Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Cay Keyfi
Cay Keyfi

SEN DE KİMSİN :)

  • dost11.02.2004 - 16:44

    Orta Asyada, savasin ok ve yay ile yapildigi donemlerde Turk savascilar,
    arkalarindan gelebilecek bir saldiriyi onlemek icin, sirtlarini onceden bu
    amacla hazirlanmis bir TAS'a dayarlardi. Bu tas 'ARKA-TAS' veya
    Azerbaycan'daki telaffuzuyla 'ARKA-DAS' olarak adlandirilirdi. Dostluk
    kavraminin zaman icinde, insanin arkasin yaslayabilecegi ve kendisini
    olabilecek kotuluklerden koruyacagi fikri ile ozlestirilmesi sonucu
    'arkadas' kelimesi 'dost'anlaminda Turkcedeki yerini buldu. Sirtiniz 'arka tas'siz kalmasin.. Bu mesaji arkadas diye nitelendirdiginiz kisilere gonderin.

  • hişt11.02.2004 - 15:51

    Bir cinnet geçirme seyrinden sonra rahatlama anı diyelim...
    Doğayı sevme...

  • çerkez ethem09.02.2004 - 16:31

    Çerkez EThem emrindek güçlerle milli mücadeleye destek olmuştur...
    Dönem valilerinden birinin yaptığı usulsüzlük ve bu usülsüzlüğe göstermiş olduğu tepki Ankara ile arasını bozmuştur....Ve bu olay üzerine Çerkez EThem gerekirse Ankara'ya yürüyeceğini ifade etmiştir.
    Çerkez Ethem düzenli ordunun kurulmasına hiçbir zaman karşı gelmemiştir. Onun karşı geldiği konu ordunun başına getirilmesi düşünülen İsmet İnönü'dür...
    Dİyeceksiniz ki sebep nedir? İsmet İnönü, İstanbul hükümeti ile Ankara hükümeti arasında yapılan görüşmelerde İstanbul hükümeti heyetinin başıdır. Kazım Karabekir hatıralarında O'nun o dönemde İngiliz Muhipler Cemiyeti üyesi olduğunu ve İngilizce öğrenmeye başladığını söyler. Çünkü İstanbulu işgal eden İngilizler devletin kademelerini ele alcaklardır ve siz o kademede kendinize yer bulabilmek için dil sahibi olmalısınız...
    daha sonra İnönü Ankara'ya gelmiştir. bunu da Atatürk hatıralarında İsmet'İ çuvalladıkta Ankara'ya getirdik der...
    İnönü'nün istenmemesinin en önemi sebebi Dr.Rıza Nur'un da ifade ettiği gibi, yaptığı savaşlardan başarısız çıkması ve Filistin, Hicaz cephelerinde orduyu bırkaıp kaçışıdır. O sırada karşı tarafta bulunan İngiliz komutan İsmet İnönü'nün orduyu bırakıp kaçtığını ifade eder. Ordu, direncine devam ederken güney cephesini koruyan bir komutan (adını anımsayamadım) yardıma gelip bozgunu önler. İsmet İnönü bu kaçıştan idamla yargılanmasına rağmen kurtulur. Bu kurtuluş hala soru işareti taşımaktadır.
    Evet Çerkez Ethem, hiçbir şekilde düzenli orduya karşı çıkmadı. O'nun karşı çıktığı komuta düzeni idi. Ve düzenli ordu kurulduğu zaman mal varlığını düzenli orduya devretmiştir (Bİr kısmını)
    Yunan tarafına da geçmesi hikayesi de herkesçe bilinmektedir. Birliklerini düzenli orduya gönderip kendisinin hasta yatağında kaldığı da bilinir.
    Ayrıca İsmet İnönü'nün ordu başına geçtiğinde yaptığı İnönü savaşlarının kazanılması da hak etmemesine rağmen İnönü'ye verilmektedir. Dr.Rıza Nur'un İnönü ile ve ö dönemdeki cephe heyetlerinin raporlarında açıkca görülmektedir.
    Çerkez Ethem, herhalde birileri haddinden fazla yargıladı kendisini...

  • kümülüs06.02.2004 - 20:12

    Bir bulut türü... Allah'ın rahmetini sizlere ulaştırır...

  • çanakkale 18 mart06.02.2004 - 20:05

    Çanakkale içinde vurdular beni
    Ölmeden mezara koydular beni
    Gençliğim eyvah!

    Okurken, içinizden türküsünü söyleyin... Mezarlara baktığınızda göreceğiniz yaşların geneli; 18-25....
    Mekanları Cennet olsun.

  • gökyüzü04.02.2004 - 17:27

    Gökyüzünde habersiz uçurtma uçurmuşum...
    Üstad Necip Fazıl Kısakürek

  • ahmak04.02.2004 - 14:49

    Her insana deme hakkında sahip olduğum yegane kelime... Çünkü bu özellikten kurtulabilen insan yok gibi...

  • dil oyunları03.02.2004 - 18:57

    Dil oyunları, söz sanatları şeklinde kullanılsa idi daha güzel olurdu sanırım... Belki benim anlamadığım kadar geniş bir kullanımı var bu konu başlığının...
    İlk başlığı gördüğümde şu geldi aklıma...
    a) Siyaset
    b) Diplomatik dil
    c) Çatal dilli olan insanlar...
    d) Hicvetme de bir dil oyunu sayılabilir.
    e) Divan edebiyatının diğer bölümleri de girebilir işin içine...

  • aşk03.02.2004 - 18:51

    Aşk, varlığı hep tartışıla geldi... Kimi beşeri, kimi ilahi aşktan bahsetti..Kimi beşeri aşktan ilahi aşka yol almaktan bahsetti.
    Negiosos nickli arkadaşı gördüğüm de aklıma batı ile bizim medeniyetin aşk anlayışları geldi...
    Nergisos ve Ekho hikayelerinde batı medeniyetinin aşk anlayışlarını görebilirsiniz.... Bencillik hat sayfadadır.
    Bir de bize bakın..Leyla ile Mecnun'a, Ferhat ile Şirin'e, Aslı ile Kerem'e...
    Birçoğunda fedakarlık görürsünüz... Bir çoğunda aşk yolunda verilen mücadelerlerden başarısız çıksalarda ders verici niteliğini görürsünüz. Bireyler birbirlerine karşı sevgi besliyorlardır. Batı'nın sevgi anlayışında ise sizler bu sıcaklığa az rastlarsınız...
    Bizim aşklarımızda kavuşma olmasa bile siz aşıkları birleşmiş kabul edersiniz. Okuduğunuz kitapta anlatılanlar size onları kavuşmuş kabul ettirecek duygu yoğunluğunu aktarır.
    Bizim aşk hikayelerimizde bireyi mana yolunda olgunlaştırmak vardır...
    Yıllardır bu ülkede eski aşklar, eski dostluklar aranır oldu... Belki de batılı düşünce tarzıyla yetişir olmamızdan bazı kavramları algılamamız da farklılaştı yahut göremez, yaşayamaz olduk.Belkide birileri bize eski aşklar, eski dostluklar kalmadı diye tekrar edip o duyguların ve hakikatlerin yaşanmasına engel oldu...
    İnş, bunu daha geniş bir şekilde değerlendirme imkanına başka bir gün
    sahip oluruz.
    Selam ve dua ile...

  • ölüm03.02.2004 - 18:26

    İnsan bedeninde 5 milyar adet mikroorganizma ile beraber yaşıyor.
    bir çoğu asalak olmakla beraber bir kısmı olmazsa zaten insanda yaşayamaz.

    Ölüm insanlar için büyük bir hayal kırıklığı yaratan bir son' çünkü öbür dünya yerine toprak altında çürüdüklerini bile göremeyecekler' Mikroorganizmalar için fazla uzun sürmeyecek ama o zamana kadar yemek isteyipte yiyemedikleri bir ziyafetin başlangıcıdır.
    HAHAHAMIS (Ankara, Bay, 40)
    11.1.2004 20:34

    Elcevap:
    Ölüm senin dediğin gibi ise, netice olarak güzel bir yaklaşıma parmak bastın; ikimizde aynı yere gideceğiz. Senin fikirlerinin tartışmasını yapmayacağım. Doğru mu yanlış mı diye... Sanırım 2-3 aydır aynı konu üzerinde dönüp dolaşıyoruz.
    Lakin eğer ölüm benim dediğim gibi ise; sen bir mucize eseri dönmez ve bu fikriyatta devam edersen senin için netice kötü olacak...Bu demek değil ki, ben gidişatımı garantiledim... Benimki de sağlıklı bir netice olarak bana garantilenmemiş...Velhasıl ikimiz için de durum vahametini koruyor... Senin fikrin doğru ise; yaşadık...!
    Dünyanın en kötüsü de çürüyüp gidecek... Ne adaletsiz bir sistem anlayışı değil mi? iyilerde kötülerde çürüyüp gidecek...
    >> Bu mesajımı sil
    AHMETDİKTERE (Trabzon, Bay, 23)
    3.2.2004 18:25