Sen, her Allah diyeni Allah dediğinimi zannettin? Sen, her Seviyorum diyeni Seviyormu zannettin? Sen, her Aşk diyeni Aşıkmı zannettin? Zân ettim ziyan ettim, kendi kendime yettim...
Sen, her Allah diyeni Allah dediniğimi zannettin? Sen, her seviyorum diyeni seviyormu zannettin? Sen, Aşk diyeni Aşıkmı zannettin? Zân ettim ziyan ettim, kendi kendime yettim...
Türkiye'de bilime çok yatırım olduğunu biliyorum. Benim Türkiye'deki gençlere tavsiyem günlük politikalarla uğraşmayın. Kendinizi işinize verin. Bilim öğrenmeye çalışın. Eğer ben Türkiye'deki günlük kavgaları takip edersem, üzüntüden çalışamam. O yüzden gençlere tavsiyem bu kavgalara girişmeyin, memlekete hizmet için bilim lazım... (Aziz Sancar)
Olmayacak hayallerle kendinizi avutmayın. Hayalleriniz sizi avutamayacak hale gelince, kırılacak hayalleriniz değil kendiniz olursunuz.
- Köseye dalga geçercesine sormuşlar. - Sen neden kösesin? Erkek değilmisinde sakalın çıkmıyor? Diye... - Köse cevap vermiş. - Beni garımı zannettinde, o karalanmış sakalının bana battığını zannediyorsun, galiba o karalanmış sakalını garına batıramıyorsun, demiş...
Gücün terazisi kuvvetse, kuvvetten dengeyi ölçen terazinin görevini bekleme. Hakk'a vicdanının gözüyle, vicdanının sesiyle hüküm vermeyen insanların olduğu yerde, adalet bekleme...
Sen, her Allah diyeni Allah dediğinimi zannettin?
Sen, her Seviyorum diyeni Seviyormu zannettin?
Sen, her Aşk diyeni Aşıkmı zannettin?
Zân ettim ziyan ettim, kendi kendime yettim...
Sen, her Allah diyeni Allah dediniğimi zannettin?
Sen, her seviyorum diyeni seviyormu zannettin?
Sen, Aşk diyeni Aşıkmı zannettin?
Zân ettim ziyan ettim, kendi kendime yettim...
Türkiye'de bilime çok yatırım olduğunu biliyorum.
Benim Türkiye'deki gençlere tavsiyem günlük politikalarla uğraşmayın.
Kendinizi işinize verin. Bilim öğrenmeye çalışın.
Eğer ben Türkiye'deki günlük kavgaları takip edersem, üzüntüden çalışamam.
O yüzden gençlere tavsiyem bu kavgalara girişmeyin, memlekete hizmet için bilim lazım...
(Aziz Sancar)
Olmayacak hayallerle kendinizi avutmayın.
Hayalleriniz sizi avutamayacak hale gelince, kırılacak hayalleriniz değil kendiniz olursunuz.
Çocukken oyuncaklar ucuzdu...
Büyüyünce oyuncaklar çok pahalaştı.
Ne olduğunu bilmediğin şeyin gölgesi çizilirmi hiç?
Yaşın yanında, kuru yeşermez.
Yaşın yanında kuru, yosun tutar.
Yaşın yanında kuru çürür.
Kurunun yanında yaşda yanar.
Kurunun yanında yaş, kuruyu geçer.
Kurunun yanında yaş, kurudan faydalanır.
Yaştan kuru olur, kurudan yaş olmaz.
- Köseye dalga geçercesine sormuşlar.
- Sen neden kösesin? Erkek değilmisinde sakalın çıkmıyor? Diye...
- Köse cevap vermiş.
- Beni garımı zannettinde, o karalanmış sakalının bana battığını zannediyorsun, galiba o karalanmış sakalını garına batıramıyorsun, demiş...
O.
Gözlerinin tâ içine bak, anlarsın nereden "o" "O" harfinin alındığını!
Güneşe, Dolunaya ve envai gezegenlere envai galaxilere sonra birde Ufka bir bak, belkim anlarsın "O" "o" harfinin afakından gelen ufkunu yansıttığını!
Bak ne diyeceğim!
İnsanların sana güvenmesi için kendine güvendiğin kadar güven. Güvenilir olmak, ruhen insanı güçlü kılar!
Ne fazla sev nede fazla güven.
Fazlasıyla sevmek ve güvenmek, neyin ne olmadığını bilmemek kadar, karşılığı olmayan beklentidir...
Bizleri vâr etmeyle kainata bir anlam veren sevmeseydi, O'nu tanımamızı istemeseydi, bizleri vâr edermiydi...?
Bir insanı sevmiyorsan, bırak karakteriyle meşgul olsun, peki mevzun hep krakerli karaktermi?
Gücün terazisi kuvvetse, kuvvetten dengeyi ölçen terazinin görevini bekleme.
Hakk'a vicdanının gözüyle, vicdanının sesiyle hüküm vermeyen insanların olduğu yerde, adalet bekleme...