darbeler arka arkaya inse de yüreğe ve ruha, direnmek ve affetmek en asil intikamdır aslında.. bir duvarımız olmalı, sırtımızı yaslayacak, tuğlaları ‘’ umut’’ olan... karanlıklar da olacak elbet.. yaktığımız ‘umut mumu’ güneşimiz olacaktır o anlarda.. ya aslında kırılan kanatlar, telef olan akıl zırhımız, belki tedavi eden / olgunlaştırıcı olandır ruhu.. ya da belki hayat dediğimiz kavram, yaralı da olsa bir ümit tebessümünde yeniden açan bir çiçektir..
tarifine netten baktım.. sadece 3 adet peynirli poaça için mutfağı un'a boğdum.. fırının tepsisini yakıp kullanılamaz hale getirdim.. sonuçta poaçavari bişeyler yaptım.. amaa yenmesi için önce bir çekiçle iyice dağıtılması gerekti.. :)) anladım kii , bir kebap uzmanı olan ben, elimin etleri ile '' hamur işine '' girişmemeliydim.. :))
hiç bir ricamı geri çevirmediğin, çok renkliliğinle bendeki ben’i fark ettirdiğin, heyecanlandıran, mutlu eden sürprizlerin.. ve de yaptığın fedekarlıklar/ çektiğin çileler için. :)
... belki de gidemediğin yerde olmak demektir..
darbeler arka arkaya inse de yüreğe ve ruha, direnmek ve affetmek en asil intikamdır aslında..
bir duvarımız olmalı, sırtımızı yaslayacak, tuğlaları ‘’ umut’’ olan...
karanlıklar da olacak elbet..
yaktığımız ‘umut mumu’ güneşimiz olacaktır o anlarda..
ya aslında kırılan kanatlar, telef olan akıl zırhımız, belki tedavi eden / olgunlaştırıcı olandır ruhu..
ya da belki hayat dediğimiz kavram, yaralı da olsa bir ümit tebessümünde yeniden açan bir çiçektir..
tarifine netten baktım..
sadece 3 adet peynirli poaça için mutfağı un'a boğdum..
fırının tepsisini yakıp kullanılamaz hale getirdim..
sonuçta poaçavari bişeyler yaptım.. amaa yenmesi için önce bir çekiçle iyice dağıtılması gerekti.. :))
anladım kii , bir kebap uzmanı olan ben, elimin etleri ile '' hamur işine '' girişmemeliydim.. :))
Dilimizin ucuna kadar gelip de '' yaa sabııır '' deyip vazgeçtiklerimiz
bazen 200 yıl savaşları gibidir hayat..
ne sende yara yeri , ne bende ok tükenir :))
hiçbir insan öylesine girmiyor hayatımıza; kimileri ceza, kimileri bela,
kimileri imtihan, kimileri ise armağan..
Aylarca, bazen yıllarca sabredersin zor gelmez de...
Sonra bir bakmışsın, dakikalara dahi tahammülün kalmamış olursun...
hı hı varlığımı pek hissettirmem..
halim sükût, ayak izlerim de yoktur benim.. :)
hiç bir ricamı geri çevirmediğin,
çok renkliliğinle bendeki ben’i fark ettirdiğin, heyecanlandıran, mutlu eden sürprizlerin..
ve de yaptığın fedekarlıklar/ çektiğin çileler için. :)
ve artık görünmez oldun bizlere,
bilemez olduk nerelerdesin...