Namluların gölgesinde binlerce yürek, sahip çıktı Sibel’e. Komutan binlerce el üzerinde, sarı bir yıldızın ışığıyla uğurlandı. Halk evladını bağrına bastı. Şimdi, sokakları yakıp kavuran, sadece gökyüzüne asılı duran güneşin sıcağı değil, bir halkın öfkesi yakıyor şimdi zulmün bağrını. Delikanlılarımız, genç kızlarımız, üzerine dünyanın en güzel türküsünü adı işlenmiş kırmızı fularlarını yüzlerine takıp, savurdukları ateş toplarıyla, aydınlatıyorlar gecenin karanlığını. Şimdi cenk mevsimidir. Dağların heybetini alıp ardına yürüyenler, zindan karanlığına direnler, Buca’da, Ümraniye’de destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler, Anadolu’nun her köşesinde, zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler, binlerce Sibel olup haykırıyorlar.
Namluların gölgesinde binlerce yürek, sahip çıktı Sibel’e. Komutan binlerce el üzerinde, sarı bir yıldızın ışığıyla uğurlandı. Halk evladını bağrına bastı. Şimdi, sokakları yakıp kavuran, sadece gökyüzüne asılı duran güneşin sıcağı değil, bir halkın öfkesi yakıyor şimdi zulmün bağrını. Delikanlılarımız, genç kızlarımız, üzerine dünyanın en güzel türküsünü adı işlenmiş kırmızı fularlarını yüzlerine takıp, savurdukları ateş toplarıyla, aydınlatıyorlar gecenin karanlığını. Şimdi cenk mevsimidir. Dağların heybetini alıp ardına yürüyenler, zindan karanlığına direnler, Buca’da, Ümraniye’de destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler, Anadolu’nun her köşesinde, zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler, binlerce Sibel olup haykırıyorlar.
Kuşandık genç öfkeni Taşların kucaklarımızda Bizlere öğrettiğin kavga Kavgamız büyüyor omuzlarımızda Alnındaki kurşun yarası Sönmeyen bir ateş şimdi Büyüyor inatçı kavgamız da büyüyor Sarıyor halkın yüreğini Zaptettiğimiz alanlara Sesini taşıyacağız Kanımızla yazıyoruz tarihi Haklıyız kazanacağız Hasretin o büyük güne Savaşarak varacağız Silahımız söyleyecek son sözü Haklıyız kazanacağız
Zulmün zindanlarında Açlığın ortasında Teslim almak için Kuşattılar umudu Tutsaklar haykırdılar Tek nefes oldular (barikatlar kurdular) Teslim olmayacağiz Öleceğiz dediler Direniş mevzisinde Kavganın ateşinde Yiğitler bayrak oldu Halkların yüreğinde Şehitlerle yıkarız Köhnemiş duvarları Kanla yazılan tarih Işıtır yarınları Künyemize kazıdık Onları destan destan Unutmak haramdır bize Son sözümüz özgür vatan...
Üç karanfil türkü söyler Bağcılar’da geceleyin Yanmaz yürek nasır tutmuş Kor içinde kalmış deyin Al beni de, al beni de Yüreğine sar beni de Umut Şaha kalkmış dostlar Korku salmış eceline İnancımızın sesidir Şehitlerimizden kalan Öfkemizin mayasıdır Türkümüzü sonsuz kılan İşte bizim son sözümüz Kanımızla yazıyoruz Özgür doğacak günlerin Bedelini ödüyoruz Sarıl yurduna, sahip çık yarına Savaşmak yenilmez kılar insanı Biz ki yangınlardan çıkıp geliriz Sıcak namlulara damlar terimiz Kuşatmalarda teslim olan sendin Sen teslim ol bize ölüm, sen teslim ol
Kavganın alevlidir rüzgarı Yayılır gider ılık ılık Dağların başakların üzerinden Buğday gibi bereketli Akarsu gibi aydınlık Kim demiş ölüm var diye bize Kardeş kardeş atan bu yürek bizim Hey! Bize ölüm yok Bu yürek hiç durmayacak Bu yürek hiç susmayacak
Haykir Acini Ey Halk!
Namluların gölgesinde binlerce yürek, sahip çıktı Sibel’e. Komutan binlerce el üzerinde, sarı bir yıldızın ışığıyla uğurlandı. Halk evladını bağrına bastı. Şimdi, sokakları yakıp kavuran, sadece gökyüzüne asılı duran güneşin sıcağı değil, bir halkın öfkesi yakıyor şimdi zulmün bağrını. Delikanlılarımız, genç kızlarımız, üzerine dünyanın en güzel türküsünü adı işlenmiş kırmızı fularlarını yüzlerine takıp, savurdukları ateş toplarıyla, aydınlatıyorlar gecenin karanlığını. Şimdi cenk mevsimidir. Dağların heybetini alıp ardına yürüyenler, zindan karanlığına direnler, Buca’da, Ümraniye’de destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler, Anadolu’nun her köşesinde, zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler, binlerce Sibel olup haykırıyorlar.
Haykir Acini Ey Halk!
Namluların gölgesinde binlerce yürek, sahip çıktı Sibel’e. Komutan binlerce el üzerinde, sarı bir yıldızın ışığıyla uğurlandı. Halk evladını bağrına bastı. Şimdi, sokakları yakıp kavuran, sadece gökyüzüne asılı duran güneşin sıcağı değil, bir halkın öfkesi yakıyor şimdi zulmün bağrını. Delikanlılarımız, genç kızlarımız, üzerine dünyanın en güzel türküsünü adı işlenmiş kırmızı fularlarını yüzlerine takıp, savurdukları ateş toplarıyla, aydınlatıyorlar gecenin karanlığını. Şimdi cenk mevsimidir. Dağların heybetini alıp ardına yürüyenler, zindan karanlığına direnler, Buca’da, Ümraniye’de destan yazanlar ve yeni destanlara bilenenler, Anadolu’nun her köşesinde, zulmedenlerin düşlerini karabasanlara çevirenler, binlerce Sibel olup haykırıyorlar.
Hakliyiz Kazanacağiz
Kuşandık genç öfkeni
Taşların kucaklarımızda
Bizlere öğrettiğin kavga
Kavgamız büyüyor omuzlarımızda
Alnındaki kurşun yarası
Sönmeyen bir ateş şimdi
Büyüyor inatçı kavgamız da büyüyor
Sarıyor halkın yüreğini
Zaptettiğimiz alanlara
Sesini taşıyacağız
Kanımızla yazıyoruz tarihi
Haklıyız kazanacağız
Hasretin o büyük güne
Savaşarak varacağız
Silahımız söyleyecek son sözü
Haklıyız kazanacağız
Direniş Marşi
Zulmün zindanlarında
Açlığın ortasında
Teslim almak için
Kuşattılar umudu
Tutsaklar haykırdılar
Tek nefes oldular
(barikatlar kurdular)
Teslim olmayacağiz
Öleceğiz dediler
Direniş mevzisinde
Kavganın ateşinde
Yiğitler bayrak oldu
Halkların yüreğinde
Şehitlerle yıkarız
Köhnemiş duvarları
Kanla yazılan tarih
Işıtır yarınları
Künyemize kazıdık
Onları destan destan
Unutmak haramdır bize
Son sözümüz özgür vatan...
Bağcilar’da Üç Karanfil
Üç karanfil türkü söyler
Bağcılar’da geceleyin
Yanmaz yürek nasır tutmuş
Kor içinde kalmış deyin
Al beni de, al beni de
Yüreğine sar beni de
Umut Şaha kalkmış dostlar
Korku salmış eceline
İnancımızın sesidir
Şehitlerimizden kalan
Öfkemizin mayasıdır
Türkümüzü sonsuz kılan
İşte bizim son sözümüz
Kanımızla yazıyoruz
Özgür doğacak günlerin
Bedelini ödüyoruz
Sarıl yurduna, sahip çık yarına
Savaşmak yenilmez kılar insanı
Biz ki yangınlardan çıkıp geliriz
Sıcak namlulara damlar terimiz
Kuşatmalarda teslim olan sendin
Sen teslim ol bize ölüm, sen teslim ol
Bize Ölüm Yok
Kavganın alevlidir rüzgarı
Yayılır gider ılık ılık
Dağların başakların üzerinden
Buğday gibi bereketli
Akarsu gibi aydınlık
Kim demiş ölüm var diye bize
Kardeş kardeş atan bu yürek bizim
Hey!
Bize ölüm yok
Bu yürek hiç durmayacak
Bu yürek hiç susmayacak
hazreti isa ve havarileri-kutsal ruh-rab- (incil)
duygusal-içten-yürekten-müthiş ses ve yorum ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !
-uyuşturucu satıcıları--uyuşturucu kullanıcıları--
--RESSAM--