Dilin lâl, kalemin çaresiz kaldığı zamanlar...
Biraz geç kaldıysak hayatı yasamaya! Hayallerimizden de vazgeçmedik ya Sn. Keleş :)
"Gün doğmadan neler doğar?" dediler,Gün doğdu, güneş doğdu, neler doğmadı.Kandırdılar bizi..
Umudun doğduğu yerde mucizeler çiçek açar... Günaydın y ı l d ı z t o z l a r ı ile üstü başı ışık saçanlar...
7 cihet varmış Sn. Keleş, 7.sinden deneyin birde :))
Nasıl bir bedduadır bu... Nasıl bir ızdırap çektin?.."umarım zaman sana hayatın boyunca yanında olmasına ihtiyaç duyacağın kişiyi geçmişinde nasıl yok ettiğini gösterir."Oldu mu Sn. Keleş :))
"umarım zaman sana hayatın boyunca yanında olmasına ihtiyaç duyacağın kişiyi geçmişinde nasıl yok ettiğini gösterir."ne muazzam bir cümle...
Aga ben almayayım bir ömür yalnız yaşayayım :))
Eywallah Us...İnsanın yalnızlığı bu kadar da aleni insanın yüzüne vurulmaz ki canım :)))
Sümbülzade Vehbi Efendinin müstesna bir eseridir. şiirin hikayesi ise şöyle: Bir gün Padişah Vehbi Efendiyi yanına çağırır ve: “Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der. Ve işte sonuç aşağıdadır:Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.* * *Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.* * *Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.* * *Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,Bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan.* * *Salınarak giderken arkandan ben sokayım,Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.* * *Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.* * *Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.* * *Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.* * *Herkese vermektesin, bir de bana versene,Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.* * *Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,Esselamun aleyküm ve aleykümselam.
Ortalık aşk kaynıyor,Yalanın vergisi yok,Herkes çok seviyor...
Biraz geç kaldıysak hayatı yasamaya! Hayallerimizden de vazgeçmedik ya Sn. Keleş :)
"Gün doğmadan neler doğar?" dediler,
Gün doğdu, güneş doğdu, neler doğmadı.
Kandırdılar bizi..
Umudun doğduğu yerde mucizeler çiçek açar... Günaydın y ı l d ı z t o z l a r ı ile üstü başı ışık saçanlar...
7 cihet varmış Sn. Keleş, 7.sinden deneyin birde :))
Nasıl bir bedduadır bu... Nasıl bir ızdırap çektin?..
"umarım zaman sana hayatın boyunca yanında olmasına ihtiyaç duyacağın kişiyi geçmişinde nasıl yok ettiğini gösterir."
Oldu mu Sn. Keleş :))
"umarım zaman sana hayatın boyunca yanında olmasına ihtiyaç duyacağın kişiyi geçmişinde nasıl yok ettiğini gösterir."
ne muazzam bir cümle...
Aga ben almayayım bir ömür yalnız yaşayayım :))
Eywallah Us...
İnsanın yalnızlığı bu kadar da aleni insanın yüzüne vurulmaz ki canım :)))
Sümbülzade Vehbi Efendinin müstesna bir eseridir. şiirin hikayesi ise şöyle: Bir gün Padişah Vehbi Efendiyi yanına çağırır ve:
“Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek,
bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der. Ve işte sonuç aşağıdadır:
Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
* * *
Lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem,
Parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan.
* * *
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır?
Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
* * *
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan.
* * *
Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
Ard eteğin beline, olmasın çamur aman.
* * *
Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.
* * *
Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.
* * *
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
* * *
Herkese vermektesin, bir de bana versene,
Avuç avuç altını, olsun kulun şaduman.
* * *
Sen her zaman gelesin, ben Vehbi’ye veresin,
Esselamun aleyküm ve aleykümselam.
Ortalık aşk kaynıyor,
Yalanın vergisi yok,
Herkes çok seviyor...