saniyeler icinde şimdi ne yapmalıyım diye tekrar tekrar sorarak 1 dakika sonraya karar vermeye çalışarak yaşamı sürdürmek... hakikatin kaç yüzü var?yaşamın yüzleri gibi.
geriye dönüp bakıyorum...tüm atlattığım o fırtınalar,kazalar...içinden çıktığım yanginlar, enkazlar...kendimi kutluyorum. hala yürüyorum ve hala umutluyum ve hala yaşıyorum
herkes benden vazgeçti.
ben hariç.sadece bekliyorum.
karanlığın kaç tonu var bilirim.
derinligin dipsizligini...
bugunsüzlüğü...bu bilgilerle öylece yaşamın orta yerinde kalakalmisligi...bilirim.
saniyeler icinde şimdi ne yapmalıyım diye tekrar tekrar sorarak 1 dakika sonraya karar vermeye çalışarak yaşamı sürdürmek...
hakikatin kaç yüzü var?yaşamın yüzleri gibi.
suretin,suretim oluyor ya bayiliyorum
geriye dönüp bakıyorum...tüm atlattığım o fırtınalar,kazalar...içinden çıktığım yanginlar, enkazlar...kendimi kutluyorum.
hala yürüyorum ve hala umutluyum ve hala yaşıyorum
güneşin doğması,batması bile onu urkutmeye yetiyordu.
ya yer çekimine karşı ayakta durabilmek...ne büyük başarıdır onun için.
bu kadar hasarla nasıl yaşayacaksa artik öylece yaşıyordu...
çıbanı sıkar gibi içini akıtmak
tüm kapılar tek tek kapandı
tellerle kaplı alan da en ufak dokunuşta sallanıyor gibi...içim.