Bir gece geleceğim Ayın parladığı Sokak lambalarının aydınlattığı Karanlık sokağına Bir gece geleceğim Haber vermeden sessizce Ve duracağım evinin önünde, gizlice Vuracağım kapına Bir gece geleceğim Kapıyı açacaksın karşında ben, güleceğim Gözlerinin içine bakarak Seni seviyorum deyip döneceğim Kendi karanlığıma Unutma bir gece geleceğim
ÖYLE UZAKTAN SEVİYORUM SENİ Uzaktan seviyorum seni! Kokunu alamadan, Boynuna sarılamadan. Yüzüne dokunamadan. Sadece seviyorum! Öyle uzaktan seviyorum seni! Elini tutmadan. Yüreğine dokunmadan. Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden. Şu üç günlük sevdalara inat, Serserice değil adam gibi seviyorum. Öyle uzaktan seviyorum seni, Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden. En çılgın kahkahalarına ortak olmadan. En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan. Öyle uzaktan seviyorum seni! Kırmadan, Dökmeden, Parçalamadan, Üzmeden, Ağlatmadan uzaktan seviyorum. Öyle uzaktan seviyorum seni; Sana söylemek istediğim her kelimeyi, Dilimde parçalayarak seviyorum. Damla damla dökülürken kelimelerim, Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.” [ Cemal SÜREYA ]
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum; Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum. Kalbimde vardı 'Byron'u bedbaht eden melâl Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl... Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını, Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını, Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu... Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu... Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan, Rü'yâma girdi her gece bir fâtihâne zan. Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular... Mahzun hudutların ötesinden akan sular, Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı, Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı! Bir gün dedim ki 'istemem artık ne yer ne yâr! 'Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar; Gittim son diyâra ki serhaddidir yerin, Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin! Garbin ucunda, son kıyıdan en gürültülü Bir med zamânı, gökyüzü kurşunla örtülü, Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi; Gördüm güzel vücûdunu zümrütliyen deri Keskin bir ürperişle kımıldadı anbean; Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan. Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o! Birden nasıl toparlanarak kükremişti o! Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara, Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara! Yalnız o kalmış ortada, âsi ve bağrı hûn, Bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun... Sezdim bir âşina gibi, heybetli hüznünü! Rûhunla karşı karşıya kaldım o med günü, Şekvânı dinledim, ezelî muztarip deniz! Duydum ki rûhumuzla bu gurbette sendeniz, Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı; Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.
Set çek seline yavaş yavaş ilerle damla damla birik. Ak geç ıslattığın kayalardan: duraksama - uçurur güneş seni. Atla takıldığın çavlanlardan: duraksama - savurur rüzgar seni. Aldırma kumlara, çakıllara: çöker onlar dibe nasılsa - ilerle yavaş yavaş birik damla damla set çek seline.
DENİZ MUSİKİSİ Ey! Üzerinde yıllar vadedilmiş Mavilikler ortasındaki ada Bu sonbahar günü ruhumda geniş Ve karanlık hatıran canlanmada Bu ürkek,sakin sonbahar akşamı Denizlere doğru taşıyor ruhum Denizler doldurmuş bütün dünyamı Sana denizlerden sesleniyorum Ben denizlere aşinayım artık abancım değil deniz musikisi İlk aşk kadar temiz bu aşinalık Deniz sevgilerin en iyisi Deniz insanlarının hepsi cömert Denizler,denizler doldurur beni Denizler mavi,denizler lacivert Deniz insanlarının gönlü gani Denizlerin beyaz gemileri var Dağlar misali heybetli küpeşte Işıkla nurla yuğrulmuş dalgalar Deniz insanları yanmış güneşte Anlıyorum köpüklerin dilinden Onlar kisonsuzluğa gönül vermiş Martılar bir kıtanın sahilinden Bambaşka bir kıtaya kanat germiş Dalgalar...Dalgalar...Dağlardan yüce Bulutlardan beyaz ve hür dalgalar Benim avare ve mahzun gönlümce Zamanla beraber yürür dalgalar Her saat benimle beraber deniz Keskin poyrazları içime dolar Söyleyin söyleyin neredesiniz İyi yürekli tayfalar,muçolar Sana geliyorum deniz beni sar İçimde mesafelerin korkusu Renkten besteler köpükten çalgılar Ey! emsalsiz musiki Ey tuzlu su Gönlüm maviliğin sonsuzluğunda Düşüncem deniz kenarına gider Gemiler görürürm deniz ufkunda Yelkenleri alev alev gemiler EY neşeli bahtiyar tayfalar Deniz kızları söyleyin bana Kapansın şu hasret dolu sayfalar Gidelim bir limandan bir limana Rüyalar gibi deniz yolculuğu Güneşle beraber çıkarız yola Bir türkü tutturur deniz çocuğu 'Heyamola,dalgalar hayamola' Her akşam düşsün gözbebeklerime Masmavi denizlerin aydınlığı Dövmeler işletip bileklerime Söyleyeceğim bu mavi şarkıyı Bütün şehirleriniz sizin olsun Ben aşığım dalgaların sesine Tapınırcasına,ölürcesine İçimde ne varsa denizin olsun Ümit Yaşar Oğuzcan
DENIZE...
Bir gece geleceğim
Ayın parladığı
Sokak lambalarının aydınlattığı
Karanlık sokağına
Bir gece geleceğim
Haber vermeden sessizce
Ve duracağım evinin önünde, gizlice
Vuracağım kapına
Bir gece geleceğim
Kapıyı açacaksın karşında ben, güleceğim
Gözlerinin içine bakarak
Seni seviyorum deyip döneceğim
Kendi karanlığıma
Unutma bir gece geleceğim
DENİZ.....
Sensiz olmuyor......
DENİZİM......
Artık uzak olmasan......
Denize......
ÖYLE UZAKTAN SEVİYORUM SENİ
Uzaktan seviyorum seni!
Kokunu alamadan,
Boynuna sarılamadan.
Yüzüne dokunamadan.
Sadece seviyorum!
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Elini tutmadan.
Yüreğine dokunmadan.
Gözlerinde dalıp dalıp gitmeden.
Şu üç günlük sevdalara inat,
Serserice değil adam gibi seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni,
Yanaklarına sızan iki damla yaşını silmeden.
En çılgın kahkahalarına ortak olmadan.
En sevdiğin şarkıyı beraber mırıldanmadan.
Öyle uzaktan seviyorum seni!
Kırmadan,
Dökmeden,
Parçalamadan,
Üzmeden,
Ağlatmadan uzaktan seviyorum.
Öyle uzaktan seviyorum seni;
Sana söylemek istediğim her kelimeyi,
Dilimde parçalayarak seviyorum.
Damla damla dökülürken kelimelerim,
Masum beyaz bir kağıtta seviyorum.”
[ Cemal SÜREYA ]
DENİZ... göreve çağrıldım.... gidiyorum... umarım geri gelebilirim... hakkını helal et.... SENİ SEVİYORUM
DENİZE....
AÇIK DENİZ
Balkan şehirlerinde geçerken çocukluğum;
Her lâhza bir alev gibi hasretti duyduğum.
Kalbimde vardı 'Byron'u bedbaht eden melâl
Gezdim o yaşta dağları, hulyâm içinde lâl...
Aldım Rakofça kırlarının hür havâsını,
Duydum, akıncı cedlerimin ihtirâsını,
Her yaz, şimâle doğru asırlarca bir koşu...
Bağrımda bir akis gibi kalmış uğultulu...
Mağlûpken ordu, yaslı dururken bütün vatan,
Rü'yâma girdi her gece bir fâtihâne zan.
Hicretlerin bakıyyesi hicranlı duygular...
Mahzun hudutların ötesinden akan sular,
Gönlümde hep o zanla berâber çağıldadı,
Bildim nedir ufuktaki sonsuzluğun tadı!
Bir gün dedim ki 'istemem artık ne yer ne yâr!
'Çıktım sürekli gurbete, gezdim diyar diyar;
Gittim son diyâra ki serhaddidir yerin,
Hâlâ dilimdedir tuzu engin denizlerin!
Garbin ucunda, son kıyıdan en gürültülü
Bir med zamânı, gökyüzü kurşunla örtülü,
Gördüm deniz dedikleri bin başlı ejderi;
Gördüm güzel vücûdunu zümrütliyen deri
Keskin bir ürperişle kımıldadı anbean;
Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan.
Sonsuz ufuktan âh o ne coşkun gelişti o!
Birden nasıl toparlanarak kükremişti o!
Yelken, vapur ne varsa kaçışmış limanlara,
Yalnız onundu koskoca meydan ve manzara!
Yalnız o kalmış ortada, âsi ve bağrı hûn,
Bin mağra ağzı açmış, ulurken uzun uzun...
Sezdim bir âşina gibi, heybetli hüznünü!
Rûhunla karşı karşıya kaldım o med günü,
Şekvânı dinledim, ezelî muztarip deniz!
Duydum ki rûhumuzla bu gurbette sendeniz,
Dindirmez anladım bunu hiç bir güzel kıyı;
Bir bitmeyen susuzluğa benzer bu ağrıyı.
Yahya Kemal BEYATLI
DENİZE...
SU..
Set çek seline
yavaş yavaş ilerle
damla damla birik.
Ak geç ıslattığın kayalardan:
duraksama - uçurur güneş seni.
Atla takıldığın çavlanlardan:
duraksama - savurur rüzgar seni.
Aldırma kumlara, çakıllara:
çöker onlar dibe nasılsa -
ilerle yavaş yavaş
birik damla damla
set çek seline.
Oruç Aruoba
OFFF BAYDIN YA UĞRAŞAMIYACAĞIM SENİNLE... GİT İKİ ARKADAŞ BUL.... BEN DENİZE YAZICAM... GİT BAŞIMDAN... ÇATTIK YA... RAHATSIZ... KENDİNİ NORMAL SANMIYOR MU... :)))
DENİZ GELİR SE BİR GÜN..... KOLLARIM AÇIK KALSIN KÜSMESİN SONRA... :)))
DENİZE.....
DENİZ MUSİKİSİ
Ey! Üzerinde yıllar vadedilmiş
Mavilikler ortasındaki ada
Bu sonbahar günü ruhumda geniş
Ve karanlık hatıran canlanmada
Bu ürkek,sakin sonbahar akşamı
Denizlere doğru taşıyor ruhum
Denizler doldurmuş bütün dünyamı
Sana denizlerden sesleniyorum
Ben denizlere aşinayım artık
abancım değil deniz musikisi
İlk aşk kadar temiz bu aşinalık
Deniz sevgilerin en iyisi
Deniz insanlarının hepsi cömert
Denizler,denizler doldurur beni
Denizler mavi,denizler lacivert
Deniz insanlarının gönlü gani
Denizlerin beyaz gemileri var
Dağlar misali heybetli küpeşte
Işıkla nurla yuğrulmuş dalgalar
Deniz insanları yanmış güneşte
Anlıyorum köpüklerin dilinden
Onlar kisonsuzluğa gönül vermiş
Martılar bir kıtanın sahilinden
Bambaşka bir kıtaya kanat germiş
Dalgalar...Dalgalar...Dağlardan yüce
Bulutlardan beyaz ve hür dalgalar
Benim avare ve mahzun gönlümce
Zamanla beraber yürür dalgalar
Her saat benimle beraber deniz
Keskin poyrazları içime dolar
Söyleyin söyleyin neredesiniz
İyi yürekli tayfalar,muçolar
Sana geliyorum deniz beni sar
İçimde mesafelerin korkusu
Renkten besteler köpükten çalgılar
Ey! emsalsiz musiki Ey tuzlu su
Gönlüm maviliğin sonsuzluğunda
Düşüncem deniz kenarına gider
Gemiler görürürm deniz ufkunda
Yelkenleri alev alev gemiler
EY neşeli bahtiyar tayfalar
Deniz kızları söyleyin bana
Kapansın şu hasret dolu sayfalar
Gidelim bir limandan bir limana
Rüyalar gibi deniz yolculuğu
Güneşle beraber çıkarız yola
Bir türkü tutturur deniz çocuğu
'Heyamola,dalgalar hayamola'
Her akşam düşsün gözbebeklerime
Masmavi denizlerin aydınlığı
Dövmeler işletip bileklerime
Söyleyeceğim bu mavi şarkıyı
Bütün şehirleriniz sizin olsun
Ben aşığım dalgaların sesine
Tapınırcasına,ölürcesine
İçimde ne varsa denizin olsun
Ümit Yaşar Oğuzcan