Ne zaman ki babanızı kaybediyorsunuz, işte o zaman gerçekten büyüyorsunuz. Çünkü çınarın gölgesi yok artık üzerinizde. Sizi fark etmediğiniz halde yağmurdan, güneşten koruyormuş meğer o gölge. Babanız öldüğünde büyüyorsunuz. Artık soru soracağınız, öğreneceğiniz, azarını duyacağınız, takdirini alacağınız, akşam eve dönerken yolunu gözleyeceğiniz, korkacağınız bir babanız yoksa büyüyorsunuz. Yarınınızdan sorumlu tuttuğunuz,her istediğinizi almak zorunda olan o kişi yoksa artık. Hep sessiz ağlayan, suskun seven, en zor dönemde bile yıkılmaz görünen, sırtınızı dayadığınız çınar ağacınız yoksa artık. İşte o zaman büyüyorsunuz...
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır Yoktan da vardan da öte bir Var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Zenginmiş gibi yapıyor. Mutluymuş gibi, iyiymiş gibi dürüstmüş gibi, en beteri de aşıkmış gibi yapıyor. Çok biliyormuş gibi, çok düşünüyormuş gibi, çok hissediyormuş gibi yapıyor. Anlıyormuş gibi, anlaşıyormuş gibi yapıyor. Yaşamak, böyle böyle bir performans sanatına dönüşüyor! Gülünç ve bir o kadar da acıklı..
Güzel deyince aptalın aklına kadın gelir, kadın deyince abdalın aklına güzel.
DC
Aşkın Bir Yolu Vardır;
Her Yaşta Başka Türlü Geçilen..
Aşkın Bir Yolu Vardır;
Her Yaşta Biraz Daha Gecikilen..
Sesini duymayacak mıyım Keje?
Hüdai konuşur bir ince dilden
Hal ehli olmayan bilir mi halden
Bilgisiz, görgüsüz, duygusuz kuldan
Ölülerin mezar taşı makbuldür.
İlk Heceme...
Ne zaman ki babanızı kaybediyorsunuz,
işte o zaman gerçekten büyüyorsunuz.
Çünkü çınarın gölgesi yok artık üzerinizde.
Sizi fark etmediğiniz halde yağmurdan, güneşten koruyormuş meğer o gölge.
Babanız öldüğünde büyüyorsunuz.
Artık soru soracağınız, öğreneceğiniz, azarını duyacağınız,
takdirini alacağınız, akşam eve dönerken yolunu gözleyeceğiniz,
korkacağınız bir babanız yoksa büyüyorsunuz.
Yarınınızdan sorumlu tuttuğunuz,her istediğinizi almak zorunda olan o kişi yoksa artık.
Hep sessiz ağlayan, suskun seven, en zor dönemde bile yıkılmaz görünen,
sırtınızı dayadığınız çınar ağacınız yoksa artık.
İşte o zaman büyüyorsunuz...
İdeolojik haklılık insanı aptallaştırır.
Dücane Cündioğlu
?
Şimdi sana bir akıl öğreteyim. Senin gönlün zengin, gönül gözün ışıklı amma kafan boş, bilgin az.
Yaşar Kemal
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Sezai Karakoç
Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..
Na
zım
Hik
met
Sonra Haşmet Babaoğlu demiş ki;
Zenginmiş gibi yapıyor. Mutluymuş gibi, iyiymiş gibi dürüstmüş gibi, en beteri de aşıkmış gibi yapıyor. Çok biliyormuş gibi, çok düşünüyormuş gibi, çok hissediyormuş gibi yapıyor. Anlıyormuş gibi, anlaşıyormuş gibi yapıyor. Yaşamak, böyle böyle bir performans sanatına dönüşüyor! Gülünç ve bir o kadar da acıklı..