"Delirmemek için yazanlar delirdiğinde de yazmaya devam edecek.Ne içten bir deliliğin bilgeliğidir bu.Kendimizle tanışma hâli.! "
NiLüFeR AkSu
.
..
...
~Ego kendi çıkarlarına / Yüksek bilinç bütünün iyiliğine odaklanır. ~Ego korku / Yüksek bilinç güvenle hareket eder. ~Ego geçmiş ve geleceğe / Yüksek bilinç şimdiki âna odaklanır. ~Ego ayrılık / Yüksek bilinç birlik hissi yaratır. ~Ego hızlı ve kontrolsüz / Yüksek bilinç sakin ve bilinçli tepkiler verir. ~Ego değişimden korkar / Yüksek bilinç değişimi kabul eder. ~Ego kontrol etmek ister / Yüksek bilinç akışa bırakır. ~Ego sahiplenici / Yüksek bilinç şefkatli ve özgürlükçüdür.
Ne duydum,ne gördüm, ne de yaşadım.İyi niyetiyle çıktığı yolda,hiç kimse yarı yolda kalmaz.Bazen olmaz.Olmaması gerektiği içindir olmamazlığı.Bizi bizden daha iyi bilen Rabbim yarı yolda bırakmaz.!
Kuş ağacı gördün mü .? Dedim. Gözbebeklerine kadar büyüdü gözleri. Kuş ağacı mı,diye şaşırdı. Evet,kuş ağacı dedim.İkinci kez. Kuş ağacı gerçek değil ki,bir efsane dedi. İnsanlar bir efsane yarattığında,o efsanenin içinde görülmeyi bekleyen bir gerçek kalır,dedim.Gözleri yeniden daha da büyüdü.
O zaman,ağaçları sallayınca gökyüzüne bi’sürü kuş mu dökülür,dedi.
Gülümsedim. Gülümsedi. Ve birden,gökyüzüne bi’sürü kuş döküldü.
Böyle gizemli şeylerde hemen heyacanlanır,hoş bir edayla dudaklarını yana doğru kaydırırdı.Yine öyle yaptı.
“Çocukken oynadığımız saklambaç gibi mi.” Dedi.
Evet,bir nevi saklambaç gibi.Fakat bu oyunda birbirimizi saklanmadan bulacağız,dedim.
O kadar güzel dinliyordu ki,sanki bahar gelmiş gibi seyrettim onu. Ve devam ettim.
Hani bizler büyüdükçe hayatımıza kurallar ve kurallarla birlikte,bi’dolu mızıkçı yalanlar,zorba mecburiyetler dolar ya. Onlar içimize doldukça,çocuk gülüşlerimize yer kalmaz. Onlar da küsüp giderler bizden. Oysa onlar bizim “Gönül gözlerimizdir.” İşte ben istiyorum ki,birbirimizi çocuk gülüşlerimizle görelim.
Herkesin uykusunda boğulduğu Taşlara konuştuğu,kuyulara inandığı Duasından korktuğu,Tanrısını öldürdüğü Acısını unutmuş bu insan çölünde Bir gün bir çocuk çıkıp da Topuklarımızda kaybolmuş bir mavi sesle ‘Ben sizi sevmiyorum, derse ~ Gelecek nereden gelecek diyordun ya.
“Önceliğin sevgi değilse,benim senden öğreneceğim hiçbir şey yoktur.”
~Sinan Canan
~Ego kendi çıkarlarına / Yüksek bilinç bütünün iyiliğine odaklanır.
~Ego korku / Yüksek bilinç güvenle hareket eder.
~Ego geçmiş ve geleceğe / Yüksek bilinç şimdiki âna odaklanır.
~Ego ayrılık / Yüksek bilinç birlik hissi yaratır.
~Ego hızlı ve kontrolsüz / Yüksek bilinç sakin ve bilinçli tepkiler verir.
~Ego değişimden korkar / Yüksek bilinç değişimi kabul eder.
~Ego kontrol etmek ister / Yüksek bilinç akışa bırakır.
~Ego sahiplenici / Yüksek bilinç şefkatli ve özgürlükçüdür.
Ne duydum,ne gördüm, ne de yaşadım.İyi niyetiyle çıktığı yolda,hiç kimse yarı yolda kalmaz.Bazen olmaz.Olmaması gerektiği içindir olmamazlığı.Bizi bizden daha iyi bilen Rabbim yarı yolda bırakmaz.!
Hakk’ın sesiyle uyanık değilsek,uyanıklığımız beyhudedir.!
“Bilgiye ulaşmak için her gün bir şeyler ekleyin.!
Bilgeliğe ulaşmak için her gün bir şeylerden kurtulun.”
~Lao Tzu
Ne de güzel yağıyorsun yağmur.Yağmurlarım da toprak kokusu…
Şiir başlar zamanın bittiği yerde.Çünkü zaman insanın içidir,içindedir zaman.Boynunda mavinin izi… !
Kuş ağacı gördün mü .? Dedim.
Gözbebeklerine kadar büyüdü gözleri.
Kuş ağacı mı,diye şaşırdı.
Evet,kuş ağacı dedim.İkinci kez.
Kuş ağacı gerçek değil ki,bir efsane dedi.
İnsanlar bir efsane yarattığında,o efsanenin içinde görülmeyi bekleyen bir gerçek kalır,dedim.Gözleri yeniden daha da büyüdü.
O zaman,ağaçları sallayınca gökyüzüne bi’sürü kuş mu dökülür,dedi.
Gülümsedim.
Gülümsedi.
Ve birden,gökyüzüne bi’sürü kuş döküldü.
~Güler Akdemir /çizerGA
.
“…bu birbirimizi görme ve bulma oyunu” Dedim.
Böyle gizemli şeylerde hemen heyacanlanır,hoş bir edayla dudaklarını yana doğru kaydırırdı.Yine öyle yaptı.
“Çocukken oynadığımız saklambaç gibi mi.” Dedi.
Evet,bir nevi saklambaç gibi.Fakat bu oyunda birbirimizi saklanmadan bulacağız,dedim.
O kadar güzel dinliyordu ki,sanki bahar gelmiş gibi seyrettim onu.
Ve devam ettim.
Hani bizler büyüdükçe hayatımıza kurallar ve kurallarla birlikte,bi’dolu mızıkçı yalanlar,zorba mecburiyetler dolar ya.
Onlar içimize doldukça,çocuk gülüşlerimize yer kalmaz.
Onlar da küsüp giderler bizden.
Oysa onlar bizim “Gönül gözlerimizdir.”
İşte ben istiyorum ki,birbirimizi çocuk gülüşlerimizle görelim.
~ÇizerGa
Huzuru,
hayatınızın koşullarını yeniden düzenleyerek değil,en derin düzeyde kim olduğunuzu fark ederek bulursunuz.”
~Eckhart Tolle
Dağ utandı,toprak utandı,su utandı.İnsanlık utandı.!İnsan,bir milim kıpırdamadı yerinden.
Sevgiyle,Elif
Herkesin uykusunda boğulduğu
Taşlara konuştuğu,kuyulara inandığı
Duasından korktuğu,Tanrısını öldürdüğü
Acısını unutmuş bu insan çölünde
Bir gün bir çocuk çıkıp da
Topuklarımızda kaybolmuş bir mavi sesle
‘Ben sizi sevmiyorum, derse
~
Gelecek nereden gelecek diyordun ya.
~Şükrü Erbaş