altı +1 li lı masanın beş üyesi bir üyesinin genel başkanına baskı yapmaktaymış ki baş örtüsü sorunu anayasal düzenlemesine evet de evet de de ayağınla verdiğin pası pasları gol yapmakta mahir messi gibi Erdoğan da gol yaparıkene hiç olmazsa o attığın golde bizimde altılı olarak emeğimiz var diyebilelim diyesilermiş ne diyim aklın yolu bir kurtarın nihalimi
sayın kılavuzlu üzülerek görüyorum ki hala iki farklı şeyi hatta üç farklı şeyi birbiriyle yarıştırıp, önem sırasına koymamızı bekliyorsunuz. hassasiyetleriniz hassasiyetlerimizdir. orada ben başka bir şeyi konuşurken siz reklam arası gibi araya girip bu ülkede tecavüzcüler katiller de var diyorsunuz var
tüm dünyada olduğu gibi kimse bunu reddetmiyor ki lakin bunu temcit pilavı gibi her sorun konuşulurken tekrar etmenizin bu sorunun çözümüne nasıl katkı sunduğunu ya da sunacağını düşündüğünüzü merak etmekteyim.bu tür araya girmelerle hiç bir soruna odaklanılamıyor. iyi günler.
biz buna aristo mantığında safsata diyoruz siz baş örtüsü dersiniz onlar tecavüz katil der siz tecavüz katil dersiniz onlar Atatürk der böyle böyle ülkenin en önemli meseleleri safsatadan öteye geçmeyen bir düzlemde tartışılmış gibi yapılıp konu itina ale sulandırılıp arap saçı kıvamında çözülemez hale getirilip bunu olsa olsa ülkenin düşünürlerine ekonomistlerine kıran girmişçesine jeremy rıfkınlar çözer denir teknoloji de bonusudur, hani şu rıfkının bizi göremeyip bizim de onu anlayamadığımız tele konferanslar babında yani
sırf burda bazıgüzide kasadar domatçı şişeci üyeler gerçek kimliğimi ele geçiremesin diye polemiklere bile girmiyorum mesela onun içindir ki düşüncelerimi edebiyat ve siyaset arasında bir sıkışmışlık düzleminde yazmaktayım. illa ki polemiğe girmek isteyenlerle tecavüzcüler katiller baş örtüsü sorunundan daha önemlidir düzleminde bir sığlıkta tartışmak isteyenlerle burdan değil de özelden tartışmayı yeğlemekteyim.
amarna aquila orası kanada biz daha poşet muhabbetinden çıkamayıp hükümet yirmi beş elli kuruşa muhtaç oldu diyerek yaşasın kaz dağları iyi ki varsın, şerefine diyip içtiğimiz suların şişelerini kaz dağlarında bıraalı geçen yıldı. orası kanada burası burası burası işte her neyse
Nurgül kılavuz birileri için önemli olan bir şey ne kıl ne örtüymüş diye geçiştirilemez sizin için önemsiz olması başkaları için önemsiz olduğu anlamına gelmez bu bir iki: ne kıl ne örtüymüş dediğiniz mesele ciddi bir oy deposu olarak görülüp partiler burdan birbirinin ayağına futbol tabiriyle söyleyecek olursak pas atıp gol yapıyor üçüncüsü benim için önemlidir ya da değildir diyerek bir fikir beyanında bulunmadığım halde yazının içeriğini direk buraya mahkum edip tartışmayı oradan açmanız da sizin algılamadaki yetersizliğinize bağlanabilir mi acaba
zira onlar başörtülüyü temizlikçi, ırgat, işçi, ev hanımı olarak görmek isteyip ve o işlerdekilere hak ve reva görüp, kamusal alanda ve heleki de halk tv gibi gözlerinin önündeki alanlarda görmeye hiç tahammül edemezler. bucümleyi kuran biri sizce baş örtüsüne karşı mıdır yoksa karşı olan birilerini yermekte midir. neyse polemik yapmak değil niyetim. tekrara da düşmek istemem. kendinize iyi bakın
kendim için yazıyorum, yazılması gerekiyordu yazdım. yazdıklarımı birilerinin anlamasını beklemiyorum, birinin onu anlamış olması bir armağan olur olsa olsa. armağanlar beklenmedik bir zamanda gelir. beklemiyorum.
altı +1 li lı masanın beş üyesi
bir üyesinin genel başkanına baskı yapmaktaymış ki
baş örtüsü sorunu anayasal düzenlemesine evet de
evet de de ayağınla verdiğin pası pasları gol yapmakta mahir messi gibi Erdoğan da gol yaparıkene
hiç olmazsa o attığın golde bizimde altılı olarak emeğimiz var diyebilelim diyesilermiş
ne diyim aklın yolu bir
kurtarın nihalimi
sayın kılavuzlu
üzülerek görüyorum ki
hala iki farklı şeyi hatta üç farklı şeyi birbiriyle yarıştırıp, önem sırasına koymamızı bekliyorsunuz.
hassasiyetleriniz
hassasiyetlerimizdir.
orada ben başka bir şeyi konuşurken siz reklam arası gibi araya girip bu ülkede tecavüzcüler katiller de var diyorsunuz
var
tüm dünyada olduğu gibi
kimse bunu reddetmiyor ki
lakin bunu temcit pilavı gibi her sorun konuşulurken tekrar etmenizin bu sorunun çözümüne nasıl katkı sunduğunu ya da sunacağını düşündüğünüzü merak etmekteyim.bu tür araya girmelerle hiç bir soruna odaklanılamıyor.
iyi günler.
biz buna aristo mantığında safsata diyoruz
siz baş örtüsü dersiniz
onlar tecavüz katil der
siz tecavüz katil dersiniz
onlar Atatürk der
böyle böyle ülkenin en önemli meseleleri safsatadan öteye geçmeyen bir düzlemde tartışılmış gibi yapılıp konu itina ale sulandırılıp arap saçı kıvamında çözülemez hale getirilip bunu olsa olsa
ülkenin düşünürlerine ekonomistlerine kıran girmişçesine jeremy rıfkınlar çözer denir
teknoloji de bonusudur, hani şu rıfkının bizi göremeyip bizim de onu anlayamadığımız tele konferanslar babında yani
sırf burda bazıgüzide kasadar domatçı şişeci üyeler gerçek kimliğimi ele geçiremesin diye polemiklere bile girmiyorum
mesela onun içindir ki düşüncelerimi edebiyat ve siyaset arasında bir sıkışmışlık düzleminde yazmaktayım.
illa ki polemiğe girmek isteyenlerle
tecavüzcüler
katiller baş örtüsü sorunundan daha önemlidir düzleminde bir sığlıkta tartışmak isteyenlerle
burdan değil de özelden tartışmayı yeğlemekteyim.
babalar ve oğullar dostyovsky
babalar ve oğulları turgenyev
babalar ve tosuncuklar kılıçdaroğlu
amarna aquila
orası kanada
biz daha poşet muhabbetinden çıkamayıp hükümet yirmi beş elli kuruşa muhtaç oldu diyerek yaşasın kaz dağları iyi ki varsın, şerefine diyip içtiğimiz suların şişelerini kaz dağlarında bıraalı geçen yıldı.
orası kanada
burası
burası
burası
işte her neyse
Nurgül kılavuz
birileri için önemli olan bir şey ne kıl ne örtüymüş diye geçiştirilemez
sizin için önemsiz olması başkaları için önemsiz olduğu anlamına gelmez
bu bir
iki: ne kıl ne örtüymüş dediğiniz mesele ciddi bir oy deposu olarak görülüp partiler burdan birbirinin ayağına futbol tabiriyle söyleyecek olursak pas atıp gol yapıyor
üçüncüsü
benim için önemlidir ya da değildir diyerek bir fikir beyanında bulunmadığım halde yazının içeriğini direk buraya mahkum edip tartışmayı oradan açmanız da sizin algılamadaki yetersizliğinize bağlanabilir mi acaba
zira onlar başörtülüyü temizlikçi, ırgat, işçi, ev hanımı olarak görmek isteyip ve o işlerdekilere hak ve reva görüp, kamusal alanda ve heleki de halk tv gibi gözlerinin önündeki alanlarda görmeye hiç tahammül edemezler.
bucümleyi kuran biri sizce baş örtüsüne karşı mıdır
yoksa karşı olan birilerini yermekte midir.
neyse polemik yapmak değil niyetim.
tekrara da düşmek istemem.
kendinize iyi bakın
turhan sıradağlar
amacım polemik yaratmak değil ama
ben genelde kendimi Türkçe çok iyi ifade edebildiğime inanırım.
çok şaşırdım anlaşılamamış olmama
kendim için yazıyorum, yazılması gerekiyordu yazdım.
yazdıklarımı birilerinin anlamasını beklemiyorum, birinin onu anlamış olması bir armağan olur olsa olsa.
armağanlar beklenmedik bir zamanda gelir.
beklemiyorum.