Göksel Gelin
~CEMBERİN İCİNDEKİ SONSUZ NOKTALARDAN BİRİYİM,HER BİR KOORDİNATI TEK TEK GECERİM..CEMBERİN İCİNDE GEZDİKCE SONSUZ SINIRSIZLIKCA GENİSLERİM MERKEZE GELİNCE DE KENDİMİ KENDİMDE BİLİRİM~
~CEMBERİN İCİNDEKİ SONSUZ NOKTALARDAN BİRİYİM,HER BİR KOORDİNATI TEK TEK GECERİM..CEMBERİN İCİNDE GEZDİKCE SONSUZ SINIRSIZLIKCA GENİSLERİM MERKEZE GELİNCE DE KENDİMİ KENDİMDE BİLİRİM~
zihnin kalbe ihtiyaci var ve ihtiyaclarda duygu üretiyor, ahh kalbim :)) evrenin bir dili var kalp bunu biliyor..
Saniyede 10 bin kez hızla titreşen canlıları göremiyoruz
Her şeyin özü enerjidir. Kütle, enerjinin yoğunlaşmış halidir. Düşünce enerjidir. Enerji sürekli titreşerek bir salınım oluşturur. Bizler de insanoğlu olarak sürekli titreşen enerjileriz. Titreşim seviyemiz düşük olduğu için yeryüzünde çökeltilmiş şekilde yani kütle-beden olarak hayatlarımızı devam ettiriyoruz. Bizim titreşimimize uygun şekilde titreşen enerjileri de kendi titreşim dünyamızda kütle olarak görebiliyoruz (diğer insanlar, hayvanlar, masa, sandalye vs.) İnsan bedeninin doğal titreşim düzeyi saniyede ortalama 300 titreşimdir. Dünya işleriyle fazlaca ilgili olan insanlar bu titreşimin altındadırlar. Frekans yani titreşim düzeyi arttıkça kişilerin doğaüstü güçleri de artmaktadır. Şifa verme gücüne sahip olan kişilerin titreşim düzeyleri saniyede ortalama 500 titreşimdir. 800 titreşim seviyesine gelindiğindeyse medyumik güçler ortaya çıkar. 1000 titreşimin üzerinde telepati kanalı gayet akıcı şekilde açıktır. Saniyede 10 bin titreşim seviyesindeki insan astral seyahat yapabilir konuma gelir. Bu tıpkı bir gitarın tellerinin titreşmesi gibidir. Gitarın telini oynattığınızda önce hızla titreşir, teli göremezsiniz. Sonra titreşim azalmaya başlar ve tel görünür hale gelir. Bizler de şu anda saniyede 300 titreşimle birbirimizi görebiliyoruz ama saniyede 10 bin kez hızla titreşen canlıları göremiyoruz. Onları boyut üstü varlıklar olarak adlandırıyoruz. İçimizden pek azımız yani medyum diye tabir ettiğimiz kişiler onlarla temasa geçebiliyor. Bazen kanal olarak da onlardan gelen bilgileri aldıklarını iddia edebiliyorlar. Bu kişilerin bir kısmı şizofren hastası, bir kısmı dolandırıcı olabilir ama titreşim seviyesini saniyede 10 binin çok üzerine çıkartıp zaman mekân mefhumunu aşan insanların da var olduğu biliniyor. Çok büyük kâhinler bu frekans seviyesinde oldukları için söyledikleri pek çok şey doğru çıkmaktadır. Duru görü yapan medyumlar kaybolan eşyaları bu şekilde bulabilmektedir. Şifacılar tek bir dokunuşla hastanın hasarlı olan organına en uygun frekansı vererek onu iyileştirebilmektedir. Şifacı ya da bioenerji uzmanı olarak tabir ettiğimiz kişilerin yaptıkları şey özünde kendileri vasıtalarıyla hastaya doğru frekansları vermektir.
Frekanslarla (titreşimlerle) hastalıkları iyileştirmek mümkün!
Her organın kendine özgü titreşimi vardır. Bedenin titreşiminin dışında organlar da kendi aralarında farklı hızlarda titreşirler. Örneğin kalbin titreşim hızıyla böbreğinki aynı değildir. Böbrek arıza yaptığında bu aynı zamanda onun titreşiminde bir sorun olduğu anlamına gelir. Bir insanı kalbine iyi gelmeyecek titreşimlere maruz bırakırsanız o kişi kalp krizi geçirip ölebilir. Bu şekilde uzaktan suikastların yapılması bile teoride mümkündür. Doğru titreşim hayat kurtardığı gibi yanlış titreşim de can alır. Dozer kullanıcıları, asfalt delici vibrasyon cihazlarını kullanan kişilerin kalp krizi geçirip ölmeleri ya da uzun vadede çeşitli hastalıklara yakalanmaları olasıdır. Çünkü bu cihazlar çok güçlü titreşimlere sahip oldukları için vücudun titreşimini bozmaktadır. Frekanslarla (titreşimlerle) hastalıkları da iyileştirmek mümkündür.
Her titreşimin ölçüsü bir frekans değeriyle hesaplanır. Farklı titreşimlerin farklı frekansları vardır. Bir titreşimin ne tür bir titreşim olduğunu frekans değerleriyle ölçeriz. Frekans teknolojisi günümüzde kısmen de olsa tıpta kullanılıyor ancak gün gelecek pek çok hastalığın tedavisi frekanslarla yapılabilecek. Her hastalığa uygun frekans bulunacak ve hasta kişi o frekans ortamına sokularak tedavi edilecek. O gün geldiğinde modern tıp ile alternatif tıp birleşmiş olacak. Aslında bu bilinen bir şey ama hala hastalıkların çaresini ilaçlarda arayıp duruyoruz ve bu durum ilaç sektörünün çok işine yarıyor. Plasebo etkisi bile aslında frekansların değişmesiyle alakalı. İnanmak denilen şey, hastanın hastalığa karşı tutumu değişince frekansının da değişmesi ve hastalığın artık o frekansta kendine yer bulamamasından başka bir şey değil. Birinin elini tuttuğunuzda bedeniniz otomatik olarak onun frekansına ayarlanıyor. O halde kimin elinden tuttuğunuza dikkat edin çünkü eğer onun manyetik alanı sizinkinden daha kuvvetliyse sizi kendi frekansına çekebilir ve o frekans gerçekte size yaramayan bir frekans olabilir.
İlişkilerde de asıl mesele doğru frekansı bulabilmekte…
Frekans teknolojisi hızla gelişmeye devam ediyor. İleride öyle günler gelecek ki, kişiler eş seçimini yaparken sadece kan uyuşmazlığına değil frekans uyuşmazlığına da bakacaklar. Bu şekilde kimin kiminle anlaşamayacağı net bir şekilde bilinebilecek. İyi başlayıp kötü giden ilişkilerin de sebebi frekansların değişmesi aslında. On yıldır birlikte olduğunuz kişiyle artık anlaşamıyorsunuz çünkü ikiniz de on yıl önceki frekanslarınızda değilsiniz artık ve bugün apayrı iki frekansta yaşıyorsunuz hayatı. Kısmet dediğimiz şey de frekanslarla son derece ilintilidir. Dünyanın iki ayrı ucunda da olsa en doğru frekanslar her zaman birbirlerini buluyor. Tıpkı göçmen kuşların yollarını bulması gibi dünyanın manyetik haritasında hepimizin ayarlı olduğu bir frekans var ve kendimize en uygun frekansı bir göçmen kuş edasıyla buluyoruz. Bazen de bulamıyoruz. İşte o zaman hayatımızda problemler ortaya çıkıyor. Bizimkinden daha güçlü bir frekansın etkisine girdiğimizde kendi manyetik alanımızdan kopuyoruz ve kendimizi kötü giden bir evliliğin içinde ya da istemediğimiz bir işi yaparken bulabiliyoruz. İşte bütün bunların sebebi yanlış frekanslar… İlişkilerde de asıl mesele doğru frekansı bulabilmekte.
Herkesin kendisine en uygun titreşimi bulma potansiyeli vardır. Kendimizi dinlemek diye ifade ettiğimiz kişinin bir karar vermeden önce içe dönme hadisesi de budur aslında. Kendimizi dinlediğimizde titreşimlerimizi de fark ediyoruz ve titreşimler iç ses olarak bizim için neyin iyi ve doğru olacağını bize söylüyor. Bir miktar derin düşünme ve yalnız kalmak kendimizi yani titreşimlerimizi anlamak için yeterlidir. Yeter ki kendimize bu fırsatı verelim…/
Cem Öztürk
*Ruhumuz evreni radar gibi tarar; ilgi duydugu mesajlari yakalayarak bilincimize tasir.Cünkü ruhumuz bilincimizin ilgilendigi radyo kanallarina benzetebilecegimiz tüm bilgi aki§ kanallarina aciktir..Hangi kisilere,grublara,inanislara vb taraftarsaniz! desteklediginiz ekiplerin ruhsal uzaya yaydiklarini enerjiler sizede bulasacaktir..
*Rabbimiz bize yasattigi olaylarda; bizden ne yapmamizi istiyor,bizi nereye yönlendirmeyi amacliyor,hayatimiza yaptigi özel müdahalelerin anlamini kavrayabiliyormuyuz,gelecegimizin degismesi icin ne yapmaliyiz gibi,önemli bilgi merkezli bilinc sisteminde bilincimiz ve ruhsal zekamizla edindigimiz anlam analizlerindeki verilerle ruhsal yolculugumuzda nasil ilerleyecegiz..
~*Kalbinize §öyle ilham edilir..:'Biz SENI muhatap aldik; SANA görev verdik ve SENI sorumlu tutduk..
Oradaki SENSIN,Biz SENI seviyoruz; SENIN adina baskalarini degil,SENIN en iyi olman,her gün SENDEN daha iyi olmayi basarmandir..iki günün birbirine denk olmasin..
~ :) *ic dünyanin ahengine isik tutarak
kazanabilmek özgürlügün her rengini
hissetikleriyle
zamanin ruhunu anlamaya calisirken
yasami seyrederken 'an`da..
ask`la yönetebilmeli
21-11-2013
**Ince bir dokunustur o kilicin niyeti..kildan ince kilictan keskince sirat köprüsünde yürümek gibidir her bir eylem..
*Kainatin hafizasi,kendisiyle iliski icine giren herkese gücü nispetinde birseyler armagan etmektedir..Kainatda düsünce ve duygu olarak hersey mevcuttur sebeb ve neticeler de hazirdir isteyen gerekli tavri takinir,bunlari elde eder,tahlil ve analizde görmek isteyen görür tutmak isteyen tutar bulmak isteyen bulur ve 'kainatda hazir bulunanlari aktarir..
''Ruh düsüncelerinin enerjisinde sembollestirir bazi seyleri yada bazen imgeleme yoluyla bazi oluslarin olmasina, tezahüre izin verir tabiiki Rabbimin onayiyla OL emriyle gerceklesir her bir olusum...elbetteki bu olusumun olmasi icin niyetine hizmet eden tüm enerjiler eslik etmeli birbirini tamamlamalidir,ruhun yada ruhlarin hissedemedigi birsey eksik olursa o olusum ertelenir yada baska sekilde tezahür edebilir..''
*Kainatdaki hafiza; ruh suurla idrakla,sanatla mühendisikle,ilimle bütünlestikce bunlara giden yollar yapildikca aktarma gerceklesir..
*Büyük yetenekler büyük aktarma araclaridir..
*Büyük bir calismada büyük bir aktarma gayretidir..
*Niyetlerim bütünün hayrina Ask`la mucizelerle güzellikler getirsin diye hepimize insaAllah. :)
~
*Bilginin ise yaramasinin tek yolu,amaclar ugrunda kullanilmasidir..yükseliyor veya cöküyorsaniz arkada gizlenen gerekceyi arayin..gerekcelerimize ve isteklerimize göz atarken gercek niyetimizle ne ariyoruz veki ne buluyoruz..karsilastirdigimiz zaman üzülüyor yada seviniyormuyuz..yaptigimiz her bir eylem bize ne kadar hizmet ediyor..
vayy be alisacagim hic aklima gelmezdi..ya zaten basit seylerdi bizde biliyorduk neyin ne oldugunu ama basladik bir kere..ne bagimlisi yahu hangi bagimlilik! ! yoo abartmayin o kadar..aliskanliklarimi kirmanin hazzinida biliyorum,acisinida mi diyorsunuz. :)) .gerekcelerimizin simdiki sonuclarina göre aldaniyormuyum yoksa kazaniyormuyum,kaybediyormuyum..ben nerede hata yaptim diye eylemler,niyetler,gerekceler,kalbimizden gecenlerle sorguladigimizda hallerimizi sasiriyormuyuz yoksa kabulleniyormuyuz..iyide ben hayatimdan memnunmuyum.. bagimliliklar ve diger unsurlarla kendimi seyrederken neler düsünüyorum.! kendimin en gizli sirlarina kadar iyi anlasiyormuyum onlarla barisikmiyim yoksa o sirlara yabancimiyim yada görmezdenmi geliyorum olsada olur olmasada olur sözlerinin esligindemi yasiyorum..
Ruhsal ve fizyolojik olarak bagimliliklarinizla mutlumusunuz?
yapilmasi gerekenlerde gerekcelerimiz saglammi,birbiriyle uyumlumu,dogrumu,kapsamlimi,gerektiginde düzeltme yapabiliyormuyuz...
Ruhunuza hergün ayni seyi söylerseniz size ayni seyi yaptirir..Eger bagimliliklariniz bir sorun teskil ediyorsa bu sorun dan kurtulmanin ilk adimi olus bicimine yönelik tedbirlerden önce,gerekcelerine yönelik tedbir almaktir.o sorun un kaynagina yönelmekle niyetler aniden degisirse sonuclarda aniden degisebilir..ve en zor sartlar altinda aklimiza kime basvurmak geliyorsa; en kolay sartlar altinda basvurulacak olan odur..! :)
~
Niyaz - Dilruba (Türkçe Altyazılı)
Ayşe Dinçer Kaşlarını Eğdirisin
ibrahim can - giresunun icinde + lyrics
Kubat..Derdim Coktur Hangisine Yanayim..
Gecmesin Günümüz Sevgilim Yasla..Müzeyyan Senar..