Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Melâle Dair
Melâle Dair

ÖLDÜRMEYEN ACI SÜRÜNDÜRÜR

  • vaktizamanında03.08.2016 - 22:37

    Açılmış,kapanmasını beklediğimiz yaralarımız vardı.Hepsini birleştirip yeni yaralar yapılyorum,kimsenin bilmediği,görmediği.

  • kendime not03.08.2016 - 22:31

    Kağıt kalmadı,kalem tükendi,kendim mi o nerde?

  • teknikler ve mistikler03.08.2016 - 22:29

    Yaş, insana bir parça olgunluk katmalı,espri yapma adına palyaço gibi dolaşmamalı,sonuçta zıp zıpta zıplayan altı bezli,takma dişli,bastonlu bir ihtiyarın düştüğü bir acınası hal gözümün önüne geliyor teknik olarak ve mistikçe.

  • Sonra dedi ki03.08.2016 - 22:03

    Hiçbir şey demez.

  • bahtı açık 03.08.2016 - 21:21

    Çok eskilerde bir çocuk hep şanslı olduğunu sanıyordu,yıllar yılı,sonunda hep talihin yüüzne güleceğini farzediyordu
    Şimdi o çocuğu seyrediyorum, tatlı,umutlu hayalleri olan,içini bu kadar umut dolduran neydi acaba?

  • yalnızlık bahçeleri03.08.2016 - 21:14

    Tüm arka bahçelerini göstermeyen dünya...yaşadıkça görüyoruz.
    Ölmeden önce hepsini gördüğümüzü sanıyoruz.
    Her seferinde yanılıyoruz.

  • gece yürüyüşü03.08.2016 - 21:09

    Yürümek insana yakışan en güzel eylem
    Bir de geceyi doladın mı koluna...

  • the I inside/ içimdeki ben26.07.2015 - 01:28

    Içimin topraklarında dal budak salarak,uğultu uğultu büyüyerek yayılan,vahşi bir orman var.

  • şu an ne dinliyorum04.07.2015 - 20:40

    kaç sene oldu zaman durdu
    deniz öyle hep aynı dünya bilinmez
    taş duvar aynı kaldı
    ümit öylece kaldı da ümit edeni söyle kim aldı

    kaç devir geldi kaç nesil geçti
    yürek öyle sevdalı yollar kavuşmaz
    hasretin ne tadı kaldı
    sabır öylece kaldı da sabredeni söyle kim aldı

    kaç çiçek soldu hani bu sondu
    hani bir sarı fırtına koptu zamansız
    kaç tohum filiz dondu
    hani bir acı yel savurdu yürekler son defa vurdu

    bu dünya ne sana ne de bana kalmaz
    dünya ne sana ne de bana kalmaz
    sultan süleyman'a kalmadı
    böyle hiçbir kitap yazmaz

  • serotonin24.06.2015 - 23:31

    '''Beyin kimyamızın bize ettikleri; Eksikliğin görülmesin serotonin...

    İnişli, çıkışlı seyreden tüm ruh hallerimiz de aslında biz değil serotonin düzeyimiz suçlu. Dengeyi bir bulsa biz de huzura ereceğiz ama yok illa ki bir yerlerden sıkıştıracak bizi. İştah çoksa da, hiddetli isek de, uykusuzluk çekiyorsak ve hatta tümüyle mutluluğumuz da bu madde ile değişiyor. Ah serotonin ah! ! ! !

    Kendisi, Beyinde ileti sağlayan bir madde olup, salgılandığında beyin damarlarını daraltıcı, azaldığunda damarları genişletici etkiye sahip. Hatta migren ağrılarındaki rolü, bu damar duvarına etkileri ile açıklanmakta. Açlık, yorgunluk, stres, yemek, ışık ve ilaçlar gibi faktörlerin tamamı insan vücudundaki serotonin düzeyini etkilenmektedir. Stres ve düşük kan şekeri serotonin düzeyini düşürürken; oksijen, kusma, içinde aminler bulunan gıdalar (örneğin: peynir, çikolata, portakal, mandalina, domates) ve içinde triptofan isminde bir çeşit amino asit bulunan gıdalar, (örneğin süt, hindi eti) serotonin düzeyini yükseltmektedir(1) .

    Temel etkilerini sıralayacak olursak(2):

    Uzun süre depresyon, migren, obsesif kompulsif bozukluk, obesite gibi birçok hastalık psikolojik sebeplere bağlanmıştır. Günümüzde, yapılan çalışmalar sonucunda, serotonin başta olmak üzere nörotransmitterlerin bu hastalıklarda rol oynadığı tespit edilmiştir. Serotonin göreceli olarak basit kimyasal yapısına karşın biyolojik sistemlerde kompleks bir rol oynamaktadır.

    Serotonin seviyesindeki dengesizlikler birçok hastalığa yol açar. Örneğin serotonin seviyesindeki artış iştahı azaltırken, düşük serotonin seviyeleri obsesif kompülsif bozukluğa sebeb olabilir. Yine serotonin eksikliğinin depresyonda anahtar rol oynadığı bulunmuştur.

    Serotonin ile ilgili yapılan çalışmalar deprese hastaların miyokard infarktüsü açısından daha yüksek risk altında olduğunu göstermiştir. Bunda da en etkili faktör olarak, kalp hastalığı olan kişilerde idrarla, normal insanlara göre iki katı oranda atılması olarak gösterilmiştir.

    Yine yüksek serotonin aktivitesi iştahı azaltır. Bu aktivite karbonhidrat alımıyla stimüle edilir. Dolayısıyla obesite ile düşük serotonin aktivitesi arasında ilişki olduğu düşünülmektedir.

    Serotonin ülserojen etkiye sahiptir. Deney hayvanlarında yüksek dozda uygulanması gastrik ülser oluşumuna yol açmaktadır.

    Bizi bu denli etkileyen serotonin düzeyimizi hangi etmenlerle değiştirebiliriz? Öncelikle düzenli günlük aktivite ve uyku, bazı yiyecekler ve doktor kontrolünde kullanılabilecek ilaçlarla değişiterebiliriz.

    İlaçlar kısmına hiç değinmeyeceğim, çünkü belli bir hastalık bulgusu ile doktora başvurulacağı için uygun tedaviyi doktorunuz belirleyecektir.

    Yiyecekler grubunda da en önemlileri mandalina, portakal, domates, süt, hindi eti, çikolata, muz, erik ananas ceviz sıralanabiliyor.

    Düzenli uyku alışkanlığının serotonin üzerinde olumlu etkisinden söz etmiştim, bu konuda bulduğum bir yazı ayrıntılı bir şekilde hem sağlıklı, mutlu bir uykunun ipuçlarını veriyor hem de serotonin düzeyinizi etkilemenin yollarını anlatıyor(4) .

    Normalde uyumadan önce yemek yememek önerilir ama yatmadan 1-2 saat önce, aşağıda sıralanan yiyeceklerden 1 veya 2 tanesini tükettiğiniz takdirde içerdikleri maddeler sayesinde vücudunuz da salınacak serotonin ve melatonin hormonları etkisinde rahat bir uyku uyuyabilirsiniz. Besinlerden alınan triptpfan maddesi serotonin kaynağı olarak ilaç etkisinde olacaktır.

    1: Muz
    Açık olarak söylemek gerekirse sarı bir poşet içindeki uyku hapları olarak adlandırabiliriz. Seratonin ve melatonin dışında aynı zamanda magnezyum içeren bu meyve, kaslarınızı gevşetip sizi rahatlatır.

    2: Papatya Çayı
    Sizi yatağa huzurlu bir şekilde yatıracak bir çaydan bahsediyoruz. Sakinleştirici özelliği sayesinde papatya çayı, kaygılı ve sinirli bir bünyenin en iyi panzehiridir.

    3: Ilık Süt
    Evet çok duyduğunuzu biliyoruz…Fakat bu bir mit değil, gerçektir. Süt içeriğinde bulunan ve tripsin etkisiyle serbestlenen ve organizma için gerekli bir aminoasit olan triptofan sayesinde beyniniz yatışır ve daha sağlıklı bir uykuya dalarsınız. Elbette ki sıcak sütün yıllardır duyduğumuz birçok iyileştirici özelliği sayesinde psikolojik bir etkileşim de duyabilirsiniz.

    4: Bal
    Bitki çayınızın veya ılık sütünüzün içine atacağınız bir çay kaşığı kadar balın etkileri hiç de göründüğü kadar küçük değildir. İçeriğindeki şeker her ne kadar vücudu hareketlendirmeye niyetlense de, az miktarda glikoz oreksine dur işareti yapar. Oreksin son zamanlarda keşfedilmiş ve beyni hareketlinderen bir nörotransmiterdir.

    5: Patates
    Az miktarda fırında pişirlmiş patatesin iyi bir gece uykusuna yardımcı olabileceğini pek sık duymadığınızı biliyoruz. Midenizi yormayacağı gibi, içeriğindeki tripofan sayesinde asit seviyesini düşürür. Etkiyi daha da artırmak için sütle birlikte püre kıvamına getirip yiyebilirsiniz.

    6: Yulaf Unu
    Yulaf içeriğindeki melatonin sayesinde iyi bir uykunun en iyi ilaçlarındandır. Bir miktar Akçaağaç şerbetiyle karıştırsanız hem de lezzeti ile sizi büyüleyecektir.

    7: Badem
    Bir avuç kalp dostu bu yemişlerden yediğiniz takdirde, sizi tatlı bir şekerlemeye götüren yolculukta en büyük yardımcınızı bulmuş olacaksınız. Hem tripofan içeriği hem de uygun ölçüde içerdiği kalsiyum sayesinde kaslarınızın rahatlamasına yarar.

    8: Keten Tohumu
    Hayat bazen ters gittiğinde ve siz de kendinizi kötü hissettiğinizde, 2 kaşık keten tohumunun sizlere yardımcı olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Süt veya yoğurt içine katabileceğiniz keten tohumu, omega 3 yağ asitleri açısından zengindir ve doğal bir moral verici etkisi bulunmaktadır.

    9: Kepek Ekmeği
    Bal kattığınız çayınız ile birlikte yiyeceğiniz bir ince dilim kepek ekmeği, vücuttaki insülinin biraz serbest kalmasına ve tripofan ile seratonininize ‘’uyku vakti’’ mesajını yollamasını sağlamaktadır.

    10: Hindi
    Yılbaşını unutun. Güzel bir uykunun 2-3 saat öncesi, bir ince dilim kepek ekmeği üzerine koyacağınız küçük bir parça haşlanmış hindi eti yararlı olacaktır. İçeriğindeki tripofan sayesinde midenizde çok miktarda protein olmadığı zamanlarda bile sizi rahatlatır.''