Kalpte öyle boşluk vardır ki, o boşluğu ancak Allah’a yönelmek doldurabilir. Ve onda öyle bir ıssızlık vardır ki, onu ancak Allah’a iman etmenin lezzeti giderebilir. Yine onda öyle bir hüzün vardır ki, onu ancak Allah’ı bilmenin kazandıracağı sevinç ve gerçek bir ihlas giderebilir, yine onda öyle bir hasret ateşi vardır ki, o ateşi ancak Allah’ın emir ve yasaklarına rıza göstermek, mahşer gününe kadar O’nun kaza ve kaderine sabretmek söndürebilir...
Kalpte öyle boşluk vardır ki, o boşluğu ancak Allah’a yönelmek doldurabilir. Ve onda öyle bir ıssızlık vardır ki, onu ancak Allah’a iman etmenin lezzeti giderebilir. Yine onda öyle bir hüzün vardır ki, onu ancak Allah’ı bilmenin kazandıracağı sevinç ve gerçek bir ihlas giderebilir, yine onda öyle bir hasret ateşi vardır ki, o ateşi ancak Allah’ın emir ve yasaklarına rıza göstermek, mahşer gününe kadar O’nun kaza ve kaderine sabretmek söndürebilir...
(İbn Kayyim)
'Dost; herkes çıkıp gittiğinde çıkıp gelendir.'
Anlamıyorum bazı insanları anlayamıyorum.......
Hepsi geçer, hepsi geçer!
'Kimim ben, kendimden uzaklarda.'
Anlaşamadığım/ız bir sürü insan var.
Yorgun ve kafası karışık.
'Dert oldum hira'ya beni teskine geldi efendim.'
(İsmet Özel)
Ucunda ölüm mü, var denir ya. Evet dünyanın ucunda ölüm var...
İnsanları tanımak çok zor. Kim dürüst, kim yalancı?