günaydın nesrin şahin. kusura bakma kürsü arkadaşlarımı sayarken seni unutmuşum. ama adece adını orda zikretmeyi unutmuşum. yoksa varlığını fikrimde unutmam mümkün değil. neyseki sen bu küçük ayrıntıya takılmayıp varlığınla mutlu ettin yine beni.
bir şairden yalancı kim vardır. seviyorum der aşk şiiri yazar aşığına ve evet kabul ediyorum deyip şiirine kulak veren kadına sırtını dönebilir. işte budur şairin bahtı . mutsuz ama gururlu. aşık ama mutsuz.
günaydın serbest kürsüm. her şeye rağmen burda olduğunu bilmek güzel. burayı güzel kılan burada yazan insanların düzeyi. ve ben bu gün bir başka sevgiyle okudum yazılanları. insanların yüreklerini nasıl da içtenlikle açtıklarını bir annenin yavrularının ilk sözlerini dinleyişindeki coşkuyla izledim. tebrikler kürsüm. demek ki şair olunmuyormuş şiirce hissediliyormuş nerdeyse ben de şair oldum.
biz bir anı paylaştık, bir sohbeti bir hazzı paylaştık , ama gerçek paylaşamadıklarımızda saklı kaldı daima. bu da benden kürsü milletine ve nesrin şahin arkadaşıma gitsin benden.
bilim ile din çelişmek zorunda mı biri öbürünü yoksamalı mı. kesinlikle hayır. islam bilimi ve araştırmayı emreder. ve bu emre itaat eden Müslümanlar ilimde fende çok büyük ilerlemeler kaydettiler. dünyanın bir tarafında adet gören ya da loğusa kadın içine şeytan kaçmıştır inancıyla kan dolu fıçılarda bekletilirken prangalara vurulurken onlar neyle yani musiki ve su sesiyle sağaltım yaptılar. dünyanın başka taraflarında dünyanın öküz kafasında duran bir tepsi olduğu düşünülürken ve aksini iddia edenlerin boynu vurulurken onlar gökteki yıldızların hareketlerinin insanların ruhsal yapılarını etkilediği gerçeğini ortaya çıkardılar.ama ne zaman ki kadınlarını cadı olarak görüp lanetlidir diye diri diri yakan batı din bilime engeldir tezini ortaya attı ve bizimkiler bunu mutlak gerçek kabul edip uygulamaya koydu bakış açısı olarak benimsedi işte orda çark ettik. batı dini bilimin önünde engel olarak görmekte haklıydı çünkü onların dinleri dibine kadar paganlık safsata ve ritüelleriyle doldurulmuş allahın peygamberi olan isa mesihin anlattıklarıyla uzak yada yakından alakası kalmamış ve her tür gelişme ve ilerlemenin önünde duran bir dindi. ama bizim ilim çinde de olsa öğreniniz diyen peygamberimizin öğretileri hala capcanlı ve diriydi. bize ne olmuştu da bu öğüdü Avrupalının kendi uyduruk dinine karşı başlattığı mücadelenin aynını kendi güzide ve orijinalliğini hiç yitirmemiş dinimize uyarlamıştık.
Feridun Düzağaç alev alev yanıyorum . buzlarım çözülüyor aşka. gardım düşüyor tutamıyorum bakışların çarpınca bana.
günaydın nesrin şahin. kusura bakma kürsü arkadaşlarımı sayarken seni unutmuşum. ama adece adını orda zikretmeyi unutmuşum. yoksa varlığını fikrimde unutmam mümkün değil. neyseki sen bu küçük ayrıntıya takılmayıp varlığınla mutlu ettin yine beni.
bir şairden yalancı kim vardır. seviyorum der aşk şiiri yazar aşığına ve evet kabul ediyorum deyip şiirine kulak veren kadına sırtını dönebilir. işte budur şairin bahtı . mutsuz ama gururlu. aşık ama mutsuz.
Döndüm daldan düşen kuru yaprağa
Seher yeli dağıt beni kır beni
Götür tozlarımı burdan uzağa
Yarin çıplak ayağına sür beni
Aldım sazı çıktım gurbet görmeye
Dönüp yare geldim yüzüm sürmeye
Ne lüzum var şuna buna sormaya
Senden ayrı ne hal oldum gör beni
Ayın şavkı vurur sazım üstüne
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne
Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni
Yedi yıldır uğramadım yurduma
Dert ortağı aramadım derdime
Geleceksen bir gün düşüp ardıma
Kula değil yüreğine sor beni
Sabahattin Ali
günaydın serbest kürsüm. her şeye rağmen burda olduğunu bilmek güzel. burayı güzel kılan burada yazan insanların düzeyi. ve ben bu gün bir başka sevgiyle okudum yazılanları. insanların yüreklerini nasıl da içtenlikle açtıklarını bir annenin yavrularının ilk sözlerini dinleyişindeki coşkuyla izledim. tebrikler kürsüm. demek ki şair olunmuyormuş şiirce hissediliyormuş nerdeyse ben de şair oldum.
günaydın serbest kürsüm
biz bir anı paylaştık, bir sohbeti bir hazzı paylaştık , ama gerçek paylaşamadıklarımızda saklı kaldı daima.
bu da benden kürsü milletine ve nesrin şahin arkadaşıma gitsin benden.
günaydın nesrin şahin arkadaşım. size rastlamak ne güzel.
bilim ile din çelişmek zorunda mı biri öbürünü yoksamalı mı. kesinlikle hayır. islam bilimi ve araştırmayı emreder. ve bu emre itaat eden Müslümanlar ilimde fende çok büyük ilerlemeler kaydettiler. dünyanın bir tarafında adet gören ya da loğusa kadın içine şeytan kaçmıştır inancıyla kan dolu fıçılarda bekletilirken prangalara vurulurken onlar neyle yani musiki ve su sesiyle sağaltım yaptılar. dünyanın başka taraflarında dünyanın öküz kafasında duran bir tepsi olduğu düşünülürken ve aksini iddia edenlerin boynu vurulurken onlar gökteki yıldızların hareketlerinin insanların ruhsal yapılarını etkilediği gerçeğini ortaya çıkardılar.ama ne zaman ki kadınlarını cadı olarak görüp lanetlidir diye diri diri yakan batı din bilime engeldir tezini ortaya attı ve bizimkiler bunu mutlak gerçek kabul edip uygulamaya koydu bakış açısı olarak benimsedi işte orda çark ettik. batı dini bilimin önünde engel olarak görmekte haklıydı çünkü onların dinleri dibine kadar paganlık safsata ve ritüelleriyle doldurulmuş allahın peygamberi olan isa mesihin anlattıklarıyla uzak yada yakından alakası kalmamış ve her tür gelişme ve ilerlemenin önünde duran bir dindi. ama bizim ilim çinde de olsa öğreniniz diyen peygamberimizin öğretileri hala capcanlı ve diriydi. bize ne olmuştu da bu öğüdü Avrupalının kendi uyduruk dinine karşı başlattığı mücadelenin aynını kendi güzide ve orijinalliğini hiç yitirmemiş dinimize uyarlamıştık.
Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.
Ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.
Taşarak evlerden taraçalardan
gelip sesime yerleşiyor.
Sesimin esnek baldıranı
sesimin alaca baldıranı.
Ve kuşlara doğru
fildişi rüzgarın tavrı.
Dağ güneş iskeleti.
Tahta heykeller arasında
denizin yavrusu kocaman.
Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.
Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.
Cemal Süreya