tamam ben bi leyleğin gagasındaki bohçayla bırakıldım eeee bu leylekleri kim getirdi? ya onun babasını ya onun babasını ya onun annesi ya onun annesini....
bir bilinmezliği işaret eden aynı zamanda gidenin acıma duygularına hitap eden bir önermenin en zor söylenen başlangıç cümlesinin ilk kelimesi ki bundan sonraki sözcüklerin kişinin ağrıyan ve acıyan yanlarından dil denen organan vasıtasıyla dile getirebilmesi kral arturun kılıcını saplantığı kayadan çıkartabilmek kadar zordur
tek kitabı olan hasretinden prangalar eskittim'den sonra başka kitabı yayınlanmaması üzerine gelen 'tek kitapla şair olunur mu? ' eleştirilerine 'tek kitapla peygamber olunuyor da,şair niye olunmasın' cevabını veren şair.
namus kavramını 4 üz bir ilişkinin çerçevesinde irdeleyen, deşen, yerle bir eden bir film. öyleki bir o.ospunun sevdiği zaman toplumun saygın ve önemli kişilerinden daha namuslu olabileceğini gözümüzün içine baka baka bizi eze eze söylüyor...
nuel buba...
tozlu bir raf
üflemeye mecalim yok
iyisi mi sen
uyu
tamam ben bi leyleğin gagasındaki bohçayla bırakıldım eeee bu leylekleri kim getirdi? ya onun babasını ya onun babasını ya onun annesi ya onun annesini....
yazan kişilere her nedense ön yargıyla yaklaştığım bi durum...
bir bilinmezliği işaret eden aynı zamanda gidenin acıma duygularına hitap eden bir önermenin en zor söylenen başlangıç cümlesinin ilk kelimesi ki bundan sonraki sözcüklerin kişinin ağrıyan ve acıyan yanlarından dil denen organan vasıtasıyla dile getirebilmesi kral arturun kılıcını saplantığı kayadan çıkartabilmek kadar zordur
tek kitabı olan hasretinden prangalar eskittim'den sonra başka kitabı yayınlanmaması üzerine gelen 'tek kitapla şair olunur mu? ' eleştirilerine 'tek kitapla peygamber olunuyor da,şair niye olunmasın' cevabını veren şair.
benim doğduğum köylerde şimal rüzgarları eserdi
bu yüzden dudaklarım biraz çatlaktır
öp biraz.
değerini yıllarca koruyabilmesi ve şuan kitlelerce pek bilinmemesinin sebebi değişik dönemlerin adamı olmayıp adam gibi adam olmasında gizli sanırım..
bkz... ismet özel
namus kavramını 4 üz bir ilişkinin çerçevesinde irdeleyen, deşen, yerle bir eden bir film. öyleki bir o.ospunun sevdiği zaman toplumun saygın ve önemli kişilerinden daha namuslu olabileceğini gözümüzün içine baka baka bizi eze eze söylüyor...
natalis portman faktörünü hiç katmıyorum bile :)
uzaktan sevmek...
yanarım yanarım da herkül denen yürüyen kas orginizmasıyla bü türlü karşılıklı oturup birer kadeh şarap içemediler ona yanarım...