belini kıracak olmayı bilmenin adıdır çay
    çay eşlerin birbirinin gözlerine bakarak paylaşılan dinlencedir
    çay cenazede acıyı yudumlamak
    toplantılarda aranın hoşluğudur
    çaycı ise bunları vadeden kişidir