Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Cay Keyfi
Cay Keyfi

SEN DE KİMSİN :)

  • kıskançlık20.12.2003 - 11:48

    4276 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: 'Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: 'Allah kıskançtır, mü'min de kıskançtır. Allah'ın kıskanması, mü'minin Allah'ın haram ettiği şeyi yapmasıdır.'

    Buhari, Nikah 107, Müslim, Tevbe 36, (2761): Tirmizi, Rada' 14, (1168) .

    4277 - İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: 'Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim, şöyle diyordu: 'Allah'dan daha kıskanç kimse yoktur. Bu sebeptendir ki fevahişin açığını da kapalısını da haram kıldı. Medihten Allah kadar hoşlanan bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmiştir.'

    Buhari, Nikah 107, Tefsir, en'am 7, Tefsir, A'raf 1, Tevhid 15; Müslim, Tevbe 33, (2760): Tirmizi, Daavat 97, (3520) .

    4278 - Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: 'Sa'd İbnu Ubade radıyallahu anh dedi ki: 'Ey Allah'ın Resulü, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam, dört şahid getirinceye kadar ona mühlet mi tanıyacağım? '

    'Evet! ' buyurdu Aleyhissalatu vesselam. Sa'd:

    'Asla dedi, seni hakla gönderen Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun, şahid aramazdan önce kılıncımı indiririm.'

    Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm:

    'Şu efendinizin söylediğine bakın! Evet (biliyoruz ki) o kıskanç bir adamdır. Ama ben ondan da kıskancım, Allah da benden kıskanç.'

    Müslim, Li'an 16, (1498): Muvatta, Akdiye 17, (2, 737): Ebu Davud, Diyat 12, (4532) .

    4279 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: 'Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir gece yanımdan çıkıp gitmişti. (Benim nöbetimde) hanımlarından birinin yanına gitmiş olabilir diye içime kıskançlık düştü. Geri gelince halimi anladı ve:

    'Kıskandın mı yoksa? ' dedi. Ben de:

    'Evet! Benim gibi biri senin gibi birini kıskanmaz da ne yapar? ' dedim. Aleyhissalatu vesselam:

    'Sana yine şeytanın gelmiş olmalı' dedi. Ben:

    'Benimle şeytan mı var? ' dedim.

    'Şeytanı olmayan kimse yoktur' dedi.

    'Seninle de var mı? ' dedim

    'Evet, Ancak ona karşı Allah bana yardımcı oldu da müslüman oldu! ' buyurdu.'

    Müslim, Münafikün 70, (2815): Nesai, İşretü'n-Nisa 4, (7, 72) .

    4280 - Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: 'Safiyye radıyallahu anha gibi güzel yemek yapanı görmedim. (Bir defasında) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapıp (göndermişti) . Çok şiddetli bir kıskançlık hissettim. Öyle ki beni bir titreme sardı. (Gidip) kabını kırdım, sonra da pişman oldum ve:

    'Ey Allah'ın Resûlü dedim, yaptığım bu hareketin keffâreti nedir? '

    'Tabağa aynıyla tabak, yemeğe misliyle yemek! ' buyurdular.'

    Ebu Davud, Büyü 91, (3568): Nesai, İşretu'n-Nisa 4, (7, 71) .

    Not: Gereksiz yer kıskançlık, dinimizcede hoş görülmemiştir. Yani su-i zana varan bir kıskançlık ise bu doğru değildir. Ama uygun olan kıskançlıkta ifade edilmiştir.

  • kokoreç20.12.2003 - 11:41

    bizim kokoreçimizden ne istediler! Erkekseler gelsinler bizim yanımızda söyelsinler yazılı kağıda yazıp gönderdiklerini....
    Bu arada hep yemek istemişimdir özellikle İstanbulda denk geldiğim zaman, ama! bizim uşaklar rahat bırakmıyor ki!
    Avrupa sempatizanı mı nesiniz siz

  • kara lahana20.12.2003 - 11:39

    C vitamini deposu........
    La :-) küçükten ne çok yedirirdi bizimkiler bana onu yaaaaaaaa

  • sabah namazı20.12.2003 - 11:37

    Uşakların beni kaldırırken nasıl kaldıracaklarını şaşırtıkları :-) namaz vakti ama en sevdiğim namaz.......

  • kıskançlık20.12.2003 - 11:33

    Kıskançlıkta kadınların verdiği tepkiler küsme, kırılma, ağlama şeklinde kenini göstermektedir.
    Erkeklerde sie dellendirmeyin lan beni :-) şeklinde tezahür etmektedir
    Peygamber EFendimizin bir sözü:
    -her ne kadar kıskançlık güvensilzik olarka görülsede, aile içi iç denge açısından anlam ifade eder. Neyse sözü söylemeyeyim. Yanlış anlaşılmalara sebeiyet verir... Çünkü hassas bir konudan bahsediyoruz.

  • kıskançlık20.12.2003 - 11:27

    Kıskançlığın türlü türlü çeşitleri vardır. Kardeş kıskançlığı, amel kıskançlığı, makam kıskançlığı, not kıskançlığı :) , para kıskançlığı vs... vs... bunların sayısını arttırmak mümkün ne yapmanız gerektiğine artık siz karar vermelisiniz. Aslıdna bu konuyu buraya ileten arkadaşımız bunu alt başlıklarına indirgese idi daha güzel olurdu.....
    Kıskanırım seni ben, kıskanırım kendimden bu nasıl aşk Allah2ım ölecğim derdinden türü bir kıskançlığa düştü iseniz vaysizin halinize derim....
    Kıskançlık bazen yaşam için kötü bir vaziyet olur... Çocuğunuz olur eşinizden kıskanırsınız. Onu sevmesine dayanamazsınız... Evlilere sesleniyorum :) Yalan deyin bakalım.... Ben karşılaştığım için bunları sizlerle paylaşıyorum... Birde dini çevre için mühim bir önem arz eden bir kıskançlık var tabii:Allah Resulü Hz.Muhammed, “ Kendinizi kıskançlıktan uzak tutunuz; çünkü ateşin odunu yakıp kül ettiği gibi, iyi davranışları yer bitirir.” demiştir.
    Bu uyarı; kıskançlık denen illetin ne kadar berbat bir şey olduğunu sanırım çok açık bir biçimde ortaya koyuyor.
    İnsan gibi yaşamasını benimsemeyip, kendiyle özdeşleşemeyen, en önemlisi de güzelleşme için çaba göstermeyenin, bu duygudan sıyrılması beklenebilir mi?
    Bu konuda sevgi önemli bir faktör; bazen artı bazen ise eksi yönden. Araya sevgi girmeyince, bir insanın neler yapabileceğine tanık olabileceğimiz gibi, sevenin sevdiğine yaptıkları da bir hayli şaşırtıcı! .. Sanırım bunları detaylandırmaya gerek yok, zaten örnekleri ortada....
    Olayları sarmalayan değerlerin temelinde, hiç şüphesiz kıskançlık duygusu yatıyor. İnsan ömrünün büyük bir kısmı, kendisine yapışıp kalan bu duyguyu def etme çabasıyla geçer. Kıskançlığın sebep olduğu hadiseler adeta bir düğüm haline gelir; uzun süre çözülemez. Kimliğimizi şekillendiren bu olgunun önemini özellikle vurgulamakta yarar var...
    Birçok ocakların sönmesine sebep olan bu olumsuz faktörün nerede, nasıl ve kimden zuhur edeceği pek belli olmaz. Bazen tertemiz yüzlü, masum görünüşlü insanların ortaya koyduğu davranış biçimleri o denli çirkin olur ki, bundan iğrenir, onu görmeye bile tahammül edemezsiniz. Dolayısıyla toplumsal ilişkilerde fiziki güzellikle beraber, insanın içinin- ruhunun- da güzel olması aranır.
    Dimağınızda canlılığını koruyan olumsuz olaylara bir bakın; göreceksiniz ki, aşağı yukarı hepsi aynı kaynağa, çekememezliğe yani kıskançlığa dayanıyor...
    Kıskançlık sadece eylemde değil, konuşmalarda bile hissedilen, farkına varılabilen bir olgu…
    Yaşadığımız her menfi olayın, hemen hemen tamamı yine bu duygu ile alâkalı...
    Basit bir olayda neler olduğunu, kimden söz edildiğini anlamayıp, aniden kendinizi bu duygunun tam ortasında buluvermeniz olası... Düşünmeden yapılan, insanı nerelere götüreceği meçhul olan olumsuz bu aksiyonun frenlenebilmesi ise bir hayli zor! .. Belki de en zor şey! ..
    Kıskançlıktan kıvranan bir yığın insan var. Bu duygu herkeste doğuştan mevcut. Durdurabilmek, en azından büyük boyutlara ulaşmasını önleyebilmek insanın elinde. İlacı ise, insanları beklentisiz, karşılıksız sevebilmek. Onlarla gönül bağı kurabilmek. Böylece, kıskançlık denen duygu pek derinlere uzanamaz! ..

    İnsanın sahip olduğu şeylere karşı, az veya çok da olsa zaafının olduğu bir gerçek. Şayet bu durum onu boğuyorsa, bu hal tasavvuf lisanıyla; beşeriyet çukuruna düşme, dağıtma tanımına dahil olur... Oysa, insanın varoluş gayesi kesinlikle bu değildir.
    Evrensel kitap Kur’an-ı Kerim, insanın yaratılışında kıskançlığın varolduğunu belirtiyor. Yaşamın hassas anlarında ön plana çıkarak, bizleri acayip şekilde etkileyen bu duygunun getirileri ile sallanıp duruyoruz.
    Önem verilmesi gereken nokta şudur: Çok güçlü, olumsuz ve önlenmesi zor bir his olduğu için, bir yere kadar, hiç kimse bu hali yaşayanı basit görmemeli, kınamamalı, kişinin davranışlarını engin bir hoşgörüyle karşılamalı; ancak tehlikeli bir noktaya uzanırsa buna “DUR” demenin yolları da bulunmalıdır.

    Evet, belki bütün olumlu edinimler, insanın zamanla ve bin bir güçlükle kazandığı şeyler, bu duygu ile bir anda kaybolup gidebilir.
    Kıskançlık kötü bir şey! .. Zararları da yabana atılacak cinsten değil. Akıllı insanın yapacağı şey, ilk hamlede kendisini tarumar eden bu duygudan kendini kurtararak, aklın ışığında insanca yaşamaktır...
    Aksini kimse onaylamaz! ..

  • kıskançlık20.12.2003 - 11:22

    Az önce gelen kıskançlık eş kıskançlığı

  • kıskançlık20.12.2003 - 11:22

    Kıskançlık kimisine göre olması gereken bir duygu, kimine göreyse ilişki için yıpratıcı, tehdit edici bir hale gelebilir. Kıskançlık ruhumuzu teslim almadan önce, onu kontrol altına alabilmekse mümkün. İşte, Dr. Ayala Malach Pines'den kıskançlıkla baş edebilmenin ipuçları.

    Kızgınlık, öfke, hızlı kalp atışları, titreme, terleme, kendine acıma ve suçlama, saldırganlık, dışlanmışlık, öç alma. Kıskançlığın ruhumuzda ve bedenimizde yaratttığı hislerden sadece bir kısmı. Shakespeare'nin, Othello'da 'Ah efendim, sakının kıskançlıktan! Kıskançlık, beslendiği avla oynayan yeşil gözlü bir canavardır' diye tanımladığı kıskançlık duygusu, çoğumuzun yaşadığı bir durum. Bu yeşil gözlü canavarla baş edebilmek kolay olmasa da imkansız değil. Okuyan Us Yayınları'ndan çıkan Dr. Ayala Malach Pines'in 'Aşk ve Kıskançlık' kitabı bunun için iyi bir başlangıç olabilir. Dr.Pines kıskançlığı, 'Değerli bir ilişkiye veya onun niteliğine tehdit algılanması durumunda verilen karmaşık bir tepki' diye tanımlıyor. İşte Ayala Malach Pines'in kitabından, örneklediğimiz kıskançlık halleri.

    Kontrol kaybı

    'Kendimi çalıların arasına kıvrılıp oturmuş onun, ışıklı penceresinin perdesi arkasından görünen her hareketi izlerken buldum. Erkek arkadaşının orada olduğunu biliyordum ve bu bana dayanılmaz acı veriyordu. Soğuk bir kış gecesiydi ve yağmur çiseliyordu. Kendi kendime 'Aklı başında, uyumlu, sorumlu bir yetişkin olduğumu biliyorum. Bana ne oluyor? Aklımı mı oynatıyorum? ' diyordum. Yine de çalıların arasında saatlerce oturdum. Işıklar sönünceye kadar orada kaldım. Benden daha güçlü bir şey beni ışığa ve ona hipnotize ediyordu. Hiçbir zaman kendimi deliliğe bu kadar yakın hissetmedim.'
    Dr. Pines, kontrol kaybı sonucu oluşan delirme hissinin kıskançlığın önemli özelliklerinden biri olduğunu söylüyor. Pines'e göre kadın da, erkek de eşlerine incindiklerini belirtir, ancak bunu farklı yollar kullanarak yaparlar. Kadın ağlamak, küsmek, incinmiş görünmek gibi tepkiler verirken, erkekler ani bir hiddetle tepkilerini gösterirler.
    'Ben kıskancım' demeyin
    'Ben kıskancım' diyen kişiler, bunu karakter özellikleriyle açıklıyorlar. Kıskançlık doğuran duruma tepki olarak duygular, düşünceler ve fiziksel belirtiler gösterdiklerinde, 'Ben bu belirtileri yaşıyorum çünkü kıskancım' diyorlar. Yani, 'Ben böyleyim ve bunu değiştirebilecek bir şey yok' demek istiyorlar. Aynı duruma karşı aynı belirtileri yaşayan başka bir kişi; 'Kıskançlık belirtileri yaşıyorum, çünkü eşim yasak bir ilişki yaşıyor' diyerek olayı duruma göre değerlendiriyor. Karşılaştırma yapıldığında, kıskançlıklarını karakter özelliği olarak açıklayanlar değişime daha az açık görülüyor. Bu durumda kıskanç kişiye, 'Tüm yakın ilişkilerinde bu kadar kıskançlık duydun mu? ' ya da, 'Bu ilişkide hep böyle kıskanç mıydın? ' türü sorular soruluyor. Dr. Pines, yanıtın çoğunlukla 'Hayır' olduğunu vurguluyor:

    'Ancak eğer kişi sıradışı bir tane kıskançlık durumu hatırlarsa, bu o kişinin kıskanç olduğunu değil, bazı durumlarda diğerlerine göre daha kolay kıskançlık duyan bir kişi olduğunu gösterir.'
    Eski sevgiliye anlayış
    Dr. Pines, yakın ilişkilerde kıskançlığı azaltmanın yollarından da söz ediyor. Pines, çiftlerin kıskançlık yaratan olaylar üzerinde konuşmalarını ve birlikte kıskançlık uyandırmamak için yapmaları gereken şeyleri araştırmaları gerektiğini savunuyor. Ayrıca birbirlerine cinsellik içermeyen sevgi, şefkat ve ilgi göstermeyi ihmal etmemelerini, bunun ilişkideki güvenlik duygusunu artıracağını söylüyor. Peki ya, şiddete varabilecek kıskançlıkları fark ettiğimizde ne yapacağız? Dr. Pines bu durumda, bağımlı partnere 'Sevdiğim başkasını buldum, seni bırakıyorum' denmemesini tavsiye ediyor. 'Umutsuzca seven ve bağımlı partnere konuyu konuşma imkanı bile vermeden onu yüzüstü bırakmak şiddete davetiye çıkartmaktır. Şiddet, eski sevgiliye anlayışlı ve saygılı davranarak önlenebilir' diyor.
    Ayala Malach Pines, romantik kıskançlıkların olumlu sonuçlarından da söz ediyor. 'Örneğin duyguları yoğunlaştırır, ilişkilere heyecan katar, kişilerin ilişkilerini gözden geçirmelerine neden olur, yaşamı daha ilginç kılar.'

  • magna carta20.12.2003 - 11:12

    1215 :) Hafıza geri geldi

  • magna carta20.12.2003 - 11:10

    İlk demokratik sözlerşme olarak geçmiştir tarihe. Yanlış hatırlamıyorsam 1240 civarı olmalı idi bbu belge. Her ne kadar bir demopkratik sözleşme gibi gözüksede güçlenen bir takım insanların güçlü hallerinde elde ettikleri haklardır. Yoksa kimse isteyerek o dönemde birilerin hak vermiş değildir. Açınız ve bakınız dünyada demokratikleşme hareketleri.....İngiltere