Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Güliz Ardilli
Güliz Ardilli

O benim dünyam. Öylesine zeki, öylesine derin, öylesine yakışıklı, öylesine benim olan.

  • biz24.01.2024 - 22:08



    Canım sevgilim benim,
    bu şarkı ikimiz için gelsin. :)

    "Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
    Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
    Kolay kolay taşınmayan dolu dizgin duygulardan
    Yalanlardan, dolanlardan daha güçlü bir yürek var
    Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan
    Bakalım dünyadaki neslimize
    Orada ki sevgililer, özenip birer birer
    Gün olur erişirler ikimize
    Uzanıp yüreğimin ateşiyle yeniden
    Yıldızları tek tek yakacağım
    Sarılıp güneşlere sevgimize göklerde
    Mavi mavi taçlar takacağım, ne olursun
    Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan
    Bakalım dünyadaki neslimize
    Orada ki sevgililer özenip birer birer
    Gün olur erişirler ikimize"

  • cahit zarifoğlu23.01.2024 - 02:34



    Pazartesi sabahı kahvaltıyı hazırlarken ve kahvaltı ederken
    "Yürekdede ile Padişah" isimli bu radyo tiyatrosunu dinledim.
    Misafirperverlik, cömertlik, iyilik, hayırseverlik, şükretmek,
    alçak gönüllülük ve tok gözlülük üzerine bir eserdi.
    Doğa tasvirleri de çok güzeldi. Keyifle dinledim.
    Cahit Zarifoğlu yazmış. Kendisinin şiir dışında farklı türlerde de
    eserleri varmış. Bu radyo tiyatrosu vesilesi ile kendisi ve
    eserleri hakkında daha fazla bilgi edinmiş oldum. Kendisinin
    "Yürekdede ile Padişah" ismini taşıyan kitabında bu hikaye dışında
    “Hazreti Süleyman’la Kirpi” ve “Köyümüze Yağdı Karlar” isimli
    hikayeleri de yer alıyormuş. Cahit Zarifoğlu bu eseriyle,
    1984 yılında, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından verilen,
    çocuk edebiyatı dalında yılın yazarı ödülünü almış.

  • canım sevgilim21.01.2024 - 18:56



    "Aşkına kurban olayım, olayım
    Mahşere gel de, geleyim, geleyim
    Tek sözün yeter can feda sana
    Her şeyim senin, uğruna öleyim
    Canımı vereyim

    Tek sözün yeter can feda sana
    Her şeyim senin, uğruna öleyim
    Canımı vereyim

    Pazara kadar değil, mezara kadar
    Gelirim senle Fizan'a kadar
    Ayrılmak yok en son gün bile
    Tarih bizi yazana kadar

    Sevmişim seni, vazgeçer miyim?
    Yerini kimse alamaz, alamaz
    Sen kalbimdesin, dilimde değil
    Bu ömrüm senin, yoluna sereyim
    Canımı vereyim

    Sen kalbimdesin, dilimde değil
    Bu ömrüm senin, yoluna sereyim
    Canımı vereyim

    Pazara kadar değil, mezara kadar
    Gelirim senle Fizan'a kadar
    Ayrılmak yok en son gün bile
    Tarih bizi yazana kadar

    Pazara kadar değil, mezara kadar
    Gelirim senle Fizan'a kadar
    Ayrılmak yok en son gün bile
    Tarih bitti yazana kadar"

    Pazara kadar değil, mezara kadar da değil,
    aşkımız sonsuza kadar. :)

  • manzara19.01.2024 - 07:01



    Canım sevgilim benim, hep aklımdasın, kalbimdesin.
    Günün çok güzel geçsin.
    Bu güzel manzaralar seni mutlu etsin,
    Neşe, huzur, sevinç dolsun için. :))

  • Çizgi Roman17.01.2024 - 21:07



    Victor Hugo'nun Sefiller isimli romanını çizgi roman haline getirip
    seslendirmişler. İzlemesi keyifliydi. Seslendirme başarılı, radyo tiyatrosu
    gibi olmuş. Çizgi romanlarda yazıların düzgün, rahat okunabilir olmasına
    da dikkat ediyorum. Resimler ne kadar açıklayıcı ve güzel olsa da
    yazıların rahat okunabilirliği de bir o kadar önemli bence, özellikle yabancı
    bir dilde yazıldıysa çizgi roman. Çünkü tamamen büyük harfler ya da kargacık
    burgacık, eğri büğrü harfler kullanıldığı zaman, özellikle yeni bir dil
    öğrenmeye çalıştığınızda bu yazım şekli insanı zorluyor. Ancak yine de
    çizgi roman okumak eğlenceli :) ve yabancı dilde yeni kelimeler,
    cümle kalıpları öğrenmek için faydalı. Buradaki videoda resimler de,
    yazılar da seslendirme de harikaydı. Üstelik kolay anlaşılabilecek bir seviyede
    A1 seviyesinde hazırlamışlar çizgi romanı. Anlayarak ilerlemek sıkılmayı önlüyor. :)

  • Hayalet Avcıları (Ghostbusters)11.01.2024 - 21:11



    Hayalet avcıları, hortlaklarla baş etmenin en iyi yolu.
    Elektrik süpürgesini üzerlerine tutuveriyorsun hüüüp diye
    içine çekiveriyor. :)) Zamanında izlediğimiz bir çizgi filmdi,
    müziği de güzeldi. :)

  • regaip kandili11.01.2024 - 21:08

    Regaip kandilimiz mübarek olsun. Hayırlısıyla dualarımız kabul olsun.

  • çorba08.01.2024 - 20:52



    Yağmurlu bir günde sıcak bir çorba. Lezzetli gözüküyor
    bir denemek lazım. Zaten içine sarımsak ve soğan giren
    bir yemeğin lezzetsiz olması mümkün mü? Deneyeceklere
    afiyet olsun. :)

  • morâL06.01.2024 - 19:11



    Bir doktor ve bir peyzaj mimarı, birlikte çok güzel bir
    hayat kurmuşlar. Doğayla baş başa. Keçileri, köpekleri,
    tavukları, istediklerini ekebilecekleri bir bahçeleri var,
    içinde yaşadıkları ve gerçekleştirecekleri nice hayalleri var.
    İnşa ettikleri taş evde çocukları ve büyükanneleri ile birlikte yaşıyorlar.
    Büyük anneleri de sempatik, cana yakın bir insan. Allah yollarını açık etsin.
    MuratCA isimli bu kanalda yayınlanan bu tarz videoları izlemeyi seviyorum.
    İnsana moral veriyor. Beton ormanında yaşadığımız şehirlerde,
    ağaçlardan oluşan gerçek bir ormanı ekrandan görmek bile insanı mutlu ediyor.
    Keşke şehirler cepleri doldurma telaşıyla değil de insanların mutlu bir şekilde
    yaşayıp yaşayamayacağı düşünülerek inşa edilebilseydi, insanların huzurla,
    sağlıkla, mutlulukla yaşayabileceği bir şehir planlaması yapılarak,
    hayata geçirilebilseydi. Keşke çevremize, bilmem kaç milyon eden ruhsuz,
    çirkin, elde etmek için şimdilerde belki tek ömürlük standart bir çalışmanın bile
    yetmeyeceği beton yığınları yerine, içinde yaşayanların ve onu tasarlayan mimarın
    hem duygularını hem zekasını ortaya koyabilen, doğayla uyumlu yaşam alanları
    inşa edilebilseydi. Keşke insanlar sadece temel yaşam standartlarını sağlayabilmek
    için doğadan kopuk bir ortamda, kendilerine ailelerine ayıracakları zamandan
    fedakarlık ederek her gün sekiz saat köle gibi çalışmak zorunda kalmasalardı.
    Herkes kendi sevdiği işi geleceğinden endişe duymadan yapabilseydi.
    Kendi içinde mutlu olan insanlar, mutlu bir şehri oluştururdu belki o zaman.
    Kimse ödeyemediği borçlarının oluşturduğu stresi ya da gerçekleştiremediği
    hayallerinin, yaşayamadığı hayatının üzüntüsünü, trafikte bir başkasından
    ya da her hangi bir yerde gücü kendisine yetmeyen birinden çıkartmaya çalışmazdı
    belki. Tabi bu sadece şehir planlaması ile ilgili değil ekonomiyle de ilgili,
    kişinin sahip olduğu kişisel özellikler, sahip olduğu ya da olamadığı koşullar vb.
    pek çok şeyle ilgili, ama şehirlerde daha fazla yeşillik, daha insancıl, insan doğasına
    daha uygun bir yaşam olsaydı fena mı olurdu yani? Olsun insan yine de her koşulda
    kendini mutlu edecek bir şeyler bulabilir, bulabilmeli hatta bulmak zorunda.
    Çünkü ümitsizlik ve moral bozukluğu ile ne bir değişim ne bir ilerleme gerçekleştirilebilir.
    Önce hayal, sonra ümit sonra çalışmak. Sonrası mı sonrasıysa nasipse, hayırlısıyla ZAFER. :)

  • kamp04.01.2024 - 02:23



    Az önce bu kamp videosunu izledim. Kamp yapmak
    hem eğlenceli hem dinlendirici. Geniş pencereleri olan
    panoramik manzaralı çadır da çok rahat gözüküyor.
    Tepe pencereleri de var çadırın, oradan da ışık alabiliyor ve
    çadır içinde ayakta durulabilecek kadar yüksek bir
    tavan boyuna sahip, bu da güzel bir özellik. Bir çok
    katlanabilir kamp malzemesi de pratik ve kullanışlı gözüküyor.
    Çadırın toplandığı eve dönme zamanında sevimli sarı kedinin
    çadırdan ayrılmak istememesi de çok hoştu. O da kamp yaptı ve
    çadırı benimsedi. Rahatı iyiydi. :) İzlemekten keyif aldığım bir video oldu.