Kırmızı gülleri , beyaz porselen vazoya koyarken göz göze geldik bir kez daha. Teşekkür etti güller için... Nazikçe koltuğa oturdum. Şalgam içersin de mi? içersin içersin deyip mutfağa geçti...
Ağır ağır yanan şömine ateşine ellerini uzattı. Ellerini bir diken batmışçasına bir anda geri çekince , pencere camına düşen yağmur damlalarını gördü. Aklına " dışarıda açık kasap var mıdır acaba, bir kelle alıp bu şömine de ağır ağır çevirip pişirmek vardı şimdi " diye geçirdi. Aslında evde soğanda vardı :)
Kırmızı gülleri , beyaz porselen vazoya koyarken göz göze geldik bir kez daha. Teşekkür etti güller için... Nazikçe koltuğa oturdum. Şalgam içersin de mi? içersin içersin deyip mutfağa geçti...
Eylül'dü. Gülhane de ağaçlar ağır ağır dökerken yapraklarını....ben sigara içiyordum... Sen kokoreç yiyordun iştahla... Homini gırtlak pis boğaz :)
Ağır ağır yanan şömine ateşine ellerini uzattı. Ellerini bir diken batmışçasına bir anda geri çekince , pencere camına düşen yağmur damlalarını gördü. Aklına " dışarıda açık kasap var mıdır acaba, bir kelle alıp bu şömine de ağır ağır çevirip pişirmek vardı şimdi " diye geçirdi. Aslında evde soğanda vardı :)
Kaşların arasından dom dom kurşunu değdi :)
Don't
panic
my baby
Acı biber tohum koleksiyonu olan bütün güzel kalpli insanlar , sizden en az nefret ediyorum :)
Acı biber yetiştiren güzel yürekli insanlara ; Selam :)
Beyaz bidonlar kaç lira
Ormanların gümbürtüsü başıma vurur...
“Sesinin tonundan bana öğüt vermeye hazırlandığını anlıyorum… Vermesi almasından zevkli olan tek şey.” (Katya'nın Yazı/Trevanian )