Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • serbest kürsü26.05.2022 - 13:17

    tıpkı kanal kanal dolaşan ve baş rol ve yan rol oyuncularının kazandıkları paraları isviçrede aksıra tıksıra ülkelerini kötüleyerek ezdikleri muhteşem yüz yıl dizisini izlemediğimiz gibi

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:46

    bakın güneş balçıkla sıvanmıyor
    nasılda öğreniyoruz bir bir
    nasıl da
    öğrenme aşkı tüm o ezberciliğe rağmen fışkırıyor kaynak kaynak

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:45

    abdülhamide kızıl sultan yaftasını kim yapıştırdı
    ilk olarak bir Yahudi gazetesinde bu ifade kullanıldı
    abdülhamid kendisinden toprak isteyen Yahudileri huzurdan kovunca onlar intikamlarını sözüm ona böyle almışlardı
    öfke boşalımlarını bu şekilde sağlamışlardı
    ne yazık ki bizim tarih kitaplarımızda da
    bu dedemize yapılan hakaret cümlesi fotoğrafının altına yazıldı ve öylece kaldı

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:40

    ulu hakana tarihte ayrılan yer
    koskoca 13 yıllık okul öncesi ilkokul ortaokul ve lise yılları boyunca sadece lise iki inkılap tarihi dersi ders kitabında bir sayfa
    onun da dörrtte biri sultanımız abdülhamid ulu hakanın yan profilden bir omuzdan yukarısı görünen bir fotosuyla kaplı
    altındaki notta kızıl sultan yazıyor
    kızıl sultana şiirinde içkisi ayran
    hayvan diye hakaret edeni abdülhamid
    ne beri gel bakim sen demiş ne de sürgün etmiş
    tarih eğitimimiz bu

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:33

    beğenmene sevindim ıhlamur ağacı

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:20

    abdülhamidi sevmeyenler

    ermeniler
    Yahudiler
    bir de içimizdeki kendine özgürlükçüler

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:18

    Mehmet akif Ersoy abdülhamide şiirlerinde dilediği gibi hakaret etti
    sürgün edilmediydi
    kızıl sultandı değil mi
    ittihatçılar onu sakıncalı düşüncelerinden dolayı sürgün etti
    özgürlükçüydüler değil mi
    istibdatçıydı abdülhamid
    onlar abdülhamidin istibdadına karşıydılar
    onun içün devirdilerdi abdülhamidi

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:15

    dersimizi hep ezber ettik
    hiç araştırmamıza izin verilmedi
    araştırana yasa dipçik mahpushane hatırlatılldı
    sonun böyle olur dendi
    ne öğrenmen gerektiğine ben karar verdim dendi
    yeter dendi
    bu kadar dendi
    uzun etme dendi
    sus dendi
    deli dendi
    dendi de dendi

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:13

    bu şiir de benden
    birine gelsin
    o kendini biliyor

    Oraya gitme demedim mi sana,


    seni yalnız ben tanırım demedim mi?
    Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben'im?

    Bir gün kızsan bana,
    alsan başını,
    yüz bin yıllık yere gitsen,
    dönüp kavuşacağın yer ben'im demedim mi?

    Demedim mi şu görünene razı olma,
    demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben'im asıl,
    onu süsleyen, bezeyen ben'im demedim mi?

    Ben bir denizim demedim mi sana?
    Sen bir balıksın demedim mi?
    Demedim mi o kuru yerlere gitme sakın,
    senin duru denizin ben'im demedim mi?

    Kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
    Demedim mi senin uçmanı sağlayan ben'im,
    senin kolun kanadın ben'im demedim mi?

    Demedim mi yolunu vururlar senin,
    demedim mi soğuturlar seni.
    Oysa senin ateşin ben'im,
    sıcaklığın ben'im demedim mi?

    Türlü şeyler derler sana demedim mi?
    Kötü huylar edinirsin demedim mi?
    Ölmezlik kaynağını kaybedersin demedim mi?
    Yani beni kaybedersin demedim mi?

    Söyle, bunları sana hep demedim mi?

  • serbest kürsü26.05.2022 - 12:05

    arkadaşlarla öğretmenler odasında oturuyoruz bi gün
    bir öğretmen arkadaş önündeki sehpaya beş on dergi çıkarıp dizdi
    kimse oralı değil
    sattığını söyledi
    çağdaş düşünce derneği adına sözüm ona tüm sayılarında ardışık olarak atatürkü anlatan bir dergi
    millet zaten kusuncaya kadar tüm okul öncesi ilk ve orta öğrenimi boyunca klişe cümlelerle anlatılan resmi tarihten baymış farklı hiç bir bilginin yer almadığı replikalardan yorgun beyin kıvrımları düzleşmiş vaziyette
    ataürkü merak ettiren insanları onu araştırmaya sevk eden değil de bıktırmaya yönelten bir anlayışın ürünü bir öğrenim torna tesviye ayar çalışmasından geçmiş, cıvataları gevşemiş, kodları yanmış kilitleri tutmaz olmuş bir halde
    ders zili çalıp herkes sehpanın kenarından üstündekileri değip de düşürmemeye çalışırak geçip sınıflarına gitmek arzu ve çabasında iken arkadaş
    durun dedi
    siz nasıl Atatürkçüsünüz niye birer tane şiu dergiden almıyorsunuz
    ben duymamış gibi yapıp yürüdüm
    zira Atatürkçülüğün şu kıytırık bir dergiyi almaya indirgenmesine de içerlemiştim
    arkamdaki bir iki arkadaş durup dergiden birer tane alacak olduklarında arkadaş ellerine ikişer üçer tane tutuşturdu zorla
    açıp okumayacaklarına hepimizin emin olduğu dergiler satılmış ve böylelikle herkes de kimin hakiki ataürkçü kimin sahte olduğunu bizatihi bilmiş bellemiş oldu.
    işte böyle efendim kemal bey çok doğru söyledi
    o vakıflara derneklere paralar nasıl aktarılıyor
    makbuz falan kesilmeden ürün satılıp parası kimlere gidiyor iyi araştırılmalı
    bir de bu vakıflara mesela dindar olanlarına çocuğunu göndermeyenler dinsiz gönderenler gerçek mümin olarak görülmekten çıkarılmalı
    tıpkı add dekilerin kendini bu milletin efendisi görmekten vaz cayması gerektiği gibi