üstada sormuşlar efendim siz eskiden şöyleyken şöyleydiniz şimdi ise böyleyken böylesiniz değişen ne oldu? üstadın cevabı: efendim eskiyi ben buruşturup çöpe attım çöptekileri de çöpçüler karıştırır. yine de karıştırmak istiyorsanız buyrunuz. üstad: şairlerin şairi necip fazıl kısa kürek
üstada sormuşlar efendim siz eskiden şöyleyken şöyleydiniz şimdi ise böyleyken böylesiniz değişen ne oldu? üstadın cevabı: efendim eskiyi ben buruşturup çöpe attım çöptekileri de çöpçüler karıştırır. yine de karıştırmak istiyorsanız buyrunuz. üstad: şairlerin şairi necip fazıl kısa kürek
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız Yüreğimize alırız onları, ısıtırız Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür Bir tufan olurum sustuğun her yerde Ahmet Telli
bu üslup her neyi savunursan o şeyi batırır yerin dibine geçirir emin ol çağdaş medeni bir kişiye bu üslup yakışmaz karşındakini okumuyor dinlemiyorsun bile çok mu orijinalsin sen ya nesin sen kimsin
atatürkün senin bu küfürlü iğrenç içerikli savunmana ihtiyacı yok bir Atatürk kadınına bu duruş yakışmaz sen gerçek Atatürkçü olsan bu üslupla kimseye yaklaşmazsın
üstada sormuşlar
efendim siz eskiden şöyleyken şöyleydiniz şimdi ise böyleyken böylesiniz
değişen ne oldu?
üstadın cevabı:
efendim eskiyi ben buruşturup çöpe attım
çöptekileri de çöpçüler karıştırır.
yine de karıştırmak istiyorsanız buyrunuz.
üstad: şairlerin şairi necip fazıl kısa kürek
üstada sormuşlar
efendim siz eskiden şöyleyken şöyleydiniz şimdi ise böyleyken böylesiniz
değişen ne oldu?
üstadın cevabı:
efendim eskiyi ben buruşturup çöpe attım
çöptekileri de çöpçüler karıştırır.
yine de karıştırmak istiyorsanız buyrunuz.
üstad: şairlerin şairi necip fazıl kısa kürek
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken
Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde
Ahmet Telli
günaydın kürsü
hayırlı cumalar
burhan çeçene sonsuz rahmetler olsun
bir döneme damga vurmuştu resmen
kayıplarımızla ne kadar azız
sinan bey bu birilerinin mariya hanıma bunları söylemesi gerekiyordu
yoksa ben de emin olun mutlu değilim şu an
bu üslup her neyi savunursan o şeyi batırır
yerin dibine geçirir
emin ol
çağdaş medeni bir kişiye bu üslup yakışmaz
karşındakini okumuyor
dinlemiyorsun bile
çok mu orijinalsin sen ya
nesin sen
kimsin
pekala özelden de yazışabileceğin ama yazışmayıp kürsüyü tercih ettiğin avanenle
olacaktı özür
atatürkün senin bu küfürlü iğrenç içerikli savunmana ihtiyacı yok
bir Atatürk kadınına bu duruş yakışmaz
sen gerçek Atatürkçü olsan bu üslupla kimseye yaklaşmazsın
ve yarın yine bakacağız ki
lağım çukur sperm edebiyatı
bitecek seansım merak etme
ve sen yine o avanenle pekala da özelden yapacağın geyiğine döneceksin