- Almanca’da özellikle almanca imlay’ı(die Rechtschreibung’u) çözmede zorluklar çekenler için Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman (Sein und Zeit) eserini anlama veya anlamlandırmadan bağımsız almanca okumalarını deneyimime dayanarak tavsiye ederim.
- Hülâsa, yazı ve yazıtın salt ahlak-i imgesi imla değilmidir?
- Bir rüyamı anlatmadan geçmeyim! - En zor anlarımdan birisinde, Kant’ı almanca okumaya karar verdim ve eserlerinden seçilmiş kitabını kütüphaneden ödünç aldım ve büyük bir heyecanla okudum. - Kitabı okuyup kütüphaneye verdikten sonra aradan zaman geçince çok berrak bir şekilde hayretler edercesine rüyamda gördüm. - Nasıl ve ne şekilde rüyamda gördüğüm kendimde kalsın. Sadece Kant’ı görmekle kalsa…
- Nitekim, uzun yazı yazmayı beceremeyen birisi olarak, ekseriyette kavramın termin içerisinde kalarak kavramın ve termin dışına çıkanları dialetik metafor şeklinde aktarımlarla malumatın anlatılması veya anlamlandırılması perspektifinden hiçde kolay bir beceri değil.
“İslam ahlakı değil, insan ahlakı...!” Konteks: Ünlem işareti ile cümleyi işaretlemen, yanlış anlaşılma açısından çoğu şeyi anlatıyor.
“Tanrı insanı ne Yahudi ne Hristiyan nede Müslüman olarak yarattı.” Konteks: Ben şahsen Müslüman kimliğimle, her yeni doğmuş bebeğin anne babasından istisnai Müslüman olarak doğduğuna inanırım. Anlaşılan o’ ki tanrı(tengri) demenle dine karşı fobik alerjin olduğu.
“Ahlakı,dinler ile terbiye etmeye çalışmak,bugüne kadar insanlığa karsi yapılmış en büyük ahlaksızlık olmuştur...” Konteks: Ahlakı terbiye etmek bide dinler ile terbiye diyorsun, Ahlak hakkında derin bi malumatın olmadığının ifşası olsa gerek, çünkü Ahlak terbiye edilmez Ahlak belirli prensipleri ve kaideleri davranış üslubu ile yerine göre yerine getirme veya getirmeme ile alakalı bir eğlimdir. İnsan Ahlak’ı nasıl terbiye edebilir? Ancak, Ahlak’la Erdemler terbiye edilebilinir, Ahlak-i prensiplerlede insan kendi benliğini nefs-i emmerasini terbiye eder. Ahlak ile dinin bağdaşmasını yanlış gibi algı yapman Ahlaksızlığın bi başka formatı!
- Birincisi zamanın işleyişiyle değiştiremediği bir takım Ahlaki temellerdir. Misal, takva sahibi olmak gibi. Hz Musa’nın on emri gibi…
- İkincisi zamanın işleyişiyle toplumlar ve şahıslar tarafından değişime ve yozlaşmaya uğrayan veya kayıp olan Ahlaki prensipler…
- Kısaca, çeşitlendirmeye gelince iş Ahlak’ı, ticaret Ahlak’ı, siyaset Ahlak’ı, bilim Ahlak’ı, toplum Ahlak’ı gibi ucu çeşitlenip gider. Bu sebepten dolayı çeşitlenen Ahlak alanları zamanın işleyişiyle değişmeyen Ahlak’i temellere dayanır…
Sonra dedimki. Sen olsanda yalnızım, çünkü iç dünyamın yalın yalnızlığını kavradım.
- Almanca’da özellikle almanca imlay’ı(die Rechtschreibung’u) çözmede zorluklar çekenler için Martin Heidegger’in Varlık ve Zaman (Sein und Zeit) eserini anlama veya anlamlandırmadan bağımsız almanca okumalarını deneyimime dayanarak tavsiye ederim.
- Hülâsa, yazı ve yazıtın salt ahlak-i imgesi imla değilmidir?
- Bir rüyamı anlatmadan geçmeyim!
- En zor anlarımdan birisinde, Kant’ı almanca okumaya karar verdim ve eserlerinden seçilmiş kitabını kütüphaneden ödünç aldım ve büyük bir heyecanla okudum.
- Kitabı okuyup kütüphaneye verdikten sonra aradan zaman geçince çok berrak bir şekilde hayretler edercesine rüyamda gördüm.
- Nasıl ve ne şekilde rüyamda gördüğüm kendimde kalsın. Sadece Kant’ı görmekle kalsa…
- Böylesim yazıları okumak keyif veriyor.
- Nitekim, uzun yazı yazmayı beceremeyen birisi olarak, ekseriyette kavramın termin içerisinde kalarak kavramın ve termin dışına çıkanları dialetik metafor şeklinde aktarımlarla malumatın anlatılması veya anlamlandırılması perspektifinden hiçde kolay bir beceri değil.
“İslam ahlakı değil, insan ahlakı...!”
Konteks: Ünlem işareti ile cümleyi işaretlemen, yanlış anlaşılma açısından çoğu şeyi anlatıyor.
“Tanrı insanı ne Yahudi ne Hristiyan nede Müslüman olarak yarattı.”
Konteks: Ben şahsen Müslüman kimliğimle, her yeni doğmuş bebeğin anne babasından istisnai Müslüman olarak doğduğuna inanırım. Anlaşılan o’ ki tanrı(tengri) demenle dine karşı fobik alerjin olduğu.
“Ahlakı,dinler ile terbiye etmeye çalışmak,bugüne kadar insanlığa karsi yapılmış en büyük ahlaksızlık olmuştur...”
Konteks: Ahlakı terbiye etmek bide dinler ile terbiye diyorsun, Ahlak hakkında derin bi malumatın olmadığının ifşası olsa gerek, çünkü Ahlak terbiye edilmez Ahlak belirli prensipleri ve kaideleri davranış üslubu ile yerine göre yerine getirme veya getirmeme ile alakalı bir eğlimdir. İnsan Ahlak’ı nasıl terbiye edebilir? Ancak, Ahlak’la Erdemler terbiye edilebilinir, Ahlak-i prensiplerlede insan kendi benliğini nefs-i emmerasini terbiye eder.
Ahlak ile dinin bağdaşmasını yanlış gibi algı yapman Ahlaksızlığın bi başka formatı!
Şemsiyeyi ters çevirdin Şemsetdin! Vidaları gevşettin Necmetdin!
Etikçi’ yi termlere ekleyim bari.
- Bana göre iki türlü Ahlak vardır.
- Birincisi zamanın işleyişiyle değiştiremediği bir takım Ahlaki temellerdir. Misal, takva sahibi olmak gibi. Hz Musa’nın on emri gibi…
- İkincisi zamanın işleyişiyle toplumlar ve şahıslar tarafından değişime ve yozlaşmaya uğrayan veya kayıp olan Ahlaki prensipler…
- Kısaca, çeşitlendirmeye gelince iş Ahlak’ı, ticaret Ahlak’ı, siyaset Ahlak’ı, bilim Ahlak’ı, toplum Ahlak’ı gibi ucu çeşitlenip gider. Bu sebepten dolayı çeşitlenen Ahlak alanları zamanın işleyişiyle değişmeyen Ahlak’i temellere dayanır…
Bak hele bak. Salaklara kızmamayı öğrenmiş nesnel cinselliğini “gizli öznesi” olarak belirtmiş. En azından cinsiyeti belli!
Kenan ne yapsın? Sen, nesnel cinselliğini Ayçiçeği olarak belirtmişsen!