Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • bıkkınlık02.04.2017 - 14:03

    en kötüsüdekendine bile hayret etmediğin andır

  • bıkkınlık02.04.2017 - 13:51

    herşeyden,herkesten,kendinden
    3000 yıllık insanlık tarihini az çok okumuşsundur,dünyanın tüm arka bahçelerini defalarca görmüşsündür,artık hayatın sırrınıda çözmüşsündür...

  • onyıllar sonra02.04.2017 - 00:05

    ölüp gidicem ama şu yorgunluğuma çare bulamadım
    içim hep yorgunluk ülkesi derdim

    simdilerde de içim hep bıkkınlık ülkesi, buna çare bulamıyorum

  • Hazin son31.03.2017 - 21:07

    “…sevmesini bunlar biliyor. susarak sevmesini. erkek susar, kadın da. “beni seviyor musun?"lar yok. "daha mı az, daha mı çok?"lar yok. maziden ve istikbalden şüpheler yok. emniyet yüzde yüz. fedakârlık bitirmiş. "ben seninim, sen de benim.” o kadar. “sözlüyüm” diyorlar. bitti. iki taraf da ölünceye kadar öteki için parçalanmayı göze alıyor. sessiz. aşk mektupları, sitemler, tehditler yok. mutfakta bir tıkırtı iclal, mustafa'nın çorbasını pişiriyor. hep onu düşünüyor. yirmi sene, elli sene hep onu düşünecek. mustafa eşikte görünüyor. sessiz. dil dökmüyor. dil olmayan yerde yalan olur mu? onun bir iclali var. dünya o. mağrur, susuyor. vazife saati. iclal daha çorbayı pişiriyor. ne ciddiyet! sevmesini bunlar biliyor. bunlar olmasa dünya ne kadar tenha ve hazin olur..."

    — peyami safa, biz insanlar

  • Babam'a29.03.2017 - 23:07

    bu kelimeyi bile soyleyebilmem aylarimi aldi, kalbim yariliyor

  • özlü sözler28.03.2017 - 23:01

    dolor hic tibi proderit olim

  • sıkılıyorum çünkü28.03.2017 - 13:35

    bilmiyorum,bedenen ve zihnen bitap düşmem lazım bu hissi yok etmek için

  • Şark duygusallığı 28.03.2017 - 13:22

    'Rahatlık hissiyle içinde yan gelip yatacağımız bir dünyayı değil de insan haysiyetine yaraşır bir dünyayı özlüyorsak önce hayatımızın değerini düşüren bir yapaylıktan, bir zorlama sekinetten kurtulmalıyız. Hayatımızın din, düşünce, sanat, meslek, siyaset gibi bölgelerde birbirinden ayrı akışları olmadığın bildiğimiz halde bu saydığımız uğraşı alanlarından birbirinden bağımsız ilkelere sahip olarak yaşayabileceğimizi sanmak işimize gelir. Sanılardan başımızı alamıyoruz. İnsanlık başını sanılardan hiç alamamıştır. Yani hayatımızın yapar bir bölünmeye uğramasını yadırgamamaya çoktan beri alıştırılmışız. Oysa bizim böyle bir alıştırılmışlığa ses çıkarmayışımız bir zorlamaya boyun eğişten başka bir şey değildir. Kısmen, kısmi olarak yaşamaya rıza gösterişimiz başka türlüsünü görme gücünü yitirişimiz sebebiyledir. Başka türlüsünü göremiyoruz, çünkü yaşama tarzımızı baskı altına almış bir 'ortalama' görüş sahamızı daraltıyor.'

    İsmet Özel/ Kırk Hadis

  • vefa28.03.2017 - 13:17

    'dilce susup
    bedence konuşulan bir çağda
    biliyorum kolay anlaşılmayacak
    kanatları kara fücur çiçekleri açmış olan dünyanın
    yanık yağda boğulan yapıların arasında
    delirmek hakkını elde bulundurmak
    rahma çağdaş terimlerle yanaşmak için
    bana deha değil
    belgeler gerekli
    kanıtlar, ifadeler, resmi mühür ve imza'

  • Şark duygusallığı 27.03.2017 - 23:59

    ağdalı, ağır hamaset içeren,çözüm odaklı olmayıp sadece olayı, konuyu uzatıp çekiştiren, akıl ve mantık kriterlerinden uzak, bazende tamamen gaz vermeye, galeyana getirmeye dayalı bir konuşmaya şahit oluyorsaniz şarktasinizdir, geçmiş olsun acil şifalar dilerim