Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Aşk Olsun
Aşk Olsun

kendi içine korkusuzca çevirebilir misin bakışlarını

  • serbest kürsü11.09.2019 - 13:17

    odamı sınırlayan dört duvar arasında, varlığımı ve düşüncelerimi kuşatan hisarın içinde ömrüm azar azar eriyor. bir mum gibi. hayır yanlışım var. ömrüm bir oduna benziyor.ocaktan düşen bir oduna..
    öteki odunların ateşinde kavrulmuş, kömürleşmiş; ama ne yanmış ne olduğu gibi kalmış bir oduna benziyor.fakat diğerlerinin dumanından soluğundan boğulmuş.

    kör baykuş/ sadık hidayet

    betimlemeler ince ince analizler
    muhteşem. anlatım müthiş

  • serbest kürsü11.09.2019 - 13:09

    ahh ahh burda birileri elde baklava açardı.
    özlüyoruz efenim o günleri,

  • serbest kürsü11.09.2019 - 12:58

    fasulye, dövme buğday, nohut şeker kaynataksın altı üstü ne var bunda bahtinur yaa

  • serbest kürsü11.09.2019 - 12:56

    bu üşengeçlik var ya

  • serbest kürsü11.09.2019 - 11:26

    Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervane olan kendini gizler mi hiç alevden?
    Sen istedin ondan bu gönül zorla tutuştu.

    Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
    Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
    Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

    Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
    Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
    Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
    Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki birer parçasıdır sende İlahın,
    Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
    Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de vururken de güzelsin!

    Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!
    Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
    Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.

    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
    Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma 'Kaabil'
    İmkanı bulunsaydı bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur;
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...
    Hüseyin Nihal Atsız

  • serbest kürsü10.09.2019 - 21:40

  • serbest kürsü10.09.2019 - 16:47

    Naapsak ta orijinal olsak
    Olsak olsak olsak
    Diyarbakır'da halaya mi dursak

  • serbest kürsü10.09.2019 - 13:03

    bir de efendim kendinizi yakın hisettiğiniz bir siyasi oluşumun partinin ideolojinin açıkça yanlışını eleştirmek sen burda yanlış yapıyorsun demek , bunları söyleyebilen birine hakaret etmekten daha doğrudur . tuttuğunuz partinin dümenindekilerin yanlışlarına kızıp başkalarına saldırmak hakaret etmek hiç doğru değildir.

  • serbest kürsü10.09.2019 - 12:57

    durup öylece bakacağız .ne kadar hakaret ederseniz o denli acz içinde olduğunuzu farkedeceğiz. artık safi ezikler demek kesmeyip onüne çeşitli sıfatlar da ekleyeceksiniz demek.
    düşünce üretememenin en açık tezahürüdür karşısındakine hakaret etmek biliyorsun değil mi, bunu herkes bilir.

  • serbest kürsü10.09.2019 - 11:49

    Aşk çoğu vakit yorgun düşer aşka can gerek
    Canansız can aşkı ne bilsin cana Canan gerek

    Elbet uğramaz sevda iklimi ilimsiz şehre
    Aşk-ı hüma içün gönl-ü cahile irfan gerek

    Sine neşeyle dolmuş, heryeri sarmış işveler
    Gaflet tozu; yaşa muhtaç, gönle hicran gerek

    Leşker-i iblis kuşatmasında kalmış dideler
    Haya şerbetine kanmış râm-ı ser-giran gerek

    Halk pazarında satılır olmuş sözde hakikat
    Hak nazarında böyle tüccara urgan gerek

    Hâl ilmi murad eyle, fer ile hallen Zelûlî
    Vasl-ı şemste sıhhat içün hal-i muhibban gerek
    Satılmılş Sarıakçe