Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Mobbing Bank Akbank'ın uyguladığı psikolojik işkenceyi ibret olsun diye yazılmış bir kitaptır.

'Sandığa sığınıp her yaşananı oya sayanlar o sandığı sonunda ceyiz sandığına çevirirler.' / Önder Karaçay

'Şiir başkalarının düşünmeden söylemeye çalıştıklarını düşünerek söylemektir. Bu sebeple şiir edebiyatın felsefesidir.' / Önder Karaçay

'Kötüyü koruyan da kötüdür.' / Önder Karaçay

'Düşeni düşürenler bir gün hiç kalkamayacakları bir şekilde düşerler.' / Önder Karaçay

'Samimiyetsizlik ilkel toplumların bir davranışı olmamakla birlikte bugün uygarlık kılığında insanların geleceğini bugünden çalmak adına egemenliği ele geçirenlerin davranışı haline gelmiştir.' / Önder Karaçay

'Tarihin kalbi herkesin ortak kalbidir.' / Önder Karaçay

'Zihin işgaline uğrayanlar, uğrayacakları diğer işgalleri engelleyemezler.' / Önder Karaçay

'Bazı insanlar geldikleri gibi değil, hak ettikleri gibi giderler.' / Önder Karaçay

'Adaletsizlik ve zulüm karşısında sessiz kalmak, zalimin yanında yer almaktır. ' / Önder Karaçay

'Hesap verilebilir demokrasi en çok parayla ilgili iş yapan kurumlarda işlemelidir.' / Önder Karaçay

'Yanlış algılar değişir, gerçeğin algısını kimse değiştiremez.' / Önder Karaçay

'Kuklalarla uğraşmaya gerek yoktur. Kukla oynatmaya kalkanları deşifre ettiğinizde kuklalar zaten ortadan kalkacaktır.' / Önder Karaçay

'İyilik ve kötülüğün kavgasını, kavga kötülükten yana olduğu için sürekli kötülük kazanır.' / Önder Karaçay

'Sömürü tiyatrosunda gönüllü rol alanlar, hem rolü oynar hemde filmi kendileri çeker, kendileri izlemek zorunda kalırlar.' / Önder Karaçay

'Tarihin her devrinde büyük başarılar, zor mücadeleler gerektirir.' / Önder Karaçay

'İnsan insanın giysisidir, birbirlerinin ayıplarını örtebilirler. Ayıbı örtülmemesi gerekenler insanlara zulüm yapanlardır. Çünkü ayıplarını örttükçe zulümlerini artırırlar.' / Önder Karaçay

'Işığı her tarafa yayanların sadece arkasından gitmek zorunda kalmazsınız, hatta her taraftan o ışığa ulaşabilirsiniz.' / Önder Karaçay

Önder Karaçay Sözleri

'İnsanın iki kulağı tek ağzının olmasının en güçlü sebebi; ağzından çıkanı ancak iki kulağınla duyabilirsin (!) derin mesajının fiziksel yansımasıdır.' / Önder Karaçay

'Beyaz renk olmazsa kirlenmenin ve kirletmenin sebebi anlaşılmayabilirdi. Bunu bile beyaz kağıtlara yazarak anlayabiliyoruz.' / Önder Karaçay

'Yüzsüzün yüzünü yüz kere soysan altından bir yüz ve yüzsüzlük daha çıkar.' / Önder Karaçay

'Aydın kişi toplumda egemenlere karşı çıkabilen kişilerdir.' / Önder Karaçay

'Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.' / Önder Karaçay

'Bilirken susarsak, bilmediklerimiz hakkında bilgisizlerin söylediklerine kanarız.' / Önder Karaçay

HAYATI (Önder Karaçay'ın Hayatı)
Önder Karaçay Ardahan İli Çıldır İlçesi Suhara köyünde 1971 yılında dünyaya gelmiştir.
İlk ve orta öğrenimini Çıldır'ya yapmış, Liseyi amcanın yanında Kars Ticaret Lisesinde bitirmiştir.
Üniversiteyi Ankara Üniversitesi Çankırı Meslek Yüksek Okulu İktisadi ve İdari Bilimler Muhasebe - İşletme bölümü bitirerek 1990 yılında tamamlamıştır.
1991 yılında ailesiyle birlikte iş sebebiyle Ardahan'dan İstanbul'a göç etmiştir.
1993-1995 yılları arasında askerliğini Konya'da istihbarat yazıcı olarak başarıyla kırmızı tezkere alarak tamamlamıştır.
1991 - 1996 yılına kadar bir akaryakıt firmasında muhasebe ve idari işlerde çalışmış, 1996 yılından 12 Eylül 2012 tarihine skandal bir şekilde işten çıkarılana kadar özel bir bankada çalışmış en son Şube Müdürü olarak bankacılık sektöründen ayrılmıştır.
2012 tarihinden bu yana Bankacılık ve Finans konularında Bilirkişi olarak serbest çalışmaktadır.
Okumayı ve yazmayı çok sevdiği için beş bine yakın kitap okumuş aynı zaman makale, biyografi ve şiir yazmaktadır.
Yazılarında ve şiirlerinde zaman, insan, hayat, ölüm, geçmiş, gelecek, an, duygular, aşk gibi konulara yer vermiştir.
Kendisine ait sayısızca sözü vardır.
Antoloji ve bir çok şiir sitelerinde yüzlerce şiiri yayınlanmıştır.
Kitap çalışmaları da devam etmektedir.
Evli ve iki kızı vardır.

ESERLERİ
Şiirleri
Acı Hep Geride Kalana, Ağırlaştıra Ağırlaştıra, Ağlıyordu Bebek,
Anadolu, Aniden Gelsin, Anlayabilseydik, Anlayana, Arıyordum,
Atatürk ve Cumhuriyet, Ayıklanamıyor Çürükler, B'aşk’a Duygudur Aşk, Babasız Çocuklar, Bahar Bayramı, Belirsizlik Hakim, Biliyorsun, Bir Yol Daha Var, Başka Yolu Yok, Birileri,
Boyunduruk, Bölmeyi Bölüyor Diye Sevmezdim, Bölünseydik Bölüşebilir miydik? Duran Adam, Düşünen mi Var? Elveda Gibiydi, Feveran, Fıtrat, Gaflet Ve Delalet Zihniyeti Yüzünden!
Gam Yüklü Bulutlar Gibi, Geçer, Geçmiştir Zaman, Gelecek,
Gerçek Pazarı, Görünme, Gözlerimizle Dokunduğumuzda,
Gözyaşı Yağmurları, Gün Gelinlik Giymiş Gibi, Güzellik,
Haberimiz Yok, Hasrete Köleydi Dizeler, Hazan Mevsimi,
İçinde, İhtiyacımız Var, İleride, İleriye, İlk Masum Gülüşüne Yüreğim Kanıyor, İnsan Ezmesi, İnsan Usta, İstanbul,
İstanbul Boğazı, Kaçımız, Kadınlar En Sonunda Kendilerine Sığınırlar, Kanadım, Kelamın Her Satırında Yar Vardı,
Kemiksiz, Kerpe, Kime Sığınacaksın? Kömür Karesi, Kötüler,
Merhamet Nerede? Merhametin Dilinde Sağır İşitebiliyor, Kör Görebiliyordu, Mizah, O Coğrafya, Öfkelerimizin Yenilgi Aynası,
Öğrendim, Ölüm Bedava, Ölümsüz Olmak Ölümüne Olmalı,
Öteki Tüketenin Yolundayız, Öyleydi Zaman, Pejmürde Bir Aşkın Portresi, Ruhumun Mevsimlerinde, Sandık, Sen Ölünce Kimi Ağlatacaksın? Sizde Varsınız, Son Espri, Sonbahar, Sözü Nereden Alıp Getirmeli? Susmak, Tarih, Taşıdığımız En Ağır Şey Son Nefesimizdir, Tehlikeliydi, Toprağın İliğine Kan Akıyor,
Toprak, Uzaklıklar, Van Gölü Etrafın Kan Gölü Olmasın,
Vatan, Vatan Sensin, Vicdan, Yağmur, Yalnızlık mıydı Çare?
Yanlış Yok Dediler, Yarım Yamalak, Yaşam, Yaşam Direnmektir,
Yaşam Tuvalim, Yaşamak, Yaşamı Üzerime Sürgüleme,
Yaz Gelirse Yaz, Yazmalı, Yelkovansız, Yer Kalmadı,
Yeryüzüne Özgürlükleri Yağıyordu Aralarından, Yitim,
Yoksul Damların Gecelerinde - Günün Şiiri (15.04.2015) - Yol,
Yüreğimde Kar Gibi Eriyordun Yar, Yüzleşmek Gerek, Zaman,
Zaman Hammaddemiz, Zaman Törpüsü, Zamana Sığındı Acılar,
Zamanı Geldi mi Gitmenin, Zamanın Akrebi, Zamanın Kapsülü Çocuklarımız, Zamanın Sorgudan Kaçan Hali,

Anlayana

Çorapsız çık sokağa çıplak ayakları görürsün,
Halini mi anlatmak istiyorsun, dertli bir insanı anladıysan bilirsin!
Sen hep anlaşılmak istedin, anlaşılmamaktan dert yandın,
Anlamaya çalışarak neden bu çabanı sürdürmüyorsun?

Ayakkabıların yok diye üzülüyorsun,
Ayakları olmayan bir insanı neden düşünmüyorsun?
Denize düşüp boğulduğunda ölüm aklına geliyor,
Kıyıyı kaybetmeye neden cesaret etmiyorsun?

Toprağın üstünde, ayakaltında kalarak ezilen karıncaları,
Zehirli iğnesiyle her önüne geleni sokan eşek arısını,
Şahsi çıkarlarına ulaşmak için başkalarını basamak ve merdiven olarak kullananları düşünüp,
Başkalarını üzecek ve ezecek bir güce sahip olmadığına neden sevinmiyorsun?

Önder Karaçay

Edebiyatla uğraşan bir kalem işçisiyim.
Şiir, deneme, biyografi, anı vb türlerde yazıyorum.
Hayat, ölüm, geçmiş, gelecek, insan, zaman, değişimler, tüketim, teknoloji vb konularda şiir ve yazılarım, hazırlamakta olduğum kitaplarım var.
Zamanın son ustası olmak gibi iddialı bir çabanın içinde bir yeryüzü tanığı gibi dipten gelen dalga misali kendimi sözün kıyısında tutmaya çalışıyorum.
Şairler şiirleriyle insanın ve yaşamın gizlerine ulaşma çabasında olan insanlardır. Şiir hayatın çok farklı bir tavrıdır. Şair aslında bir düşünce ustasıdır. Zamanın sesi, yankısıdır. Şair şiirleriyle bir dil avcısıdır. Şiir yazmak, şair olmak dik duruştur.
Hayatın tek gerçeğinin ölüm olduğuna inanıyorum. Bu fani ve iğreti hayattan kimi geldiği gibi, kimi hak ettiği gibi gidecektir. Gerçek dünyaya ulaşan her insan mutlaka hak ettiğini bulacaktır.
Öğrendiklerim var bu hayattan;
Öğrendim ki; mutluluğun insan hayatında en az şeye ihtiyaç duyabilmeyi öğrenebilmesi ile alakalıdır.
Öğrendim ki; kimse kimseyi sevmeye zorlayamaz. Ancak kendinizi sevilecek biri yapabilirsiniz. Gerisi karşı tarafın işidir.
Öğrendim ki; güven oluşturmak yıllar alıyor, güven kaybetmek için an yetiyor.
Öğrendim ki; kendini başkalarıyla kıyaslamak değil kendini kendi en iyin ile karşılaştırmak, kıyaslamak sonuç getirir.
Öğrendim ki; başımıza ne geldiği o kadar önemli değil, başıma gelenle ilgili bizim ne yaptığımız daha önemlidir.
Öğrendim ki; olmak istediğim insan çok vakit alıyor ve hiç kaybedecek zamanım yok!
Öğrendim ki; bütün sevdiklerimle iyi ayrılmam gerekiyor, hangisi son görüşmem olacak bilmiyorum çünkü!
Öğrendim ki; tepkilerini kontrol etmezsen, tepkilerin senin hayatını kontrol eder.
Öğrendim ki; para kadar ve paranın peşine düşüp kendini başarılı sananlar kadar ucuz başarı yoktur.
Öğrendim ki; kendisiyle dürüst kalanlar, daha uzun yol yürürler.
Öğrendim ki; uzun bir yolculuk küçük bir adımla ve cesaretle başlar.
Öğrendim ki; sözlerimiz yürekten gelmiyorsa ve yaşanmamışsa hiç bir zaman başka bir yürekte karşılık bulmaz.
Öğrendim ki; hayatımda başarısızlık yoksa hiç riske girmemişim demektir.
Öğrendim ki; başarı istediğimi elde etmek, mutluluk ise elde ettiğimi sevebilmektir.
Öğrendim ki; hayatta iyi bir izlenim verebilmek için ikinci bir şans yoktur.
Öğrendim ki; rüzgarın yönünü değiştiremiyorsam, sorun yelkenlerimi doğru ayarlamamış olduğumdur.
Öğrendim ki; anne ve babalar çocuklar için tabiatın onlara sunduğu bankalarıdır. Ve her çocuk bir gün kendisinin de banka olacağını bilir.
Öğrendim ki; en büyük banka evren banktır. Karşılıksız ödeyen tek bankadır.
Öğrendim ki; kibrit yerine kaleme tutulan kağıt daha fazla ışık verir.
Öğrendim ki; hayat seyirci koltuğunda oturma yeri olmayıp bizzat sahnenin kendisidir.
Öğrendim ki; fırsatlar zorlukların içindedir. Bizim onları fark etmemizi beklerler.
Öğrendim ki; mucizeleri, enerjimizi korkularımız için değil, hayallerimiz için harcadığımızda yaşarız.
Öğrendim ki; ister beğenelim, ister beğenmeyelim bedenimiz bizimle hayatımız boyunca olacak ve bedenimizi sevmek zorundayız.
Öğrendim ki; dünyaya geldiğimizde hayat okuluna kayıt yaptırırız, dersteyiz. Her gün bize bir şey öğretir.
Öğrendim ki; hata yapmak hayatın gerçeğidir. Önemli olan aynı hatayı tekrar etmemek hatalardan ders almaktır.
Öğrendim ki; bir dersi öğrenmenin en doğru yolu o dersi daha çok tekrar etmektir.
Öğrendim ki; öğrenmenin sonu yoktur. Öğrenmek ölümle son derse girer.
Öğrendim ki; hayatta hedeflerimizin olması şarttır. Ve hayatta hedeflerimize ulaştıkça çıtayı yükseltmek gerekir. Bizi diri tutan budur.
Öğrendim ki; başkaları benim için aynadır. Orada görmek istediğim çok şey görebilirim.
Öğrendim ki; istediğim hayatı yaşamak kendi elimdedir. Çünkü seçimleri yapan biziz.
Öğrendim ki; yaşam ile ilgili her sorunun cevabı içimizdedir. Yeter ki onu çıkarabilmesini bilelim.
Öğrendim ki; sevgide ölçü yoktur. Sevginin üzerine, sağına, soluna anlaşmalar konulamaz.
Öğrendim ki; hayat bölünmek değil bölüşerek paylaşmaktır.
Öğrendim ki; birbirimizin konfor alanına birbirimizin dikenleri birbirimize batmayacak şekilde yaklaşabilerek rahatsız etmeden yaşayabiliriz. Yan yana ve dikenlerimiz batmadan.
Öğrendim ki; hayatın müziği farklı çıkar yalnız o farklı müziği aynı seslerle çıkaran teller ayrıdır.
Öğrendim ki; bir yumruk beş parmaktan oluşur.
Öğrendim ki; arkada bıraktıklarımızın yüreklerinde yaşayabilmek, ölmemektir.
Öğrendim ki; hayatta iyi bir isim bırakmak yıllar süren bir oyundur.
Öğrendim ki; sevmek bir insanın kendi kendini aşmasıdır. Kendini aşamayan başkalarına ulaşamazlar.

Önder KARAÇAY

Bezdiri, yıldırı, eziyet, zulüm, baskı, şiddet olarak da adlandırılan psikolojik bir işkence yöntemidir. Genellikle iş yerlerin de patronların uyguladığı veya patronlar adına iş yapan bazı çalışanların patron adına diğer çalışanlara yaptıkları zulmün adıdır.