Türkçenin sırrı Nihat Sami'ye göre dilcilerin onu olduğu gibi bırakması, müdahale etmemesidir. Halk zaten Türkçeyi kendi kültürüne göre şekillendirecektir. Örneğin Türk halkı Farsçadan aldığı guşe kelimesine köşe diyecek köşenin keskinliğini söyleyişinde milletine hissettirecek, köşe kelimesini Türkleştirecektir.
Her yeni eskir, her yaşayan ölür...(Hz.Amine) Yaşlılıkta insanın eskimesidir. Ama eskidikçe daha bilgili, eskidikçe daha tecrübeli, eskidikçe bu dünyayı daha iyi anlayan biri olur...
Senin keyfiyyet-i halin meğer hamr-ı riyadandır Beni ser-mest eden zahid mey-i Bezm i elest ancak
16 senelik eğitim hayatının (kişiye göre değişir) bitmeyen meşkalesidir.
Ne kadar zengin olursan ol bir fakirin evinde kuru soğanı kırıp soğanın cücüğüyle bulgur pilavı yemektir, mütevazılık...
Aşk aşığın maşuku görünce öyle bir ah çekmesidir ki o ahla aşığın ciğerleri yanıp tutuşsun...
Türkçenin sırrı Nihat Sami'ye göre dilcilerin onu olduğu gibi bırakması, müdahale etmemesidir. Halk zaten Türkçeyi kendi kültürüne göre şekillendirecektir. Örneğin Türk halkı Farsçadan aldığı guşe kelimesine köşe diyecek köşenin keskinliğini söyleyişinde milletine hissettirecek, köşe kelimesini Türkleştirecektir.
Her yeni eskir, her yaşayan ölür...(Hz.Amine) Yaşlılıkta insanın eskimesidir. Ama eskidikçe daha bilgili, eskidikçe daha tecrübeli, eskidikçe bu dünyayı daha iyi anlayan biri olur...